Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Türk tipi anayasa modeli: Millet hazır

 Türk tipi anayasa modeli: Millet hazır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sistemini halka anlatmak için düğmeye bastı.

“Başkanlık sistemini dışlayan anayasa çalışması sakat kalır. Millet hazır, millet meydanlarda kükrüyor, bunu bekliyor” diyen Erdoğan, 300’e yakın STK’nın desteklediği Yeni Anayasa Platformu toplantısında şu mesajları verdi:

MİLLET STK’LARLA SAHİP ÇIKIYOR

“Yeni anayasa konusuna, milletimizin değerlerini yaşatma noktasında hassasiyet sahibi sivil toplum kuruluşlarımızın öncülük etmesi, rastgele bir durum, bir tesadüf değildir. Millet kendi meselesi olan yeni anayasa talebine kendisini temsil eden STK’lar aracılığıyla sahip çıkıyor. Bugüne kadar kurulan anayasaların hepsi ithaldir, yerli değildir. İthal ürünlerle yöneltildik, ithal mantıklar bize hâkim oldu. Şimdi biz yerliye, milliye dönmeliyiz. Seçimler yapıldı yeni anayasayı konuştuğumuz zaman meydanlar kükrüyordu. Bizdeki anayasa metinleri dayatmadır, darbe direktifleri olarak hazırlanmıştır. Yeni anayasanın yapımındaki usulü çok iyi belirlemeliyiz. Şimdi sivil toplum kuruluşlarımız aracılığıyla milletimizin tüm kesimlerini de içine alacak bir anayasa yazım süreci yürütmeliyiz.

ÇATIŞMA YERİNE UYUM

Seçkinci değil kapsayıcı, böyle bir anayasa metnini ancak bu şekilde ortaya çıkarabiliriz. Millet hazır, ben elitim diye geçinenler, siyasetçiler buna tam hazır değil, sıkıntı burada. Yoksa millet hazır, millet zaten meydanlarda kükrüyor, bunu bekliyor. Milleti merkeze alan, kadim yönetim geleneğimize yaslanan bir anayasa Türk tipi anayasadır.
Yargı organlarıyla yasama ve yürütme arasında eskiden beri süre gelen sıkıntıların temelinde mevcut anayasanın, güçlerin uyumunu değil, çatışmasını esas alan anlayışı vardır. Yeni anayasanın ruhu çatışma yerine uyum ve denge, birbirilerini yıpratma yerine birbirlerini destekleme mantığıyla oluşturulduğunda bu sıkıntı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Yürütme meselesi yeni anayasa çalışmalarının düğüm noktasını teşkil edecek. Biz parlamenter sistemin ülkemizde miadını doldurduğuna inanıyoruz.

MEDYADA ANLATILACAK

Yapmamız gereken nedir? Bir; halkımızın yeni anayasa veya başkanlık sistemiyle ilgili daha da bilgilendirilmesi. İki; televizyonlarda, gazetelerde bunun anlatımı ve bu konuda milletimizin bir an önce bilgilendirilmesi büyük önem arz ediyor. İşte STK’lar bu adımı atmış durumdalar. Üniversitelerimizin başta hukuk fakülteleri olmak üzere, uluslararası ilişkilerde, ekonomi, iktisat fakültelerinde bunlar artık tartışılır noktaya geldi ve oralarda da paneller, sempozyumlar başlıyor, başlayacak.

Yeni anayasa başkanlık sistemi tartışmaları birtakım kesimler tarafından kasıtlı olarak üniter yapımızla, ülke bütünlüğümüzle, milli birliğimizle ilişkili hale getirilmeye çalışılıyor. Nasıl sözde cemaat adı altında devlet içinde paralel yapı oluşturmak isteyenlere dünyayı dar ediyorsak, özerklik adı altında, özyönetim adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başlarına yıkarız.”

MEVCUT SİSTEM ANORMALLİK HALİ

“Mevcut sistemimiz, bir anormallik halidir. Hem seçilmiş başbakan hem seçilmiş cumhurbaşkanıyla bu sistemin yürümesi fevkalade güçtür. Hadi bugün aynı siyasi gelenekten gelen Cumhurbaşkanı ve Başbakan olarak uyum içinde çalışıyoruz. Ama aynı siyasi gelenekten gelmemiş bir cumhurbaşkanıyla da çalıştım. Ne getirdiğini ne götürdüğünü ben biliyorum. Yapmamız gereken bu kriz halinin ortaya çıkmasını, yaşanmasını beklemeden bugünden tedbiri almak, yarım kalan işi tamamlamaktır. Yani başkanlık sistemine geçmektir. Yeni anayasanın bu anlayışla hazırlanması en doğrusudur. Bu ihtiyacı tümden dışlayan bir anayasa sürecinin sakat doğacağı da açıktır. Nihai kararı vekiller değil asil olan millet vermelidir.”

MEVZUAT AMCAYLA YANMIŞTIK

“Türkiye’nin yeniden yapılanma ihtiyacı had safhadadır. Eğer mevzuat amcayla bu işi yürütmeye kalksaydık yanmıştık. Onu kendimize uydurduğumuz için, onun bağlayıcılığına ‘evet’ demediğimiz için bu işi başardık. Bürokratik oligarşi gelir önüne mevzuatı, yasaları önüne koyar ve sen de bunun altından kalkamazsın. Hele bir de korkak siyasetçiysen yanmışsın. Başkanlık sistemi, sağladığı mutlak istikrarla Türkiye’yi bu tür risklerden koruyabilme özelliğine sahiptir.”

Hürriyet, 29.01.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.