Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na: Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin
Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na: Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin
Nusaybin'de Aralık 2015'te yapılan bir ihbardan bahseden CHP lideri Kılıçdaroğlu, önlem alınmadığını söyleyerek hükümeti suçladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan'a "Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin" diye seslendi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörle mücadele konusunda ihmaller olduğunu söyleyerek hükümeti suçladı. Kılıçdaroğlu, Aralık 2015'te Mardin'in Nusaybin ilçesindeki bir ihbardan bahsetti ve önlem alınmadığını savundu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin" diye seslendi.
CHP liderinin konuşmasından satır başları şöyle:
"103 kardeşimiz teröre kurban gitti. Soruşturma açıldı, güzel. Ön soruşturma sonunda müfettişler dediler ki, bu konunun soruşturulması lâzım ve gerçek faillerin yakalanması lâzım. Bu konuda yetki, izin, soruşturma açıp açmama yetkisi Ankara Valisi’ne verildi. Ankara Valisi soruşturmaya izin vermedi. Sayın Davutoğlu’na söylüyorum; 103 kişinin günahı kimin boynunda? Bu konularda cevap vermen için gerçek anlamda başbakan olman lâzım. Tiyatro başbakanı değil."
"Her gün şehitlerimiz geliyor. 2015 Aralık ayında, Emniyet’e Jandarma diyor ki, ‘Nusaybin’de çok ciddi bir kümelenme var. Önlem almamız lâzım’. 2015 Aralık ayı. Mardin Valisi, ‘İzin vermiyorum’ diyor. Sayın Davutoğlu’na söylüyorum, Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin. Şöyle bir gerekçeye dayanıyorlar; ‘Yeterli güvenlik elemanımız yok’. İyi de bunu isteyenler güvenlik güçleri. Sevgili vatandaşlarım, bunun sorumlusu kim? CHP’yi suçluyorlar. İktidarda CHP mi var, AKP mi var? Vali’ye o talimatı veren Ankara’daki beyler o işin sorumlusu."
"Kimin ne yaptığı belli değil"
Başbakan Ahmet Davutoğlu önceki gün Habertürk’ten Bülent Aydemir’e yaptığı açıklamada, "2013 Mayıs’ına dönülürse, o zamanki gibi PKK tüm silahlı unsurları Türkiye dışına çıkarıp ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, her şey konuşulabilir. PKK silahı bırakacak, bunun başka yolu yok" ifadelerini kullanmıştı.
Pazartesi günü Kızılay Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, PKK ile müzakere edilecek konu olmadığını, mücadelenin sonuna kadar süreceğini söylemiş ve "Önlerinde iki yol var: Ya teslim olup adaletin haklarında vereceği karara razı olacaklar, ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hâle getirilecekler başka yol yok" demişti.
Son olarak AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Davutoğlu, "Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin"demişti.
Kılıçdaroğlu bununla ilgili şu yorumu yaptı:
"Kimin ne yaptığı belli değil. Birisi kalkıyor diyor ki, 'Yeniden çözüm süreci için masaya oturacağız', öbürü kalkıp diyor ki 'Asla oturmayacağız'. Sonra çark ediyor, 'Evet oturmayacağız' diyor. Tam müsamere başbakanı. Kardeşim siz ne diyorsunuz? Milletin kafası karıştı. Ne yapıyorsunuz siz?"
"Alçaklardır, şerefsizlerdir"
"İl başkanlarımız, milletvekillerimiz saldırıya uğruyor. Bekledim, Başbakan’ın ‘Bir siyasi partinin milletvekiline, il başkanına saldırı kabul edilemez’ demesini bekledim. Sesini çıkarmadı. ‘Terör örgütüyle bağlantılı olduğu için saldırıya uğruyor’ diyorlar. CHP’yi terör örgütleriyle irtibatlandıranlar alçaklardır, şerefsizlerdir."
"Oralara yerleştirin, tarımda çalışsınlar"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun geri kabul anlaşmasına ilişkin eleştirileri de vardı. "Nereye kamp kuracaklar? Kimse istemiyor" diyen CHP lideri, gelen Suriyeliler için Devlet Üretme Çiftlikleri'ni önerdi, "Oralara yerleştirin, tarımda çalışsınlar. Bu işin sonu mülteci yerleştirmekle çözülmez. Suriye'de iç savaşın bitmesi lâzım ve Suriyeli kardeşlerimizin huzur içinde kendi ülkelerine dönmesi lâzım" diye konuştu.
Geri kabul anlaşması gereği Yunanistan'ın Midilli Adası'ndan feribotlarla İzmir'in Dikili Limanı'na getirilen göçmenler, otobüslerle Kırklareli'ne götürülmüştü. Göçmenlerin yerleştirildiği Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi ilk kez görüntülenmişti.
"Tiyatro başbakanı hodri meydanı"
CHP Genel Başkanı konuşmasının sonunda da bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediklerini tekrarladı ve Başbakan Davutoğlu'nun "Hodri meydan" çıkışna, "Hodri meydanı samimi başbakan hodri meydanı değil, tiyatro başbakanı hodri meydanı" eleştirisini getirdi.
Davutoğlu, 'Bütün milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıralım' diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun talebine yanıt vermiş, "Hodri meydan, parti ayrımı gözetmeden tüm dokunulmazlık dosyalarını Meclis’e getirelim" demişti. Al Jazeera'nin edindiği bilgiye göre Başbakan, bu önerisi öncesinde konuyu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da görüşmüştü.
aljazeera.com.tr, 05.04.2016
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
