Medyada 2. Cumhuriyet > Liberal Demokratlar ve AB(D) AKP’yle Tanışıyor!

Liberal Demokratlar ve AB(D) AKPyle Tanışıyor!

Cumartesi günü Radikalin manşetine baktığımda şaşkına döndüm: İnternette Sansüre Son. İyi güzel de bu değerli entelektüel gazete şu anda internet ve tüm diğer özgürlüklerin üzerine çökertilmek istenen perdeyi yeni mi görüyor? Ya da Radikalin sözcülügünü yaptığı aydınlar grubunun sorumluluk oranı bu acı kaymada ne kadar?

Gerçekten de Radikal başta olmak üzere, Sabah ve Vatan gibi gazetelerde de yıllardır en absürd ve yaratıcı(!) çözümlemelerle AKP iktidarı, “ilerici, ABci, ezber bozucu ve reformcu olarak tanımlanır. Bu da yetmez, bu yayınlardaki yazarların çoğu AKPyi, yani onlara göre AK Partiyiöve öve bitiremezken, bir de üstüne Kemalist-Ulusalcı Cumhuriyeti tüm kalıntılarıyla beraberşiddetle alaya alma ve eleştirme yarışına girerler. Peki, niye şaşırdınız beyler? Yeni mi keşfettiniz İslamcı siyasetin tahammülsüzlüğünü, demagojik vasıflarını? Sahiden zaten yıllardır her gün hak hukuk demokrasi derken, nasıl içinize sindirdiniz anayasa ve Siyasal Partiler Kanunu ile alay edercesine laiklik ilkesini yok sayarak siyaset yapan bir partiyi? Yoksa göründüğünüz kadar saf mısınız? Essahtan 2004 Aralık’ında AB ile görüşmeler başladığında bu hükümetin bizi AB standartlarında bir demokrasiye taşıdığına can-ı gönülden inandınız mı? Yazık sizlere, keşke hasbelkader arada dillendirebildiğimiz Hükümetin büyük doğu rotasını o tarihlerden görebilseydiniz, bayağı korunabilmiş olurdunuz böyle gaflardan Hadi diyelim uyanamadınız ve o acınası makaleleri yaydıkça yaydınız. İnsan merak edip elinize kadar ulaşan AKP Ekspresi: Avrupa Biletiyle Tahrana isimli kitap ne diyor diye bakar. Onu okusaydınız şimdi şaşırmazdınız her gün teker teker yok olan özgürlüklerimize de, Erdoğanın ülkeyi AB yerine, aynen adını koyduğum şekilde İrana ve Arap ülkelerine taşımasına! Ne acıdır ki, Atatürkçülere de hep dinozorve ona benzer sözlerle saldırmayı seçen bir grup entel de internet boğulmasından şikâyet etmiş!

One minute: Hani bu tren bizi Avrupaya götürecekti? Ceberrut devletten kurtulucaz, paradigmanın iflası tescillenecek, laikçiler Müslüman toplumla kopukluğun cezasını ödeyecek”, “resmi ideoloji komedisi bitecek”, “tarihimizle yüzleşecezgibi şablonlarla daha düne kadar dans etmiyor muydunuz? Ben Radikalde yıllardır bir Kemalistin yazısını veya uzun bir röportajını okuduğumu hatırlamıyorum. Ama kadere bak ki mensup oldukları medya grubunu çökertmeye çalışan zihniyet, her düşünce yazısında entel kavramlarla allayıp pullamaya çalıştıkları bu anti-Kemalist zihniyet! İnternetmiş, eksen kaymış, AB masalı durma noktasına gelmiş, geçiniz beyler, bunlar görebileceğiniz en iyi günler! O da henüz yok etmeye çalıştığınız Cumhuriyet hâlâ yıkılmadı diye!

Hâlâ algıları kapalı 2. Cumhuriyetçi dönek yazarlara son birkaç hatırlatma: Osman Canın hem de mensubu olduğu Anayasa Mahkemesini yok sayma çıkışının bir darbe tamamlayıcısı olduğunun farkında mısınız, yoksa yarın genç imamlar, pardon genç siviller bu hukuk lincine destek vermek üzere yürüdüklerinde bunu da demokratikleşme mi sayacaksınız? Oynanan tezgâhla anayasa da AKPnin ve noterinin arka bahçesi ilan edilince, şu şikâyet etmeye başladığınız konular gibi, YÖK, RTÜK ve BTK gibi AKPnin dizayn ettiği gül gibi kurumlarla yaşam alanınızın nasıl daraldığını en acı şekilde yaşayacaksınız. Ama siz AKP ülkeyi millet adına demokratlaştırıyor diye alkışa devam edin! Türkiyenin dış politikasını artık İHH baskıları belirlerken, uluslararası ittifaklar çatırdarken, tüm yukarıda saydığımız yorum komedyalarında aynı çizgide kalakalmış Batılılar da şaşkın. Türkiye neden BM Güvenlik Konseyinin İran kararlarına uymamış? Pardon, Türkiyenin İrana benzemesi için bu hükümete kökünden beri destek veren sizler değil miydiniz? Bakın artık hedefimiz Arap Birliğinin manevi hülyalarına teslim olmak! Ama üzülmeyin siz, Taha Akyoldan Cengiz Çandara, Nazlı Ilıcaktan en Radikal yazarlara kadar bir buket çiçek hemen açar ve bu manevranın da aslında ufkumuzu açan bir demokratik hamle olduğuna hepimizi inandırır O nedenle internetmiş, basın özgürlüğüymüş, yobaz uygulamalarmış, bunları kafanıza fazla takmayın Hani AB palavrasına inanırken Ja-Si-Evetmanşetleri atmamıştınız ya, şimdi de Allah Kerimveya Alimallahmanşetleriyle yeni döneminizi kutsayın!

Bedri Baykam, Cumhuriyet

15.06.2010

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız