Medyada 2. Cumhuriyet > Fazıl Say'ın meydan okuması

Fazıl Say'ın meydan okuması

"FAZIL Say'ın meydan okuması" magazin loncasına, şarkıcı ve modacı esnafına göre bir iş değil. Gazete yazıcılarının da çoğunun çapını aşar ama sütunlarını doldurmalarını sağlayacak bu "mevzu"(!)'nun üzerine mal bulmuş Mağribi gibi atıldılar. Fazıl Say'a yöneltilen saldırganlığın arkasında büyük bir korku var: Fazıl Say sadece iktidara değil bunlara da meydan okudu. Meydan okuyan Fazıl Say'ların ülkede giderek çoğalmasından korkuyorlar!

SIRTLAN GİBİLER

Fazıl Say'ı çocukluğundan bu yana tanırım. Babası Ahmet Say çok yakın yol ve masa arkadaşımdır, dostumdur. Fazıl bir dáhi mi? Benim için çok önemli bir şey değil bu, ben Fazıl'ın normal bir çocuk olarak Türkiye ve dünya ölçülerinin çok üzerinde yetiştirildiğini biliyorum. Fazıl, beynini, yüreğini, zekásını ve beş duyusunu parmakları gibi kullanır. Bu nedenle kendilerini Fazıl'ın düzeyinde sanan ve ona demokrasi dersi vermeye kalkışan çalgıcıları şaşkınlık içinde izliyorum.

Gerçek sorun belli: Cumhuriyet Türkiyesi'ni yöneten iktidarın ve yandaşlarının dikey ve yatay irtica ve faşizmi! Ve zılgıtçı, şakşakçı zevatın bu irtica ve faşizm karşısındaki tutum ve davranışları! Fazıl, bu zevatın sefil ve onursuz hal ve gidişlerini bütün dünyaya ilan etti!

AKP iktidarını, bu iktidarın kapıkullarını, İslamcılarını, lejyoner yazıcılarını ant olsun ki anlıyorum. Ama magazin esnafı, eğlence dünyası takımı, İkinci Cumhuriyetçiler, her işe maydanoz güruh midemi bulandırıyor. Leş kargasından, sırtlandan farkları yok!

Fazıl, "Ben böyle bir ülkede artık yaşayamam, giderim!" diyerek bunların hepsine hakaret etti, hepsinin onuru iki paralık oldu!

Fazıl'ı boğan ortam ve atmosfer, bu kapıkullarını müşerref ve müreffeh kılıyor!

Fazıl, "Giderim!" diyorsa, bunları işaret ediyor! Bu gidiş bunlara karşı da mücadele, direnme geleneğini içerir. Bu, bir devrimcinin dönüşü olan gidişidir. Bu güruh bunu bilemez!

PARLAMENTER DİKTATORYA

Fazıl Say, Cumhuriyet ve devrimlerinin her gün kemirilmesine, özelleştirilmesine, ipotek edilmesine isyan ediyor. Fazıl Say, AKP hükümetinin sanata baskısına ve sansüre karşı çıkıyor! Demek ki onlar rahatsızlık duymuyorlar, isyan edemeyecek kadar lagarlaşmışlar!

Fazıl Say, halkın yoksullaştırılmasından, emekçilerin haklarının çalınmasından, sendikasızlaştırma operasyonundan rahatsız ama onların böyle bir sorunu yok.

Fazıl Say, AKP iktidarının sancağı altında, ülkenin, devlet kurum ve kuruluşlarının her gün İslamileştirilmesine isyan ediyor; TBMM'de parlamenter diktatorya kurulduğunu, rejimin giderek çift başlı Asya despotizmine kaydığını, demokrasinin iğdiş edildiğini görüyor. Ekonomik çöküntü başladığında bunlar sıvışacaklar. Bunlar pis kokularını ve biriktirdikleri ulufeleri yanlarına alıp yurtdışına kaçtıkları zaman Fazıl Say'lar mücadele edecekler!

TIRNAĞIOLAMAZSINIZ

Bunlardan biri, Fazıl Say üzerinden Cumhuriyet'e hırlarken "Fazıl Say'ın Özdemir Amcası!" diyerek benimle de dalga geçmeye kalkışmış. Doğrudur, Fazıl'ın amcası olmaktan gurur duyarım ve onun parmaklarını korumak için elimden gelen her şeyi yaparım. Özellikle de Fazıl'ın kesip attığı tırnak bile olamayacak sürüngenlere karşı!
 

