Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > MHP'li Vural'dan 'Biden' açıklaması: Türkiye'nin hayrına ne çıkabilir?

 MHP'li Vural'dan 'Biden' açıklaması: Türkiye'nin hayrına ne çıkabilir?
Devlet Bahçeli'nin sağlık durumu nedeniyle MHP grubunda konuşan Grup Başkanvekili Oktay Vural, ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın davetini neden reddettiğini anlattı. Vural'ın, PKK ile mücadele konusunda da hükümete suçlamaları vardı.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, geçen hafta anjiyo olan ve evinde istirahat eden Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yerine MHP grup toplantısında partililere hitap etti. Geçen cuma günü İstanbul'a gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın siyasi parti temsilcileriyle yaptığı görüşmeye katılmayan Vural, daveti neden kabul etmediğini anlattı.
"ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın görüşme talebini toplantıya katılanların profili, toplantının içeriği nedeniyle reddettik. Böyle bir toplantının MHP'nin duruşuna uygun olmadığını dile getirdik."
"ABD'nin PKK'nın uzantısı PYD'ye silah yardımı yapması müttefikliğe uygun mudur? "Türkiye'nin birkaç yüz kilometre ötesinde ne işi var" diyenlere karşılık, ABD'nin onbinlerce kilometre ötede ne işi olduğunu sormak isterdim Biden'a."
"Kürdistan diye bir yer yoktur, olmayacaktır derdim"
"Böyle bir yuvarlak masadan Türkiye'nin hayrına ne çıkabilir? Çözüm sürecinin devamı için çöpçatanlığa soyunmuştur. Biden'ın arabulucuğuyla derin dondurucudan çıkarıldı."
"Türkiye'nin meselesinin yabancı bir devlet adamıyla konuşulmasını doğru bulmadığımızı söyledik. Sayın Biden ile bire bir görüşebilsek PYD'ye neden destek verdiklerini soracaktım. Sayın Biden'a şunu söylerdim; Türkiye'de Kürdistan diye bir yer yoktur olmayacaktır."
"MHP bu davetle ilgili tutumuyla yine haklı çıkmıştır. Biden'ın olduğu masada özerklik ve başkanlık için eskiz çalışması yapılmıştır. Yabancı bir devlet adamı gelip PKK'nın taleplerini anlatıyor, kimse bunlar terörist demiyor."


"Vahim hatalar şimdi ortaya çıkıyor"

Oktay Vural konuşmasının uzun bir bölümünü de PKK ile mücadeleye ayırdı. "Terörle mücadele parantezinin en kısa sürede kapatılmasını ümit ettiklerini" söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a da cevap verdi, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Tayyip ERdoğan ile görüşme talebine Erdoğan'ın olumlu yanıt vermesine de değindi. Gündeminde, PKK'ya yakın Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan "İmralı tutanakları" da olan Vural'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Terör örgütüne karşı yürütülen mücadele muhakkak başarıya ulaşacaktır. Buna inancımız tamdır ancak yeter ki devletimizi yönetenler yine gaflete kapılmasın."
"Vatandaşımızın akrebin elini soktuğunu biliyor da, bu akrebi kim soktu, kim korudu? Analar ağlamasın diyerek İmralı'daki akreple görüşmeleri başlatan kimdi? PKK'yı aklayanlar kimin yandaş yazarıydı? PKK'nın şehirlere dolmasına göz yumarken bu akrebin milleti sokacağı bilinmiyor muydu? Bugüne kadar PKK'yla görüşerek, terörü cesaretlendiren kim?"
"Bunca meşakkatin bir müsebbibi olmalıdır. Hükümet tarafında utanma, arlanma görebiliyor musunuz? Her rezaleti kandırılmış olduklarına bağlayan sorumluluk sahibi bir ahlâk adamı görüyor musunuz?"
"Her şey zamanla ortaya çıkıyor. Türkiye bu süreçte vahim hatalar yaptı ve bu hatalar şimdi bir bir ortaya çıkmıştır. İmralı tutanaklarının bir kısmı ortaya çıkmıştır. Bunları bir gazete yayımlamıştır. Bebek katiliyle ne konuşulmuştur, ne anlaştınız; bunları açıklayın. AKP, İmralı canisinin örgütü yönetmesine göz yummuştur."
"Güvenlik güçleri PKK operasyonu yapmak istemiş, hükümet buna engel olmuştur. Yanlış politikaların Türkiye’yi getirdiği nokta vahim bir hâl almıştır. Geldiğimiz noktada herkes kimin sorumlu olduğunu gayet iyi bilmektedir."
"Teröriste sokakları, meydanları terk eden, silah stoklamasına izin veren kim? Hendekleri kapatarak PKK'yla mücadele ettiklerini söyleyenlerin pazarlık yaptıkları ortaya çıkmıştır. Bu ülke bir başbakan yardımcısının terörist başını şahit gösterdiğini de görmüş oldu."


"Terörle mücadele paranteze alınamaz"

"AKP Genel Başkan Yardımcısı, bir PKK marşı ile ayağa kalkmıştır, teröristlere saygı duruşunda bulunmuştur. İktidarı da, anamuhalet partisi de saygı duruşunda bulunmaktadır. Aralarında adeta bir bayrak yarışı vardır. İkisinde de milli kimlik hassasiyeti yok. Bütün bunları göze aldığımızda bütün bunlar hangi üst aklın eseridir diye sormak gerekmez mi? Terörle mücadele anlık değildir ve parantez içine alınamaz. Akamete uğratılmadan devam ettirilmelidir."
"Herkes yaptığından veya yapmadığından sorumludur. Terörle mücadele devam etmelidir. Kanlı terör örgütünü görmeyenler onla müzakere sürecini başlattı. Bu sürecin tekrar önümüze konmasına izin vermemek gerek. Buzdolabına koyduğunuz süreci alınız ve tarihin çöp sepetine atınız."
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın Leyla Zana ile görüşmesini çözüm sürecini tekrar ısıtma süreci olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı 'Türk milleti' diyemeyen biriyle ne görüşebilir? Gelin bundan vazgeçin. Terör örgütü uzantılarıyla görüşmeyin. PKK bölücü, aşağılık bir terör örgütüdür."
"Terör bir araç, en büyük tehlike bölücülük"
Vural ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "akademik terör" dediği akademisyenlerin bildirisine de değindi.
"Bu ihanet bildirgesini imzalayan sözde akademisyenlerin iftira manifestosu kara bir lekedir."
"Devletimiz bir beka tehdidiyle karşı karşıyadır. Terör bir araçtır, karşımızdaki en büyük tehlike bölücülüktür. Siyasi arayışların hedefinde devletin bütünlüğü vardır."
"Barış gibi ilkeleri terörü temiz gibi göstermek isteyenler insalık değerlerini katlediyorlar. Sözde akademisyenlere koyduğunuz tepkilerin yanı sıra, buna karşı verilen diğer tepki bildirilerine de desteğinizi açıklamalısınız. Bizler bu bildirinin altına imzamızı atıyoruz, sizler ne yapacaksınız? Terör sadece bir araçtır. Hedefte Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü vardır."
"Milletimizi bugünlerde naçar bırakan bu amansız saldırılara karşı koyacak en büyük güç MHP'dir. Biz de başka başkentlerden değil, Ankara'dan yalnız TBMM'den direktif aldık ve yine aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz."

aljazzera.com.tr, 26.01.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.