Medyada 2. Cumhuriyet > Lejyoner avukatlar

Lejyoner avukatlar

YENİ Şafak Gazetesi’nin dedikodu yazıcısı Taha Kıvanç basında yabancıların iş takipçiliğini de yapıyor. Benim "Richard Falk’un Fitneleri" (13.11.07) yazımı bahane ederek kokmuş bir sakızı zevkle çiğniyor: "İkinci cumhuriyetçilerin korkulu rüyası!"

"Korkulu rüya" ile dalga geçerek "Medrese Muallimi" Richard Falk’u savunuyor. Richard Falk’un kim olduğunu çok iyi biliyorum: Zaman Gazetesi’nin kiralık yazarı ve Fethullahçılığın eğitim merkezlerinden Princeton Üniversitesi’nin hocalarından biri. Zaman Gazetesi’nde yazı yazmasının, İslamcı organizasyonlara davet edilmesinin nedeni de bu zaten.

Olayın özeti şu: Bu Richard Falk, Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nde türban konusunda bir konuşma yapıyor. Ardından, kendisiyle söyleşi yapan Sabah Gazetesi’nin türbansız muhabiri Ceren Akdağ’ı dinsiz (nonreligious) olarak tanımlıyor. Muhabirin şiddetli itirazı üzerine Ceren Akdağ’dan özür diliyor Richard Falk.

"Richard Falk’un Fitneleri" yazımda, bu olayı aktarmış ve aydınlık kişilikli Ceren Akdağ’ı kutlamamız gerektiğini yazmıştım. Taha Kıvanç "nonreligous"un "dinsiz" değil "dindar olmayan" anlamına geldiğini ileri sürerek Fethullahçı tribünlere gösteri yapıyor. Richard Falk, türbansız Ceren Akdağ’a "dinsiz" dememiş de "dindar olmayan" demiş. Dindar olmadığını nereden biliyor Ceren Akdağ’ın? İş takipçisi Taha Kıvanç sözlüklere iyi baksın, eşanlamlı karşılığın "irreligious" (dinsiz) olduğunu görecektir. Bedavaya dil dersi bu kadar!

* * *

Ord. Prof. Richard Falk’un Hazar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği’nde yaptığı konuşmayı bulup okursanız (internette var), bakın neler görürsünüz:

Richard Falk, CHP yandaşlarını ve eski laikleri (yani anayasal ve meşru laikleri) kapalı kadınların düşmanı olarak ilan etmektedir. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle ilgili olarak da şöyle demektedir: "Kırmızı çizginin artık yok olduğunu ve dindarlığın artık cezalandırılmayacağını düşünmek büyük hatadır. Ordu, 30 Ağustos Zafer Bayramı balosunda, Cumhurbaşkanı ve Başbakan eşlerine davetiye göndermeyerek seçilmiş liderlerin onurunu zedelemiştir."

* * *

Richard Falk devam ediyor: "Türkiye’de ve her yerde bu ihtilafın bir kısmı, laikliğin gerçek anlamıyla bağıntılıdır. Türkiye açısından değerlendirildiğinde, Türk hükümetinin sergilediği yeni laiklik anlayışı ile saf Kemalistlerden oluşan eski laikler arasındaki farklılık söz konusudur. Eski laikler dinden bağımsızlığı önemle vurgulayan Fransız laikliği yönünde bir yaklaşımın taraftarıdır. Oysa yeni laikler, ister bilinçli olsun ister olmasın, din özgürlüğünü öne çıkaran Amerikan tarzı laiklik taraftarıdır."

Richard Falk’un bu sözleri kendisine suçüstü yapmamız için yeterlidir: 1."Eski laiklik" gerçek ve yasal laikliktir. 2. Amerikalı tarzı sekülerizmin (çağdaşlaşmanın) laiklik ile hiçbir ilişkisi yoktur. 3. AKP hükümeti Anayasal zorunluluk yüzünden laiklik kaftanı giymektedir. 4. Hiçbir laiklik din özgürlüğünü öne çıkartmaz; toplumu ve bireyi dinlerin baskısına karşı korur. 5. Amerikan tarzı sekülerlik Anayasa’ya ve yasalara aykırıdır. 6. Richard Falk’un sözleri "kiralık yazıcı" olduğunun yadsınmaz kanıtıdır.

Bizleri budala yerine koyan kimse elbette bir budala medrese muallimidir!
 


Özdemir İnce, Hürriyet
21.11.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız