Medyada 2. Cumhuriyet > Fikir Kulübü’nden yeni Kurucu Meclis, yeni Anayasa ve İkinci Cumhuriyet manifestosu

Fikir Kulübü’nden yeni Kurucu Meclis, yeni Anayasa ve İkinci Cumhuriyet manifestosu

Fikir Kulübü devletin battığını, sistemin iflas ettiğini belirterek, yeni bir Kurucu Meclis ve yeni bir Anayasa ile adil ve sürdürülebilir katılımcı demokratik bir sisteme ve İkinci Cumhuriyete adım atmak gereğini vurgulayan bir manifesto yayımladı.

KIBRIS TÜRK KAMUOYU VE BASINA
                               FİKİR KULÜBÜ MANİFESTOSU

                Devlet batmış… Sistem iflas etmiştir… Malumun ilanı yapılarak yeni bir Kurucu Meclis ve yeni bir Anayasa ile adil ve sürdürülebilir katılımcı demokratik bir sisteme ve İkinci Cumhuriyete adım atmak gerekmektedir…  

                Kıbrıs Türk Halkının özgürlüğe kavuştuğu 20 Temmuz 1974 tarihinden itibaren yaşanan 35 yılı aşkın sürede yönetsel açıdan maalesef geldiğimiz nokta içler acısı bir durum arz etmektedir.

                35 yıllık zaman diliminde toplumumuz tartışmasız bir sınır güvenliğine kavuşmasına rağmen, içte beklenen hamleleri yapamamış, giderek çağın çok gerisinde bir sosyo-ekonomik ve siyasi yapıyla karanlık bir kuyunun dibine vurmuştur. Gelinen noktada ya vurulan dipten zıplayarak yukarı çıkacağız, ya da patlak bir top gibi karanlık kuyunun dibinde kalıp tarihin kara sayfalarına yazılacağız. 

                20 Temmuz 1974’den sonraki dönemde bu ülkeyi yönetenler, yağma, talan ve haksız kazançla toplumun üzerine basarak palazlanan, zümresel saltanata dayalı, GERÇEK DEMOKRASİ İLE HİÇ ALAKASI OLMAYAN bir sistemi yürürlüğe koymuşlardır.
               
                İnsanlarımıza ait olması gereken EN TEMEL DEMOKRATİK HAKLARI bile;
                Onlara BAHŞEDİLMİŞ AVANTALAR gibi sunarak seçim kazananların hüküm sürdüğü, kitlesel katılımcılık ve sorgulayıcılığın olmadığı, kuvvetler ayrılığının sağlanamadığı, hatta demokratik hukuk sisteminin temel dayanaklarının birbirlerinden olumsuz etkilenecek şekilde politize olup partizanlığa ve adam kayırmacılığa göz yumulduğu, adaletsiz sistemin gelip dayandığı acı son, artık tüm çıplaklığıyla ortadadır. Hala bu çıkmaz sokağa dönüşen sistem dâhilinde çözüm yolları aramak, sürdürülebilir, kabul edilebilir veya katlanılabilir bir durum değildir.
                
              Ülkemizi zümresel saltanat ve çağın gerisindeki bir hanedanlık rejimine dönüştüren, temsili demokrasinin en kötü örneklerinin yaşandığı ve halkımıza da tarifsiz acılar yaşatan bu sistem, müsebbipleriyle birlikte siyaset sahnesinden topyekun silinmedikçe, halkımızın gün yüzü görmesi, ışığı ve aydınlığı yakalaması MÜMKÜN OLAMAYACAKTIR.
                Sistem, ülkemizi her alanda kangren olmuş yaralarla dolu hastalıklı bir vücuda ve mikrop kapmış bir bünyeye dönüştürmüştür.
               
                Ülke halkının bütün değerleri, geleneksel birlik ve dayanışma motivasyonu ve örnek gösterilen saf ve temiz dokusu son 35 yıldaki yanlış politik uygulamalar ve bunun sonucundaki kaos ve belirsizlik girdabında un ufak edilmiş, kulun kula kulluk ettiği bir siyaset sahnesinde halkımız da perişan edilmiştir.
                
                 Bütün kritik yaşamsal sektörlerden, can çekişen toplumun feryatları yükselmektedir.
               
                İktidar uğruna, saltanat ve doyumsuz kişisel hırslar uğruna devlet kaynakları talan edilmiş,  Anavatan Türkiye’nin yıllar yılı sağladığı mali olanakların hemen hepsi partizanca israf edilerek acımasız bir sömürü sisteminin kökleşip daha da canavarlaşması sağlanmıştır.
              
                Ve gelinen noktada devlet batırılmış, üzerine titrediğimiz cumhuriyet tam anlamıyla iflasa sürüklenmiştir.
                 
                Battığımızı, iflas ettiğimizi daha fazla inkâr etmekle, başımızı kuma sokmakla kurtuluşumuzu sağlamak mümkün olmayacaktır.
          
                Malumun ilanını yapıp, sistemin devleti teslim alarak tükettiğini, ülkenin dibe vurduğunu ve artık YENİ BİR KURUCU MECLİSLE, YENİ ANAYASAYI HAZIRLAYACAK VE İKİNCİ CUMHURİYETE GEÇİŞİ SAĞLAYACAK bir organizasyona acilen gitmek gerekmektedir.
 
                DEĞİŞİM, hayatın kaçınılmaz bir olgusudur ve bugün Fransa, Almanya gibi ülkeler başta olmak üzere çağın koşullarıyla halklarının zamana göre değişen ihtiyaçlarına göre şekillenen yeni cumhuriyetlere geçiş yapmışlardır.
    
                FİKİR KULÜBÜ, Kuzey Kıbrıs’ta da artık “İkinci Cumhuriyete” geçme zamanı geldiğine ve geçmişle hesaplaşılıp, geçmişin karanlığının müsebbipleriyle birlikte geride bırakılacağı bir dönemin başlaması gerektiğine inanmaktadır.
                FİKİR KULÜBÜ olarak, “İkinci Cumhuriyet” anlayışımızın, son yıllarda Türkiye’de sıkça tartışılan konseptle alakası bulunmadığının;
                Buna mukabil, doğrudan demokrasiye en fazla yakın olan Başkanlık veya ülkemize özgü bir şekilde oluşturulacak yarı-başkanlık sistemiyle barışık, kısacası yeni bir sosyo-ekonomik ve siyasi sistemi zorlayan bir yaklaşım olduğunun altını çiziyoruz. 
               Geçmiş sistemle hiçbir çıkar birlikteliği olmayan tertemiz insanlarımızla örgüt temsilcilerinden oluşturulacak bir Kurucu Meclisin yeni sistemi şekillendirecek en yetkili kurucu organ olması gerektiğine inanıyoruz.

                Ulusal çıkarlarımızı ilgilendiren başta güvenliğimiz ve Anavatan Türkiye ile bütün mevcut sıkı ilişkiler baki kalmak üzere, ülkemizi daha çağdaş, daha demokratik ve insan merkezli bir sisteme kavuşturmak için, FİKİR KULÜBÜ olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.

                Bu ülke insanı, bu sistemi, bu düzeni, bu rejimi hak etmemiştir.
               
                Bu ülke insanı bugüne kadar başına gelen bütün felaketlerin sorumlusunun bu zümresel saltanata dayanan sistem ve onun koruyucuları olduğunun idrakine varmak ve SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN HAREKETE GEÇMEK zorundadır.
               
                Aksi takdirde iyiyi, güzeli, doğruyu ve aydınlığı yakalamak her geçen gün daha da imkânsız hale gelecektir.
                Şair Necip fazıl Kısakürek “Aydınlık” şiirinde şunları anlatır:

                              Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar,
                              Gün, karşı tepeden doğmak üzredir.
                              Her sabah güneşi seyreden kızlar,
                              Mahmur gözlerini oğmak üzredir.
                              Uyan yârim, sesler geldi derinden,
                              Karanlık oynadı, koptu yerinden;
                              İlk ışık, kapının eşiklerinden,
                              Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir.
              
                FİKİR KULÜBÜ IŞIĞIN PEŞİNDEN AYRILMAYACAKTIR.
                IŞIK, İKİNCİ CUMHURİYETTE;
                AYDINLIK, DAHA FAZLA DEMOKRASİ VE YEPYENİ BİR SİTEMDEDİR.
                UMUT, YENİ BİR KURUCU MECLİS VE YENİ, ÇAĞDAŞ, İNSAN MERKEZLİ BİR ANAYASADADIR.
                YAŞASIN HALKIMIZI IŞIĞA KAVUŞTURACAK VE ÇAĞDAŞ SOSYO-EKONOMİK VE SİYASİ GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAYACAK OLAN İKİNCİ CUMHURİYET…
                YAŞASIN ULUSAL DEMOKRATİK MÜCADELE BİRLİKTELİĞİMİZ.


24.06.2010 LEFKOŞA

FİKİR KULÜBÜ
Yönetim Kurulu

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız