Medyada 2. Cumhuriyet > Ekonomide ulusalcılık...

Ekonomide ulusalcılık...

Bu yaz sıcağında ağır bir tartışma başlatmak lüks bir yaklaşım olsa bile 'piyasalarda hareket olmaması fırsatından' da yararlanarak son dönemde biriken ve içinde aynı özü barındıran birkaç mesaja cevap vermek istiyorum. Mesajların özü şu: 'Yiğit bey, siz ulusalcı bir yaklaşım sergiliyorsunuz ama milliyetçiyim veya açıkça şu partidenim demiyorsunuz. Bunu neden yapmıyorsunuz?'
Sevgili dostlar, bu tip mesajlardan bir dönem yine birkaç tane gelmişti. O mesajların daha ilginç bir tarafı da vardı. Antitez de aynı günlere rastlamıştı. Bazıları beni MHP'li olup açıklamamakla, bazıları da fiziksel olarak yaptıkları çıkarım ile 'Selanikli olmakla' özdeşleştirmişlerdi. O dönem yine bugün yaptığımı yapmış ve lafı dolandırmadan aşağıdaki bazı bölümlerini aktardığım yazıyı kaleme almıştım.
***
'Ulusal bilinç kavramını ekonomik anlamda sorgulamaya, Dünya Bankası, IMF ve ABD, AB çemberinde, yaşadıklarımızı açıklamaya çalıştığım günlerde, farklı ve oldukça ilginç mesajlar geldi. Mesajın ilki, Kemal Derviş'in Türkiye'ye gönderilmesine karşı çıktığım günlerde şöyle diyordu: 'Yiğit Bey, artık MHP'li olduğunuzu açıklayın. 'İkinci mesaj daha da ilginçti: 'Ulusalcılık, milli konular gibi kavramlara değinen siz, nereli olduğunuzu açıklayın. TV'de sizi gördüm. Acaba Selanikli misiniz?' Selanikli kavramının altında Atatürk'e dil uzatma isteği ihtimali olsa bile ben olaya bu kadar kötü niyetli yaklaşmadan sadece şunu anlamayı tercih ediyorum: 'Kardeşim, sen belki kök olarak Türk bile değilsin, nedir senin bu ulusalcı diretmen?' İki mesaj arasındaki tezat ve iki ayrı düşünce. Mesajları sizlerle paylaştıktan sonra 'Türkiyeli olmak' kavramı bazında özellikle ikinci mesaja cevap vermek istiyorum: 'Sevgili kardeşim, bir ulustan olmayı, bir millete sahip çıkmanın refaransını hâlâ 'ırkta, kanda, bölgede' ararsan, bu etnik ve ırkçı ayrımcılığı Türk olmanın şartı sayarsan; senin Hitler'den hiçbir farkın kalmaz. Bu noktada şunu da belirteyim: 'Ben Türkiyeli falan değilim. Ben Türküm.' Peki ben bu gerçeği nasıl bu kadar kesin olarak biliyorum, bin yıllık soy kütüğüm mü elimde? Türk olduğum gerçeğini bildiğim referans noktası ne ırkım, ne kanım, ne de doğduğum bölge. Bu gerçeği bildiğim referans noktam, Ulu Önder Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken özüne kattığı maya olan; 'Ne mutlu Türküm diyene' sözü... Dikkat edersen 'Ne mutlu Türk olana, Türk kanıyla doğana' dememiş. Ne mutlu Türküm diyene demiş. Bu ülkede yaşayan hiç kimsenin diğerinden daha fazla Türk olmaya hakkı ve yetkisi yok. Kökü ne olursa olsun, 'Türküm' diyen her vatandaşımız 'ulusal bilince de, Türkiye'ye de' diğerleri kadar sahip çıkma hakkına her zaman sahiptir.' Ayrıca 'Türkiyeli olmak' gibi, 'İkinci Cumhuriyet' gibi sanal kavramlara da ihtiyacımız yok. Aradığımız her şey Türk devrimini yaratan doktrinin içinde yüzyıllar sonrasını kapsayacak şekilde var. Bakmasını bilenler, ihtiyaçları olanları orada bulacaklar...'
***
Sevgili dostlar, bugün, yukarıdaki satırları kaleme aldığım gün söylediklerimden 'fazla olarak söyleyecek' bir şeyim yok. Benim ulusalcı duruşum ne kökümden, ne de mensubu olduğum ve söylemediğim bir partiden kaynaklanıyor. Küresel dünyada kurtuşulun bu yolda olduğuna inanıyorum. Son söz: İçinden geçtiğimiz zor günlerde bu topraklar üstünde küresel güçlerin saldırılarında günden güne daha şiddetli karşı çıkmamız gereken 'bizlerin, ortak bir şekilde hayatımızı devam ettirmemiz ve birbirimize daha sıkı sarılmamız gerekli. Bunu sağlayacak olan yol ise ne zorlama AB doktrini, ne de zorlama tezler. 'Ne mutlu Türküm diyene' Türkiye denkleminin özünü anlatan, herkese eşit şans tanıyan ve muhtemel sorunları tek cümlede çözen başlı başına bir doktrin.
 

Yiğit Bulut, Radikal
15.07.04

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız