Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Genelkurmay'ın yaptığı açıklamaya inanmıyorum

Genelkurmay'ın yaptığı açıklamaya inanmıyorum

Joost Lagendijk, Balyoz Planı'nı okurken büyük bir şok yaşadığını söylüyor. Planın çok ayrıntılı hazırlanmış olduğuna dikkat çeken Lagendijk, "Belgelerde camileri bombalayacaklarının planları yer alıyor. Bu yüzden ben Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasına inanmıyorum." diye konuşuyor. Lagendijk, Türk halkının askerin siyasete girmesini istemediğini vurguluyor.

Camilerin bombalanmasından Türk jetinin düşürülmesine kadar korkunç eylemler içeren Balyoz Darbe Planı'na bir tepki de eski Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'ten geldi. İddiaları okuduğunda şok geçirdiğini söyleyen Lagendijk, "Ordu içindeki komutanların 2003 yılında darbe planı hazırlığında olmaları, hükümeti devirmeyi ve insanları öldürmeyi planlaması beni şoke etti." diyor. Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen açıklamaya da inanmadığını vurgulayan Lagendijk, planın çok detaylı olarak hazırlanmış olmasına dikkat çekiyor. "Belgelerde aktif şekilde camileri bombalayacaklarının planları yer alıyor. Bu yüzden ben Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasına inanmıyorum." diye konuşuyor. Sorumluların mutlaka cezalandırılması gerektiğini anlatan Joost Lagendijk, ordunun ancak bu şekilde aklanabileceğini savunuyor.

Samanyolu Televizyonu'nda konuşan Lagendijk, haberi okuduğunda kafa karışıklığı yaşadığını dile getirdi. Ordu içinde iki farklı grubun olduğunu belirten Lagendijk, bu gruplardan birinin darbe planı hazırlığında olduğunu, diğerinin bunu istemediği ve belgeleri gazetelere göndererek önlemeye çalıştığını aktarıyor. Lagendijk, "Bu durum Türkiye ve Avrupa için çok kafa karıştırıcı. Ordu içinde neler oluyor?" diye soruyor. Eski Eşbaşkan, geçmişte hazırlanmış bu planların sorumlularının cezalandırılması gerektiğini ordunun ancak bu şekilde aklanabileceğini ifade ediyor. Darbe planlarındaki en korkutucu bölümün cuma namazı vaktinde iki büyük camide bomba patlatılması olduğunu dile getiren Lagendijk sözlerini şöyle sürdürüyor: "Camilerin bombalanarak yüzlerce insanın öldürülmesi fikri çok korkunç. Ordunun Türk uçağına saldırmayı planladığı yönündeki bilgiler de çok vahim. Ordudaki insanların işi bu kadar ileri götüreceğini düşünmemiştim, kendi insanlarını da feda edecek şekilde uçak düşürmeyi planlamaları çok şaşırtıcı."

Balyoz isimli darbe planlarında El Kaide terör örgütünün kullanılarak İstanbul'da çeşitli yerlerde bombalı eylemlerin yapılması yönündeki bilginin de şok edici olduğunu vurgulayan eski Eşbaşkan, "İnsanların yabancı teröristlerin yardımını kullanarak Türk vatandaşlarının feda edilebileceğini düşünmüyorum. İnanılmaz çok şok edici bir şey." diyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın planların bir tatbikat senaryosu olduğunu belirttiğini hatırlatan Lagendijk, açıklamalara inanmadığını vurguluyor. Türkiye'nin askerî vesayetten kurtulabileceği yönündeki umudunu koruduğunu ifade eden Lagendijk sözlerini şöyle sürdürüyor: "Türkiye'yi 10 yıldır izlediğim için şunu görebiliyorum. Türk toplumunda büyük bir gelişim var. İnsanlar orduya saygı duyuyorlar ama normal işini yapmasını ve ülkeyi korumasını istiyorlar. Siyasete girmesini istemiyorlar. Ve bu tür planlar yapmasını istemiyorlar. 1-2 yıl alabilir ama askeriye ile ilgili olan bu gelişmeler artık sivil siyasetçilerin işi olmalı. Artık statüko bu şekilde sürdürülemez."

Darbeyi göze alanlar bu vahşeti rahatlıkla yapar

Eski Psikolojik Harekât Dairesi subayı emekli Yarbay Şenol Özbek: Çetin Doğan AK Parti'nin iktidara gelmesini hazmedemedi. Hükümetin icraatlarını 'karşı devrim' olarak niteliyordu. Kendisi, hayatı algılama ve ideoloji açısından, AK Parti'yi iktidardan düşürmek için böyle şeyler yapmaya tevessül edebilecek biri. İstikrarın hüküm sürdüğü bir ülkede, kimse kendisini darbe yapmak için ortaya çıkaramaz. Bunlar, darbe için zemin hazırlama projeleri. Darbe yapma ahlaksızlığını bir insan göze almışsa, bunun alt türevleri olan diğer ahlaksızlıkları hazırlaması normal. Çetin Doğan ve ekibi kuvvet komutanlığından itibaren Hilmi Özkök'e karşıydı. Demokrasi ve istikrara inanan subaylar bu oyunları bozmak için mücadele veriyor.

İster plan olsun ister tatbikat, her ikisi de suçtur

Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin: Çok esaslı bir gelenek farkıdır bu. Bunun mutlaka üzerine gitmek lazım. Türkiye'deki 2 büyük anayasa darbe sonrası ortaya çıkmıştır. Sayısız yasalar darbe ile ortaya çıkmıştır. Böyle bir yapıya, döneme sahip hukukun, hukuk kültürünün ve yargının doğrudan darbe gelenekleri ile darbe yanlıları ile başa çıkması zor. Darbe planları ile başa çıkmak için demokratik bilinci ve hukuk kültürünü geliştirmek lazım. Bu ister darbe planı olsun isterse de bir tatbikat senaryosu olsun her ikisi de çok tehlikelidir, her ikisi de suçtur.

Suçlular yargılanırsa kamu vicdanı rahatlar

Müdafaa Demokrasi ve Hukuk Derneği Başkan Yardımcısı Yaşar Semiz: Bu plan bir kez daha göstermiştir ki; demokrasiye ve hukuk devletine yönelen saldırılar toplumdaki bütün bireyleri tehdit etmekte, korku ve kaos üreterek sivil toplumu ve toplum iradesini etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu karanlık mihraklar, hukuk kurallarını ve ülke çıkarlarını hiçe sayarak ve sadece kendi kirli emellerini gerçekleştirmek için masum insanları katletmeyi dahi göze alabilmektedirler. Bu bir terör suçudur. İlgililerin adalet önünde ve toplum nezdinde hesap vermeleri, kamu vicdanının rahatlatılması ve ülke selameti açısından çok önemlidir.

Darbeler ülke ekonomisini 20-30 yıl geriye götürür

Bingöl Barosu Başkanı Erdal Aydemir: Ülkemizde demokrasi ve hukuk cinayeti işlendiği anlaşılmıştır. Eğer bu iddialar gerçekse tarihten bu yana geçirdiğimiz, yaşadığımız tehlikelerin yanında planlanıp yapılmayanlar da var demektir. Darbenin ülkeye, demokrasiye, ülke insanına, ülkede yaşayan bütün halklara zulüm, ölüm ve işkence dışında hiçbir şey vermediği açıktır. Sağ, sol, etnisite ayrımı yok. Darbeler bu ülkede yaşayan herkesin zarar görmesine neden olur. Ülke ekonomisinde 20-30 yıllık gerilemeler yaşatır. Ülkemizin uluslararası alanda kabul edilmiş hukukun üstün ilkelerini esas alan eşitlik, özgürlük temelinde gelişmesini engellemiştir.

Türkiye artık geçmişiyle tam olarak hesaplaşmalı

Trabzon Barosu Başkanı Avukat Mehmet Şentürk: Bu tür darbe planlarının doğruluğu bir yana konuşulması bile üzücü. Hukuka aykırı bir iddia ve olay varsa bunlar araştırılmalı, soruşturulmalı ve sorumlular varsa cezalandırılmalı. Türkiye demokratikleşme sürecinde çok sancılar yaşadı. Türkiye geçmişiyle tam ve doğru olarak hesaplaşmalı. Bu hesaplaşmadan sağlıklı, akılcı ve doğru sonuçlar ortaya çıkarılmalı. Ve bundan sonraki süreçte Türkiye demokrasisini daha sağlıklı, daha kurallara uygun ve daha sağlam bir zemine oturtmalı.

Cuntacılar milletin manevi değerlerini birinci tehdit olarak görüyor

Adaleti Savunanlar Derneği Onursal Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde (Kırmızı Kitap) irtica bir iç tehdit olarak görüldüğü sürece bu tarz darbe planları yapılmaya devam edecek. Milletin manevi değerlerini birincil tehdit unsuru olarak gören darbeci zihniyet başka darbe planları da hazırlamış olabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri de 28 Şubat zihniyetine sahip darbeci subayların ciddi kadrolaşmaya gittiği Yüksek Askerî Şûra kararlarında görülmektedir. Bu kararlarda milletin manevî değerlerine sahip askerî personele hukuk dışı tasfiyelerin yapıldığı ve profesyonel kadrolara yeni alınanlarda da dindar olmama ve dindar aileden gelmeme kriterlerinin arandığı bilinmektedir.

Geleceğimiz tehdit altında

AK Parti Milletvekili İbrahim Hasgür: Daha önce de darbe planı gördük ama bu kadar kapsamlısıyla ilk kez karşılaşıyoruz. Okuduklarım karşısında tüylerim diken diken oldu. Silahlı Kuvvetler'in güzide mensuplarını tenzih ederiz. Ama ordumuzun içinde, kendi vatandaşı hakkında eylemler planlayan, iktidardaki hükümetleri düşürmek için kendi insanlarını öldürmeyi göze alacak kadar birtakım işler düşünen darbe heveslileri oluşmuşsa, gerçekten demokrasimiz ve ülkemizin geleceği tehlike altında.

Bunlar sürpriz değil

AK Parti Milletvekili Erdal Kalkan: Maalesef ortaya çıkarılanlar sürpriz olmadı. Yaşamımın büyük bir kısmını antidemokratik, Anayasa dışı eylemlere karşı direnmekle geçirdim. İnşallah Türkiye'yi daha aydınlık, hukuka ve insan haklarına bağlı bir yapıya kavuşturacağız. Türkiye'de demokrasiyi kurumsallaştırmak kolay değil. Ülkede birçok faili meçhul suç var. Bütün bunlar araştırılmalı.

Planlar vatandaşı yaralıyor

AK Parti Milletvekili İsmail Katmerci: Bu plan 72 milyonu yaralıyor. İddialar açıklanmalı, çünkü hem millet hem de TSK rahatlasın. Adalet hızla çalışıp bu işin sorumlularını, suçlularını ayıklamalı ki millet rahat etsin. Bunlar bizi rahatsız ediyor. İnşallah böyle olmadığını düşünüyorum. Böyle bir şeyin olabileceğini tahayyül bile edemiyorum. İnşallah ben haksız çıkarım. Eğer haklı çıkarsam da çok üzülürüm.

Zaman, 23.01.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.