Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Emir subayı mektup gönderdi: 'Balyoz' kesinlikle doğrudur

Emir subayı mektup gönderdi: 'Balyoz' kesinlikle doğrudur

Star Gazetesi yazarı Aziz Üstel, emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın emir subaylığını yaptığını iddia eden TSK'dan emekli bir askerin mektubunu yayınladı. Mektupta çok ilginç iddialar yer alıyor.

Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle imzasız gönderilen mektuba, gönderenin açık adresi yazılmış. "Size 2002-2003 yılları arasında tanık olduğum olayları sıralıyorum." ifadesiyle başlayan mektup, bahsedilen yıllara ait örneklerle devam ediyor:

Balyoz planı baştan sona doğrudur! O planın tatbikatını ben de izledim. Paşamın yanında çalıştığım sürece sadece eşine değil arkadaşlarına ve maiyetine de gerçekleri söylemezdi. Habertürk kanalında da doğruları söylemedi. Çünkü yapacak bir şeyi kalmadı; işin ucunda müebbet hapis olunca ne yapsın?

Devletin başına geçmek en büyük hedefiydi! Ama eşinden korktuğu kadar da kimseden korkmazdı.

Seyahatten dönmüştük, 10 Kasım'dı. Tören için hemen çıkmamız gerekiyordu. Ben konutta, kapının dışındaydım. Benim orada olduğumu fark etmedi. Eşine, "bıktık bu (küfürlü ifade) ...'nin 10 Kasım'ından; ama ne yaparsın ona ihtiyacımız var şimdi!" dedi ve çıktı. Asabi olarak 'Sen burada mıydın lan?' dedi. Ben de 'hayır efendim, şimdi geldim; bir saniye bile olmadı' dedim. Zira duyduğumu bilse beni Doğu'ya sürerdi! Atatürk'e karşı, buna benzer bir saygısızlığa da, Denizli'de, bir tuğgeneralde tanık olmuştum.

İzmir'de, Kara Harp Okulu'nun Menteş Kampı'nda, sahildeki kameriye altında, saygı duyduğum bir orgeneralle sohbet ediyorlar. Ben de görevim icabı, yakınındayım ve kameriyenin sarmaşıklarla kaplı arka kısmında oturuyorum. Orgeneral arkadaşı, asker sayısının çok fazla olduğunu anlatıyor ve 'profesyonel orduya geçiş şart' diyordu. Bizim paşa, net ve açıktan, "Olmaz öyle şey. Bu ülkede doğan her erkek bu tezgahtan geçerek, bizi tanıması lazım. İlçelere kadar askerin yayılması da, iç tehditlere karşı halkı kontrol etme stratejimizin gereğidir' diyordu!

BİZİM SADIK KÖPEĞİMİZ!

Antalya'ya gidiyorduk. Cep telefonu çaldı. Arayan kişiye, iltifatlardan sonra, ondan irtica konusunda haber ve yorumlara ağırlık verilmesini rica etti. "Bu gericilerin, herkesi çarşaf ve peçeye sokacaklarını, inandırıcı şekilde yaymamız lazım." dedi. Telefonu kapattığında, eşi sordu, kimdi o diye. Gazetenin adını vermeden, 'canım bir gazetenin genel yayın müdürüdür; bizim sadık köpeklerimizden biridir' dedi.

Çok müsrifti ve bir kraldan çok devlete maliyeti vardı. Şahsi masrafları, eşinin sağa sola dağıttığı hediyeler dahil, Birinci Ordu'dan karşılanıyordu. Oğlunun düğününde, Fenerbahçe Orduevi'ndeki salon, üç defa boyanmıştır. Hanımefendi renkleri beğenmemiştir. Düğün masraflarının büyük bir bölümü de Birinci Ordu'dan ödenmiştir. Bunu o dönemde herkes bilir.

Hazırladığı Balyoz darbe planı, ülkeyi dünyadan tecrit edecek ve çökertecek, belki de Irak ve Afganistan gibi, iç savaşa sürükleyerek bölecek, zavallı bir Türkiye görüntüsüne neden olacaktı. Bu planın uygulama esaslarını inceleyen, vasat bir zekâsı olan (başımıza nelerin gelebileceğini) açıkça kavrayabilir.

Zaman, 15.02.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.