“TC’nin 70 yıllık tarihine çok kestirme bir biçimde kuşbakışı baktığımızda yüzakı ile çıktığını söyleyemeyiz. Rejimi kuran militarist ve sivil bürokrasi, cumhuriyet kavramlarını kendi egemenliklerini ve dayatmalarını halka kabul ettirmek için aracı olarak kullanmıştır. Halk her zaman gariban, zavallı, eğitilmeye muhtaç yaratıktır. Ve onları adam etmek için uygulanacak her yöntem meşru görülmüştür. Onlar için demokrasi, bazen amaç, bazen araçtır. Bize göre demokrasi, ancak araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız, bu düzenlemelerin seçiminde araçtır. Halka rağmen iktidar olunamaz. Eğer halk totaliter rejim istiyorsa buna saygı duymalıyız.
70 yıllık TC, katı bir anlayışa sahip olmuştur. Hukuk, halka sorulmadan bir yerlerden aktarılmış ve zorla halka dikte edilmiştir. Çağdaşlık anlayışı, ahlak anlayışı... hatta Türkiye, din konusunda da aynı anlayışı seçmiş, kendine din olarak Kemalizmi almış, başkaca hiçbir dine hayat hakkı tanımamış, kitlelere zorla dikte etmiştir. Ne yazık ki Türkiye’nin 70 yıllık tarihi boşa harcanmış bir zamandır. Türkiye Cumhuriyeti 1923’ten bu yana sürekli olarak bir gerileyiş içindedir.
Gelinen bu noktada Türkiye kaosla karşı karşıyadır. Rejim tıkanmıştır. Çürümüştür. Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme veya herhangi bir ideolojiye yer yoktur. Aradan 70 yıl geçti. Artık militarist ve sivil bürokrasi, devleti biz kurduk, korumak ve kollamak görevi de bizimdir diyemez. Çünkü insanlar böyle bir devleti istemiyor.”
***
Bu sözler, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Tayyip Erdoğan tarafından 1993 yılında söylenmiştir. Meraklısı, Metin Sever’le Cem Dizdar’ın “İkinci Cumhuriyet Tartışmaları” (Başak Yayını, 1993) adlı eserin 191. sayfasına bakabilir.
Ben bu yazıyı Sayın Emin Değer’in “Müdafaai Hukuk” dergisinde çıkan “Recep Tayyip Erdoğan’ın Yol Haritası” adlı yazısından aldım. Sayın Değer bu belgesel yazıyı şu sözlerle bitiriyor:
“Peki Atatürk’ün kurduğu partinin başındakiler ne düşünüyor, nasıl bir strateji içindeler, dersiniz. Bol bol, bağıra bağıra konuşarak seçim kazanacaklar mı, dersiniz. Evet kazanırlar, ne zaman mı? Lafla peynir gemisi yürürse... Atı alan Üsküdar’ı geçerse mi? Bildiğim, ülkeyi bu kadroya bırakanlar, tarih karşısında lanetleneceklerini unutmasınlar.”
Oktay Akbal, Cumhuriyet
08.04.2010