Medyada 2. Cumhuriyet > 2. Cumhuriyetçiler

2. CUMHURİYETÇİLER

 

Türkiye, "kurgulu düzeni" ile "işler görünen düzeni" birbirinden farklı, tüketimiyle, üretimiyle, gelir dağılımı ve yaşam niteliğiyle yığınsal kopuklukların yaşandığı, adeta, iki ruhlu, iki karakterli bir ülke durumunda. Belki de bu yüzden, kimileri, "2. Cumhuriyet" diye tutturuyorlar. Ancak bu savunu, genel kabul gören reform beklentileri konusundaki sıradanlığını, Cumhuriyeti'miz konu olunca, arsızlığa ulaştırıyor. Türk-İslamcılar, (Kürt-Türk) federasyoncuları ve dinciler gibi 2. Cumhuriyetçiler de Anadolu devrimini, imparatorluk ile yarınki bulanık düşleri arasında, bu toprağı tözünden arındırılması gereken bir kesit gibi görüyorlar.
Sussunlar mı?: Hayır!
Açıktan çağrısı fiili şiddet olmayan her düşüncenin, en kanlı sonuçlara yol açması ihtimalinin önlemsiz bırakılmaması koşuluyla, savunulma güvencesini, demokrasi açısından çelişkili değil gerekli görürüm. Oysa, tarih de politika da pozitivist bilim anlayışı da beni yalanlar. Ve açık aldatmadan kaba yalana giden yolda, artık bir de "2. Cumhuriyet"çilerin postülaları var. Ancak Türkiye'de eyaletler temelinde başkanlık sistemini projelendirmek, yaşamsallığını yitirmiş yasaları Mecelle ile ikame etmek kadar "akılcı"dır.
Alınterinin kentten, emeğin topraktan alacağı varken sanayi-ötesi toplum çözümlemesine yalpalanmak, insanın çarklarından dışlandığı makineyi, biblolaştırmasını öğütlemek kadar "tutarlı"dır.
Dahası, Türkiye'nin yapısal dönüşüm katsayısının yükseltilmesinde Köy Enstitüleri'nin; 68'li ruhunun mücadelesinde silahlanma harcamalarının sorgulanması, 2. Cumhuriyetçilerin atipik tepki alanlarıdır.
Onlar, "dönerken", "değişim"i, bölerken "mozayiği", aydınlanma dilinin insancıl kavrayışlarının üzerine salarlar. İnsanın amacı ile toplumsal sonuç arasındaki bağı da koparır atarlar.
Bunun yanında, kimi İkinci Cumhuriyetçilerden devşirilen siyasal açıdan, yersiz yurtsuz figürler, tepeden inmeci profesyonel politika nosyonları ile kitlelerde "katılma"ya değmezlik itkisi uyandırmışlardır.
2.Cumhuriyetçilerin, demokratik süreçleri ve idealleri için değersizleştirmeye dönük (örtük) denetimli-bireycilikleri, bireyin kendini modern devletin anlamlı bir parçası olarak bulduğu toplumsallaşmanın pratiğinde, dino'zorlaşacak'tır.

Bülent Kırmacı
Cumhuriyet - 04.04.1998

 

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız