Medyada 2. Cumhuriyet > Bu ülkede birinci cumhuriyet var mı? (ihracat ve bütçe)

Bu ülkede birinci cumhuriyet var mı? (ihracat ve bütçe)
 

2007 senesi ilginç bir sene oluyor; 27 Nisan muhtırasını ve 367 numarasını izleyen 22 Temmuz seçimleri Cumhuriyet’in demokratikleşebileceğine ilişkin bir umut ışığı olmadı değil.

Bu dönemde daha da yaygınlaşan, tartışmaların odak noktası olan 2. Cumhuriyet kavramı da demokratikleşmeye başlayan 1. Cumhuriyet’i hukuk devleti kavramının tüm evrensel kurum ve kuralları ile taçlandırma ve milli iradeyi kurucu ilkelerle değil de hukukun evrensel ilkeleri ile sınırlama projesinden başka bir şey değil.

Tüm bu önemli tartışmalar da ülkemizde bir cumhuriyetin varlığı ama bu cumhuriyetin yeterince demokratikleşmediği ve hukuk devleti ilkelerinden nasibini almadığı varsayımı ile yapılıyor.

Birinci denen cumhuriyetin demokratikleşmesi ve hukuk devleti evrensel ilkeleri ile taçlanması da niceliksel değil ama niteliksel bir dönüşüm olacağı için demokrasi ve hukuk devletinden yana ağırlık koyanlar 2. Cumhuriyet kavramını tercih ediyorlar.

Yukarıda değindiğim gibi tüm bu ilginç tartışmalar ülkemizde yeterince demokratikleşememiş ve hukuk devleti kavramının pek uğramadığı (son Yargıtay kararları???) bir birinci cumhuriyetin her şeye rağmen olduğu varsayımı üzerinden yapılıyor.

Acaba bu varsayım ne kadar doğru?

Cumhuriyet kavramı ilkokul kitaplarında yedi yaşında çocuklara yönetimin babadan oğula geçmediği yönetim olarak tanımlanıyor ama bu çocukca tanım acaba cumhuriyet kavramını yeterince açıklıyor mu?

Cumhuriyet kavramı modern çağlarda Fransa’nın ürettiği bir kavram; doğrudur yönetimin babadan oğula geçmemesi, krallığın ilgası cumhuriyet kavramının alfabesi ama bu fransız cumhuriyeti, bugün anladığımız anlamda demokratik olmasa dahi özgürlük, eşitlik, kardeşlik kavramlarını kendine bayrak yapmış, bu kavramları hayata geçirmiş bir cumhuriyet ve Fransa’da zenginlik ülkenin her alanına bir ölçüde yansımış, sosyal dengeler oturmuş vs.

***

Bizim cumhuriyetimizde ise cumhuriyet kavramının bu olmazsa olmazları da, bırakın demokrasi ve hukuk devletini, bu ülkeye pek uğramamışlar.

Bundan sonra da demokrasi ve özellikle de hukuk devleti kavramı yerleşmezse cumhuriyetten bahsetmek hiç olanaklı olmayacak; yönetim babadan oğula geçmeyecek ama cumhuriyet bu on yaş çocuğu bilgi düzeyini de aşamayacak.

Son yayınlanan resmi istatistikler ülkemizin cumhuriyet aşamasına geçip geçmediğinin çok ilginç bir aynası niteliğinde.

Türkiye 2007 senesi itibariyle yüz milyar dolarlık ihracat eşiğini muhtemelen geride bırakıyor ama ihracatta 81 illi Cumhuriyet’in 80 ili bir İstanbul etmiyor; her yüz dolarlık ihracatın 56 dolarını İstanbul’da kurulu firmalar yapıyor, bu ihracata konu olan üretimin mutlaka İstanbul sınırları içinde yapıldığı anlamına gelmiyor, bu firmaların merkezleri İstanbul’da oluyor ama yine de bu durum da araştırılmaya değer bir konu.

Temmuz 2007 itibariyle ülkemizde 40 bin ihracatçı firma var ve bu firmaların 22 bini İstanbul’da ve bu merkezleri İstanbul’da olan firmalar son bir senede 97 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatın 54 milyarını yapmışlar.

İkinci istatistik de bütçeye ilişkin; İstanbul bütçenin yüz liralık gelirinin 37 lirasını üretiyor ama aynı yüz liradan sadece 4 lira alıyor.

İşin Türkçesi galiba şöyle: Osmanlı’nın başkenti hálá Türkiye Cumhuriyeti’nin dövizini ve bütçe gelirini adeta tek başına üretiyor; üstelik Cumhuriyet ve Ankara biraz da İstanbul’a karşı kurulmuşken.

Üretimin, gelirin bu kadar coğrafi olarak dahi dengesiz dağıldığı bir ülkeye cumhuriyet demek acaba ne kadar gerçekçi.

Bizde sekiz yaşında çocuklara hálá cumhuriyetin, yönetimin babadan oğula, padişahtan veliahtına geçmediği rejim olduğu öğretiliyor ama bu topraklarda galiba gerçek bir cumhuriyet ancak demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri TÜM KURUM VE KURALLARI ile yerleşirse kurulabilecek.

 

Eser Karakaş, Star
17.09.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız