Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > "Erdoğan şansını fazla zorluyor olabilir"

"Erdoğan şansını fazla zorluyor olabilir"
Erdoğan'ın AB ile imzalanan mülteci anlaşması hakkındaki açıklamaları, Avrupalı popülist liderlerin söylemleri ve Pfizer'in ürünlerinin kullanımıyla ilgili yaptığı açıklama Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel bugünkü yorumunda Erdoğan'ın yaptığı açıklamaların Türkiye ile AB arasında imzalanan mülteci anlaşmasını işlemez hale getirebileceği uyarısını yapıyor. Böyle devam ederse AB'nin farklı çözüm arayışlarına gireceğine dikkat çeken yorum şöyle:

“Erdoğan şimdi de AB'nin kriterlerini yerine getirmeden Avrupa'dan vize serbestisi koparmaya çalışıyor. Elindeki değnek ise Suriyeli mültecileri Batı Avrupa'ya gönderme tehdidi. Ancak Cumhurbaşkanı şansını haddinden fazla zorluyor olabilir. AB mülteci akınının üstesinden Türklerin yardımı olmadan gelme yolları arayacaktır. Ankara'nın verdiği sözlere güvenilemeyeceğini görmelerinin de bunda payı olacaktır. Davutoğlu'nun yaptığı müzakerelerin ardından Türkiye Avrupa'da bir ayağını kapıdan içeri uzatmıştı. Erdoğan'ın buna önem vermediği ortada.”

Berliner Zeitung'un yorumu da yine aynı konuya yer veriyor ancak eleştiri oklarının hedefinde bu kez AB var:

"Mültecilerle arasına tampon ülkeler koyabileceğine inanan, mülteci sorununu tampon ülke sorununa dönüştürür. Mülteci akınını durdurmak için her şeyi yapmaya hazır olan kimse, sadece hukuk devletinin ilkelerinden vazgeçmekle kalmayacaktır, aynı zamanda kendi halkını bize karşı rehine olarak kullanmaktan çekinmeyecek hükümetlere de bağımlı hale gelecektir."

Berlin'de yayımlanan Die Welt gazetesinin yorumu AB'yi Hitler'e benzeten Londra eski belediye başkanı Boris Johnson ve televizyonda yayımlanan adaylar arası söz düellosundaki tutumu nedeniyle aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi'nin (FPÖ) Cumhurbaşkanı adayı Norbert Hofer ile ilgili. Yorum şöyle:

“Geçen haftasonunun aktörleri Johnson ve aşırı sağcı FPÖ'nün Avusturya Cumhurbaşkanı adayı Hofer'in, kısa bir süre içinde Avrupa siyasetinde önemli bir rol oynaması mümkün. Avrupa'ya saldırı, onların adeta dini, imanı. Her ikisi de ahlaki bir tek başına temsiliyet arzusunu açıkça düşman motifleriyle besleyen birer popülist. Ve her ikisi de zaten onlar olmadan da bir güçten düşme sürecinden geçen Avrupa projesini zayıflatmayı sürdürme potansiyeline sahip.”

Süddeutsche Zeitung ise ilaç devi Pfizer'in, ürünlerinin ABD'de infazlarda kullanılmaması için sınırlamalara gideceği açıklamasını konu alıyor. Gazete şirketin bu yöneliminin arkasında yatan nedenin maddi olduğu eleştirisine yer veriyor. Ancak yorum gözden kaçan bir ayrıntının bu bağlamda ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor:

“Pfizer tartışmalı ilaçları üreten Hospira firmasını geçen yıl satın aldı (ve bunların tıbbi açıdan birçok değerli kullanım alanı bulunuyor). Ancak Hospira 2014 yılında Ohio'da yapılan infaz sırasında mahkumun 25 dakika boyunca can çekişmesine neden olan ilacı sağlayan firmaydı. Pfizer şu anda dev bir büyüme içerisinde bulunduğu için bu tür başarısızlıkları kaldırabilecek konumda değil. Bu iyi bir haber. Eğer artık etik, bir dünya devinin borsa değerleri üzerinde bu denli büyük bir etki sağlayabiliyorsa, o zaman vatandaşlar ve tüketicilerin elinde terazinin dengesini değiştirebilmek için çok büyük bir güç bulunuyor demektir.”

dw.de, 16.05.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.