şmergelerin çabası
Iraklı Kürt gruplar Türkiye'nin operasyonlarına karşı çıkıyor gibi görünse de operasyonların en kritik katkısını onlar yapıyor. Kuzey Irak'ı kontrolü altında bulunduran Mesut Barzani liderliğindeki peşmergeler 20 gündür, PKK kamplarının bulunduğu bölgeleri 'no men land-İnsansız bölge' haline getirdi. Bu da hava operasyonlarında sivillerin zarar görmesinin önüne geçilmesini sağladı.
16 ve 22 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen karadan topçu destekli hava operasyonlarının sonuçları hakkındaki teknolojik ve insan istihbaratı kaynaklı bilgiler Genelkurmay'da değerlendiriliyor. Genelkurmay Başkanlığı, ilk bilgilere göre operasyonların 'etkili' olduğu sonucuna vardı. Bazı bulguların bu hafta kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor.
28 Aralık'ta 2007'nin son toplantısını yapacak MGK da operasyon sonuçlarını ve PKK'nın dağ kadrosunun çözülmesi için alınacak diğer önlemleri belirleyecek.
Operasyonun sonuçların olumlu olması nedeniyle kış boyu sürmesi hedefleniyor. Genelkurmay'ın önceki günkü açıklamasındaki "PKK terör örgütü, Irak'ın kuzeyinin artık güvenli bir bölge olmadığını yaşayarak öğrenecek" ifadesi de operasyonların kesintisiz süreceği ve Kuzey Irak'ın artık PKK için "kurtarılmış bölge" olmayacağı mesajı olarak algılandı. Dün sınır ötesi operasyonlar hakkında konuşan Başbakan Erdoğan, "Biz hiçbir hamasete girmeden ülkemizin uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanıyoruz" dedi.

'Kandil vuruldu' iddiası
Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin sitesinde dün yer alan bilgiye göre, Türk savaş uçakları PKK unsurlarının yer aldığı Kandil Dağı'nda devriye uçuşu yaptı. Irak'ın kuzeyindeki peşmergelerin bağlı olduğu bakanlığın sözcüsü Cebbar Yaver ise Türk uçaklarının saat 14.00 sularında Kandil Dağı'ndaki Laruh Dağı Şavşanka bölgesini bombaladığını söyledi.
Türkiye'nin operasyonlarda Kuzey Iraklı Kürtlerin de zarar göreceği endişesi, hem Kuzey Iraklı Kürtler, hem de uluslararası kamuoyu tarafından dile getiriliyordu. İki hava operasyonunda jetlerin, PKK hedeflerine 'tam isabet' atış yapması bu endişeleri ortadan kaldırdı. İlk operasyona temkinli yaklaşan Irak Kürt Yönetimi ikinci operasyonda tavır değiştirdi. Barzani, ikinci operasyon öncesinde Türkiye'yi eleştirse de sözcü Yaver bombardımanın yerleşim birimlerine uzak sınır bölgesinde meydana geldiğini anlatarak, "Türk savaş uçakları sabah saatlerinden itibaren bölge üzerinde keşif uçuşu yapıyordu. Amedi'ye bağlı Rekan ve Mirve bölgeleri üzerinde yoğunlaşan uçuşlar sonrasında bölgenin uçak ve topçu atışlarıyla vurulduğu istihbaratı ulaştı. Can kaybı olmadı. Çünkü bombalanan yerler daha önceki operasyonlar nedeniyle çoğunlukla terk edilmiş yerlerdi" dedi.

ABD'den destek
ABD Dışişleri sözcüsü Nicole Thompson, Türkiye'nin son operasyonuyla ilgili tepki sorulduğunda, "ABD PKK'yı terörist grup olarak görüyor ve Türkiye ya da Irak'a yönelik her tür şiddete karşı. ABD, Türkiye ve Irak'la PKK'yla nasıl baş edileceğine dair birlikte çalışmayı sürdürecek" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa Dairesi sözcüsü Chase Beamer, "ABD, Türkiye'nin, vatandaşlarına yönelen PKK tehdidine son verme çabalarını destekliyor. Biz, bu yönde bütün diplomatik, askeri ve istihbarata ait vasıtaları kullanmaya devam edeceğiz. Biz, Türkiye'yi de, bizimle ve Irak hükümetiyle işbirliğini azami düzeye çıkararak, meşru kendini savunma hakkını kullanması, Irak halkı ve bu ülkenin istikrarına olumsuz etkide bulunmaması yönünde cesaretlendiriyoruz" dedi. Beamer, hedeflerin PKK olması ve sivil kayıplara yol açılmamasının kilit önem taşıdığını da vurguladı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Büyükelçi James Jeffrey ise şöyle dedi: "PKK Türkiye'ye de ABD'ye de tehdit oluşturuyor. Türkiye'nin kendini savunma hakkını destekliyoruz. Türkiye'ye bilgi vererek destek oluyoruz. Tek beklentimiz haberdar edilmemiz. ve sivillere zarar gelmemesi"
ABD Temsilciler Meclisi'nde bir konuşma yapan Cumhuriyetçi Partili Connecticut Milletvekili Christopher Shays, Amerika'nın Türkiye'ye destek olmak için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini söyledi.

Türkiye vuruyor dünya destekliyor

Askerin PKK'yı Irak'ta tekrar vurmasına ABD'den destek: İşbirliği devam edecek. Kürt gruplar, 'Sivil kayıp yok' dedi. Tek tepki Barzani'den geldi...
 


Özdemir İnce, Hürriyet
23.12.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız