Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Yıldırım: MİT'e sordum cevap veremedi

Başbakan Yıldırım: MİT'e sordum cevap veremedi
Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimini niye haber vermediklerini MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a sorduğunu ancak kendisine cevap veremediğini söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım CNN Türk, Kanal D ortak yayınında soruları yanıtladı. Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimini niye haber vermediklerini MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a sorduğunu ancak kendisine cevap veremediğini söyledi.

“Galiba 16.00 değil de 15.00’te"

Yıldırım, “Hala akıllarda bazı sorular var. Saat 16.00’da MİT’e bir istihbarat ulaşıyor. Kara Havacılık'ta hareketlilik, üç dört helikopter kalkabilir. Doğru mu bu istihbarat” şeklindeki soruya şu cevabı verdi:

“Galiba 16.00 değil de 15.00’te. Bana nakledilen, yani MİT Başkanının naklettiği şu; zannediyorsam bir binbaşı yanılmıyorsam, önemli bir bilgi için Milli İstihbarat Teşkilatına gelmek istiyor, geliyor daha erken saatlerde geliyor, biraz bekliyor. Saat 15.00 civarında da kabul ediliyor. Kabul edilince de ‘Ben izindeydim beni geri çağırdılar geldim, dediler ki 7’de burada hazır ol, senin görevin helikopterle gideceksin, MİT’i bombalayacaksın, Hakan Fidan’ı alıp geleceksin.’ Olay bu.”

"İstihbarat MİT’e yönelik olarak mı gelmiş?"

“Sayın Ahmet Davutoğlu 'İstihbarat Hakan Fidan’a suikasttı' demiş. Şimdi siz bunu anlatıyorsunuz, dolayısıyla iç istihbarat MİT’e yönelik olarak mı gelmiş?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Yıldırım, şöyle konuştu:

“Yani böyle gelen arkadaş ne anlattı onun detayını ben bilmiyorum. Ben ikinci şahıslardan, MİT Başkanından dinlediğim bilgileri söylüyorum. Onun üzerine, Başkan Yardımcısı, Genelkurmay Başkanına söylüyor. Bu konudan haberdar ediyor. Tabii bunu yeterli görmüyor, Genelkurmay Başkanı, Hakan Bey'i de çağırıyor. Bir iki saat, ne kadarsa tam bilemiyorum, zannediyorum 8’e kadar bir arada oluyorlar ve o ara Genelkurmay Başkanı sağa sola bununla ilgili talimatlar gönderiyor, sonrası da malum.”

"Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı'na sordum"

“Yani gelinen noktada net yanıt alabildiniz mi? Hem Genelkurmaydan hem MİT Müsteşarlığından, Türkiye Cumhuriyeti’nin MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları Genelkurmay karargahında bir araya geliyorlar. Birtakım önemli tedbirler alıyorlar ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu konuyu eniştesi, Başbakanı da akrabası, eşten dosttan, korumalardan öğreniyor. Yani tüm bu noktada, üzerinden 15 gün geçti ama millet de bunu doğal olarak sorguluyor. Geldiğiniz noktada net yanıt alabildiniz mi?” şeklindeki soruya, Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi:

“Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına sordum. ‘Yani bu nasıl olur’ dedim? ‘Başbakanın haberi yok, Cumhurbaşkanın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanının bilgisinin olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakana da söylemeniz gerekiyor çünkü siz Başbakana karşı sorumlusunuz bağlısınız.’ Tabii onun cevabını veremedi. Herhangi bir şey de söyleyemedi, doğrusu bu.”

"Önceliğimiz kişilerin hangi pozisyonda olduğu değil"

Yıldırım, “Cevap alamadığınız bürokratla çalışmayı sürdürmekten yana mısınız” şeklindeki soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok samimiyetle bir şey söyleyeyim, bizim için işlerin önceliği ve önemi var. Biz büyük felaketin eşiğinden döndük ve şu anda bununla ilgili yapmamız gereken birçok iş var. Bunları yaptıktan sonra geçmişe dönüp, nerede ne yanlış yapıldı, bürokrasi ne yanlış yaptı, bütün bunların özeleştirisini tabii ki yapacağız. Şu anda mücadele edeceğimiz tehditler ortadayken, kalkıp kendi içimizde bir zafiyete düşersek o da büyük bir yanlış olur. Bu bir kriz büyük, bir felaket arkasından sen görevini yaptın, sen yapmadın sen az yaptın gibi bir münakaşa, bir kavga o krizin doğurduğu sonuçların bertaraf edilmesine katkı sağlamaz. Aksine moral değerler tekrar dibe vurur ve başka bir krizle yüz yüze gelebilirsiniz. O yüzden şu andaki bizim önceliğimiz kişilerin hangi pozisyonda olduğu, neyi yaptıkları ne yapmadıklarından ziyade bu işle ilgili defetmemiz, temizlememiz gereken birçok konu var."

"İstihbaratla ilgili bir dağınıklık olduğu söz konusu."

Hazırlanan yeni kanun hükmünde kararnamenin MİT'in yeni yapılanmasına ilişkin olup olmayacağı sorulan Başbakan Yıldırım, istihbaratla ilgili bir çalışmanın yapıldığını belirtti.

Yıldırım, bunun nasıl olacağına dair verilmiş tam bir kararın olmadığını, çeşitli alternatifler, seçenekler üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi. Başbakan Yıldırım, bunların tamamlanmasının ardından konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de değerlendirileceğini ve ona göre karar verileceğini anlattı.

"İstihbaratla ilgili bir dağınıklık olduğu söz konusu." diyen Yıldırım, MİT'in yanı sıra Emniyet'in ve Jandarma'nın da istihbarat birimlerinin olduğuna dikkati çekti. Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bütün bunlar olurken genel anlamda da istihbaratla ilgili sorunlarımızın olduğu da ortada, bu bir sır değil. Son, 15 Temmuz olayında da bunu net olarak gördük. İstihbarat bir ülkenin güvenliği, geleceği için olmazsa olmaz öneme sahip bir iştir. Bilgiye sahip olmazsanız başınıza gelecek olaylara tedbir alamazsınız, almakta geç kalırsınız. Bizim 15 Temmuz'da yaşadığımızın izahı, özeti budur. Eğer yeterli istihbarat alınabilseydi, bu istihbarat vakitlice elde olabilseydi, belki de bu mesele bu noktaya gelmeyebilirdi. Bunlar ayrı meseleler, bunların sağlıklı bir ortamda değerlendirmesi elbette yapılıyor, yapılacak. Yapacağımız istihbarat yeniden yapılanması iç ve dış tehditleri aynı derecede ele alacak ve onlara yönelik etkin operasyonel tedbirler, olayları önleme, istihbarata karşı koyma tedbirleri gibi birçok tedbiri içerecek. Modern gelişmiş ülkelerin sahip oldukları bir istihbarat alt yapısı gibi bizim de var. Tabii nasıl MİT var, diğerlerinin de birikimleri var, ama önemli olan buradaki koordinasyonsuzluğu, dağınıklığı ortadan kaldırıp, bilgi kirliliğine meydan vermeden görev tanımlarını net olarak yaparak istihbaratın içeride ve dışarıda sağlıklı işlemesini sağlamak."

"86 bin memurunun sınav sonuçlarına bakılmalı"

Yıldırım, daha önce eğitim bilimleri testi iptal edilen 2010 KPSS'nin önceki gün iptal edilen 'Genel Kültür', 'Genel Yetenek' testlerinin de iptal edilmesinin ardından ne olacağıyla ilgili de açıklamalarda bulundu.

Yıldırım, 2010 KPSS ile 86 bin kişinin memuriyete girdiğini belirterek şöyle konuştu:

"Yargı kararı var. Bunun anlamı 86 bin kişi çıkarılacak demektir. Mahkeme karar vermiş ama şu kadar sene geçti deme şansımız yok. Ya yasa ile mahkeme kararını etkisiz hale getireceğiz ya da 86 binin iş aktini fes edeceğiz. Çalışma Bakanlığı'na da söyledim. Şunu yapmak daha doğru bunların sınavlarını incelemek lazım. Tamamı acaba soruları aldı mı yoksa bunların içinde belirli bir grup mu? Geriye yönelik sınav sonuçlarına bakılır, failler ortaya çıkarılır diğerleri bu işten muaf tutulur."

"Askeri okullardan ayrılmış tüm öğrencilerin tazminatlarını affediyoruz"

Yıldırım askeri okulların kapatılmasının ardından burada okuyan öğrencilerin durumunun ne olacağıyla ilgili bir soru üzerine de önemli açıklamalar da bulundu.

"Liselerde okuyanlar, okullara giriş ve aldıkları puanlar dikkate alınarak meslek liselerine ve liselere dağıtılacak. Ayrıca bunların yatılı okumalarından kaynaklanan yükümlülükler var. Onları affediyoruz. Daha önce de bir şekilde atılmış, ayrılmış bütün askeri öğrencilerin de tazminatlarını affediyoruz. Böylece o mağduriyetler ortadan kalkmış oluyor."

"Görevden uzaklaştırılan kişi sayısı 62 bin 10 oldu"

Başbakan, açığa alma ve göreden almalarla ilgili de son rakamları açıkladı. Yıldırım, "62 bin 10 görevden uzaklaştırıldı. Bunların 58 bin 611’i açığa alma, 3 bin 499'u memuriyetten ihraç edildi" diye konuştu.

"Yenikapı mitingine keşke parti başkanları gelseydi"

Başbakan Yıldırım, 7 Haziran'da Yenikapı'da yapılacak mitinge CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitinge katılmamasıyla ilgili olarak da "Keşke kendileri gelseydi. Yani parti başkanları gelse, orada vatandaşa hitap etselerdi çok daha güzel birlik beraberlik görüntüsü olurdu ama en azından temsilci göndermeleri partilerinden, o da bir anlamda birliğe beraberliğe verdikleri önemi gösterir diye düşünüyorum" diye konuştu.

Açtığı 1500 davayı geri çekti

Yıldırım, Erdoğan'ın açtığı bazı davaları geri çekmesinin ardından muhalefet liderlerine, yazar ve gazetecilere açtığı 1500 davayı çektiğini de söyledi ve "Kendi kendimize tatmin için açtığımız davlar değil. Ümit ederim bundan sonra dava açacak düzeyde bir olayla karşı karşıya gelmeyiz" dedi.

Başbakan bu ay içinde ABD'den üst düzey bir yetkilinin Türkiye'ye geleceğini de açıkladı.

aljazeera.com.tr, 03.08.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.