Medyada 2. Cumhuriyet > Atatürk'ü öpen çocuk

Atatürk'ü öpen çocuk

Amerika'dan yazan okurum diyor ki:
-Eğer Türkiye'de, 10 yaşındaki bir çocuk; Atatürk heykeline tırmanıyor ve onu yanağından öpüyorsa daha söyleyecek çok söz var demektir.
Ben de diyorum ki:
O güzel çocuk tek değil.
Siz bakmayın üç beş kuruş için ihanet çetesine katılanlara...
Eminim ki o çetenin çocukları bile er geç Atatürk'e sarılacaklar; öpecekler...
İnadına:
- Beş  yaşındaki çocuğun başına sarık sarıp rahle önüne oturtan o fanatiğin inadına...
- Kemalistlere Türkiye'yi dar edeceğiz, diye nutuk atan ağzı kalabalık; şeriat yandaşı Altan Tan gibi BDP'lilerin inadına...
- İkinci cumhuriyet diye sayıklayan, göbeği dışa bağlı sahte liberallerin inadına...

DOKTORU DÖVEN MUHAMMET

Türk milleti; çocuklarına Muhammet adını vermedi.
Çünkü; peygambere öyle saygı duyuyordu ki hiçbir çocuğun onun yerini tutamayacağını düşünüyordu.
Bu yüzden de Muhammed'i, Mehmed'e çevirerek kullandılar.
Son yıllarda her yerden Muhammed fışkırdı.
Bunlardan birisi büyümüş kaymakam bile olmuş.
Ve bu kaymakam efendi; görev yaptığı Diyarbakır'ın Kocaköy İlçesi'nde, sağlık ocağı doktoru Bahar Tekin'i dövmüş...
O çetin şartlarda çalışan sevgili Bahar doktor, üzülme...
Mehmed olsa dövmezdi, Muhammed oldu, bu hale geldi.
Vehhabilik son 40 yılda ağır ağır fethetti ülkemizi...
Kaymakam doktor döver olduysa...
Başbakan'dan ilham aldığı içindir...

TBMM'DEN ATILAN BAŞÖRTÜLÜ

Başörtüsü yanlıları; rahmetli Bülent Ecevit'i çok eleştirirler.
Merve Kavakçı'yı başörtüsü ile TBMM'ye aldırmadı diye...
AKP'liler  de bunu dillerine doladılar; her yerde kullandılar.
Başörtüsü yandaşı erkek yazarlar ikide bir bunu hatırlattılar.
Hadi gözünüz aydın:
AKP iktidarı; bu işte de Ecevit'i geçti.
Ecevit; kamusal alan saydığı için milletvekili bölümüne başörtülünün girmesine karşı çıkmıştı.
AKP iktidarında başörtülü bir kadın bırakın milletvekili sırasını; dinleyici locasından atıldı.
Hem de 23 Nisan dolayısıyla çocuklar için düzenlenen özel oturumda...
Bayan Sayıştay Üyesi Necla Eroğlu, misafir olarak gelmiş; Sayıştay üyelerinin bulunduğu yere oturmuş.
Meclis görevlileri de gelip onu, dışarı atmışlar.
İşte AKP 2002'de 'Başörtüsü bizim için namus meselesidir, bunu mutlaka çözeceğiz.' biçiminde verdiği sözü böylece tutmuş oldu.

BAŞBAKAN YOLU AÇMIŞTI

Hatırlayın: Başörtülü milletvekili isteyenlere Başbakan Erdoğan fena kızmıştı. Sayın Erdoğan; Strasbourg'da; bu konuyu soran gazetecilere şunları söylemişti: 'Başörtülü aday koymayana oy yok mantığını, zayıf bir mantık olarak görüyorum. Başörtüyü sadece dinin gereği olarak görüyorsa da onu pazarlık meselesi haline getirmesi çok yanlıştır. Hiçbir zaman başörtüsü konusu parlamentoya girmenin pazarlığı olmamalıdır. Bu kampanyayı sürdüren arkadaşları da yakışıksız bir kampanya içinde buldum. Sandığa gitmemeyi teşvik eden her anlayışı nereden olursa olsun demokratik bulmuyorum, kınıyorum.'
Görüldüğü gibi; Başbakan Erdoğan; başörtüsü konusunu sürdürenleri 'yakışıksız bir iş yapmakla' suçluyor ve kınıyor...
Evet, Sabahat Tuncel gibi teröre bulaştığı mahkemece tescillenen birileri TBMM'ye giriyor da başörtülüler dışarı atılıyor...
AKP ne yapıyor peki?
-Ver oyunu, fazla konuşma ve kenarda otur.

PROF. İNTİHAL
Prof. Ömer Dinçer: İntihal
Prof. Ali Demir: İntihal.
Prof. ÖSYM: İntihal.

Rıza Zelyut, Güneş

26.04.2011

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız