Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Davutoğlu: Türkiye'deki demokrasiye gıptayla bakıldığını görüyoruz

Başbakan Davutoğlu'ndan CHP'li Erdem'e: Açık bir ihanet içerisinde; alçakça bir iftira atıyor
"Bir milletvekiline yakışır mı? Bunu diyen vekilin o hakka sahip olması doğru mu?"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin demokrasisine gıptayla bakıldığını söylerken "Biz bunu başardık ben 78 milyona teşekkür ediyorum" dedi. Davutoğlu, Russian Today'e konuşan ve IŞİD'e Türkiye üzerinden sarin gazı gittiğini iddia eden CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem için "Açık bir ihanet içerisindedir, alçakça bir iftira atıyor" dedi.

İstanbul Swiss Otel'de düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Genel Kurulu Toplantısı'na konuşan DavutoğluDavutoğlu'nun konuşmasından notlar şöyle:

Biz siyaset yapımcıları bu kararlardan etkilenen etkileyenlerle yürürsek etkili oluruz. İlan ettiğimiz reform kuruluna DEİK'in de katılacağını belirtmek istiyorum. Aşkla heyecanla yeniden güç almış şekilde milletimizin hizmetindeyiz. 

2 AB Türkiye Zirvesi'nde de 1 Kasım seçimlerinde destekle işbaşına geldik. Her yerde Türkiye'nin sadece jeopolitik açısına değil demokrasisine de gıptayla bakıldığını görüyoruz. Biz bunu başardık ben 78 milyona teşekkür ediyorum.

Yüzde 49,5 oy desteğinden bahsetmiyorum. Aynı şekilde yüzde 97,5 temsil gücüne atıfta bulunuyorum.

Hükümet programımız onay aldı. Reform paketimizi süratle yürürlüğe koyduk. Yeni bir sayfa açtık. Hükümet programı açıkladıktan sonra 6-9-12 aylık perspektiflerle yoluna koyduk.

Ben de beklemiyordum ama Facebook canlı yayınımızı 1 milyonu aşkın vatandaşımız izledi. Sanal medyayı iyi kullanmak lazım ama milletimizin heyecanla bizi takip ettiğini yakından gösteriyor.

Biz milleti ve hesabı Allah'a ve milletimize veririz. Bu yeni katılımcı demokrasi anlayışı. Teknolojiyi kullanarak milletimizle iletişimde olacağız.

Eski Türkiye ve yeni Türkiye'yi karşılaştırdığımızda değişimi görmek mümkün. zihniyet değişimiminin en önemli unsuru olarak yeni Türkiye yüzünü dünyaya çevirmiş Türkiye'dir. İçine kapalı 12 Eylül rejiminden süratle çıktıysak Özal'ın vizyonu vardı.Biz de bugün bunu yapmaya kararlıyız.26. dönüşüm programı Küresel Ekonomiler Gelişim Programı olacak.

İşte bu değişimi en iyi hissedenler iş dünyamız ve DEİK gibi kuruluşlar. Sizlerden beklentimiz yatırım, istihdam ve ihracattır. Sizden demokrasiyi, hukuk düzenini korumaktır diğer isteğimiz.İş dünyamızın demokratik siyaseti koruması, gayret sarfetmesi, adaletli gelir durumunu savunması önceliklidir.

Asıl olan insandır. İnsan onurudur. Nereden nereye geldiğimizin en yakın şahitleri sizlersiniz. Son 14 yılda dünyaya sırtını değil yüzünü dönmesi ekonomik faaliyetler açısından önemli

2002'de 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmimiz 400 milyar dolara yükseldi. 2002'de 36 milyar dolar ihracatımız 2014'te 158 milyar dolar seviyesine çıktı.

2002'de ihracatın sadece rakamsal boyutu değil; 2002'de 1 milyar dolarlık 9 ürün, 2014'te 37 üründe 1 milyar dolarlık ihracat yaptık. Dış enerji kaynaklarına bağımlılığımızı azaltacağız.

Hem ihracat ürünlerimiz hem de pazarlarımız çeşitlendi. 1984-2002 tarihleri arasında Türkiye'ye 18,4 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım gelirken 2014 yılında 149 milyar dolar yabancı yatırım geldi.

Bu rakamlardaki iyileşmeler sevindirici. Daha da ileri götüreceğiz. Yeni reform paketiyle bu yenilikleri gerçekleştirerek yeni 14 yıllık planı gerçekleştireceğiz.

2003'te yerli yabancı yatırımcı ayrımına son vermeseydik. Bu kadar yabancı yatırımcı çekebilir miydik?

Faiz oranlarını düşürmesek ihracattaki bu artışı sağlar mıydık?

AB üyeliği

Bakınız gurur duyarark ifade ediyorum. Cumhurbaşkanımız Başbakanken sizlerle dolaştık. Yurtdışındaki temsilciliklerimiz bugün 228'e ulaştı. En fazla temsil edilen 6. ülke olduk.

THY yeni uçuş noktası olarak inşallah Atina İzmir olacak. Çipras'la görüşmemizde Şubat'ın ilk yarısında İzmir'de yapmaya kadar verdik. Bu da Ege'yi barış bölgesi yapacak.

21 serbest ticaret anlaşmamız bulunuyor. 14 ülkeyle anlaşmalarımız devam ediyor. Gümrük Birliği'ni modernleştirmek kararında bulunduk. Vizesiz ülke sayısını 42'den 63'e çıkardık. 

İnşallah kısa bir zaman içinde Ekim 2016'ya kadar da AB üyelerine vizesiz seyahat etme olanağı oluşacak.

Sembolik değeri yüksek bir adım. AB kapılarında nasıl beklediğini duyar ızdırap duyardık. Şimdi inşallah önümüzde atılması gereken adımları atacağız. Muhalefet liderlerine çağrım var. Bu sürecin doğru işlemesi için. Bir takım reformları gerçekleştirmemiz lazım. Bütün yasaları reform paketi haline getiriyoruz. Mart ayına kadar geçmesi lazım.

2016 vizesiz geçişi görmek istiyorsak muhalefetin de bizimle çalışması lazım. En geç Ekim ayında sağlanmalı.

Kenya'daki tablo bir abartı değildir. En fazla dış yardım yapan ülke olarak 1 Kasım'da ne kadar mesaj aldığımı anlatamam. Sadece Türk vatandaşları değil; Afrika'dan, Balkanlar'dan, Asya'dan çok sayıda mesaj gönderdiler.

Hele ki biri vardı ki bir önemli Suriyeli kanaat önderi bugün 'Türk kardeşlerimiz oylarını sandığa attı bizler ise ellerimizi Rabbimize açıp oylarımızı kullandık' dedi. 1 Kasım'da herkes rahat uyudu.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ayaktayken kimse kendini sahipsiz hissetmeyecek. Nerede ticaret daraldıysa yeni bölgelere ufkumuzu açtık.

Dünya ekonomisi hala istenilen seviyeye gelemedi. Avrupa'da bazı toparlanmalar olsa da halen geride ilerliyor. Allaha Şükürler olsun ki ekonomide iyi bir performans sergiliyoruz. 

2014'te ekonomimiz yüzde 2,9 büyüdü. 2015'te ikinci çeyrekte 3,8, üçüncü çeyrekte ise yüzde 4'lük büyüme gerçekleştirmiştir.

7 Haziran'dan sonra biz de elimizi taşın altına koymamış olsaydık. Acaba 3. çeyrekte yüzde 4 büyüme sağlanır mıydı?

23 Temmuz'da terörle müdahale başlattık, ekonomik tedbirler aldık. Eğer biz yüzde 40,5'lara 4,5 ayda çıktıysak bunun tek bir noktası vardır; samimiyet samimiyet samimiyet.

AK Parti kadroları iş dünyasına ve millete güven vermiştir. Yüzde 3,5-4 büyümesi gelişmekte olan ülkelere göre 2 kat ya da daha fazla büyümesidir.

2015'ten beri sanayi en yüksek seviyeye ulaştı. Yüzde 14,7'lik artış yaşandı. 2016 yılı inşallah çok daha bir yıl olacak.

Küresel krizin başladığı 2007'den beri istihdam kayıpları yaşarken 7 milyon kişiye istihdam sağladık. İstihdam oranları da belirli şekilde arttı. 2014'te istihdam yüzde 45,5 seviyesine ulaştı.

Türkiye AK Parti öncesinde iflasın eşiğine gelmişti. Şimdi ise dünyaya örnek hale gelmiştir. 2 seçim ve Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliğimize rağmen ekonomik gelişmelerimiz devam etmiştir.

Mali disiplinden sapmayacağız. Bir sitem ifade etmek isterim. Genel başkanlardan net bir ricada bulundum. Gelin destek verin kalıcı bütçeyi onaylayalım. Bu AK Parti için değil Türk milleti için. Olumlu gibiydi, kimseye zararı yoktu. TV yayını sağlayalım, daha fazla süre verelim. İlk tepkiler olumlu olmasına rağmen MHP olumlu olmasına rağmen Kılıçdaroğlu'ndan alamadık. Vakit kaybettik. Kaybeden AK Parti değil, milletimiz. Gelin 4 yılda birbirimizi eleştirelim ama ülkemize zaman kaybettirecek anlayıştan vazgeçelim.

Artık genel devlet bütçesini dengeli kapatmayı hedefliyoruz.

28 AB üyesi ülkenin 25'inden daha iyiyiz. Eskiden biz onlardan ders alırdık, şimdi onlar bizden ders alıyor.

64. Hükümeti takdim ederken reform hükümeti olduğumuzu belirttik. Zor şartlardaki Türkiye'yi demokratik Türkiye'ye taşıdık. Milli geliri 10 bin dolarlara çıkardık.

İkinci nesil reformlarla Türkiye'yi yüksek gelir seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki her dönemde kamuoyunun önüne çıkıp şunları yaptık, şunları yapamadık diyeceğiz. Bizdense bizden diyeceğiz, muhalefettense bunu da söyleyeceğiz. Herkes hesap verecek.

Bir hafta içindeki 10 icraatımızı paylaştık. Asgari ücret vaadimizi de yapıyoruz. Ancak işverene de dedik yükü sizlerle paylaşacağız.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. İstihdam ve gelir vergisi ile kamu maliyesinde önemli düzenlemeler yapıyoruz. Eğitimde de düzenlemeler yapıyoruz. Meslek liseleri ve yüksek öğretim programları yeniden düzenlenecek. Alacağımız her kararda yapacağımız her toplantıda sizlerin kararı olacak.

Mezunlar sizlerin işyerlerinde çalışacak. Şeffaflık kanununu süratle çıkaracağız. Rekabetçi anlayıştan ödün vermeyeceğiz. İmarla ilgili çalışmalarımız da sürüyor.

​Rusya krizi

Rusya'yla siyasal krizi masa üzerinden çözerken ekonomik ilişkkilerin bozulmasına izin vermemeliyiz. Biz Suriye topraklarında müdahalede bulunmadık. Savunma görevimizi yaptık. Bu bizim en tabii hakkımızdır.

Sayın Putin'in 2 gün önce tekrar Türkiye'ye saldırması çerçevesinde soruyorum. 1 ay önce Türkiye'ye yöneltilmeyen suçları nasıl yöneltiyor. Eğer Türkiye DEAŞ'la işbirliği yaptıysa neden açıkca söylemedi. Söz konusu değil Türkiye terörle işbirliği yapmaz yapmayacak.

Biz bugün kimlerin DEAŞ ve PKK ile işbirliği yaptığını biliyoruz. Türkiye'nin geleceğini koruması için adım atması gerekiyorsa adımını atar, sınırlarını korur.

Yaşananlara ilişkin belgelerimizi ortaya koyduk, haklılığımız ortaya çıktı. Herkes Türkiye'ye destek verdi. Rus yönetimi net tabloya rağmen olumlu tavır sergilemedi. Nezaketsiz suçlamalara mağruz kalıyoruz. Biz sağduyu ile hareket ettik.

Rusya'yla görüşmeye, fikir alışverişinde bulunmaya hazırız. Ülkemizin sınır konusunda angajman kuralları bellidir. Kimse bizden tavizkar olmamızı beklemesin. Türkiye'ye uygulanan yaptırımları doğru bulmuyoruz. Her şeyin bir çaresi bir çözümü vardır. Sektörlerimiz için tedbirlerimizi alıyoruz.

Etkilenen sektörlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Ekonomi ve ticaret başta olmak üzere Ukrayna'ya da bir ziyaret yapmayı düşünüyoruz. Kırım Tatarlarının esenliği Ukrayna'yla işbirliğimizi sağlar. Kırım'ın Rusya tarafından işgalini tanımadık, tanımayacağız.

Irak'ın DEAŞ karşısında gösterdiği tavır Musul'un düşmesi, biz bu çerçevede Irak tarafından peşmerge Musul'lu gönüllülere eğitim sağlıyoruz. Bu devam edecektir. Her tedbiri almak zorundayız. DEAŞ'ın eğitim kampına saldırısı, bizim doğru yolda olduğumuzu göstermiştir.

Herkes terketse Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğü için çalışmalarını sürdürecektir. Bu çerçevede Suriye krizinin çözüm yolunda kritik bir noktada olduğumuzu gösterir. Esad'ın meşru bir hükümete yerini bırakması gerekiyor.

Suriye'ye ne zaman barış geleceğini sorduklarında şunu söylerim 2 milyon Suriyeli mülteci evine dönerse ülkemize barış geldi derse o zaman barış gelir. Esad Şam'da otururken barış gelmez.

Cenevre bildirisi temelinde Suriye muhalefeti ve fikirdaşlarla bunu sürdürecek. Üstad Necip Fazıl, bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek için vatanı düşürmeye razıdır, demiştir. Ne yazık aynı şeyi görüyoruz.

CHP'li Eren Erdem

Bir CHP'li milletvekili Türkiye'ye bir komşu ülkeyle karşı karşıya gelirse karşı komşu ülkenin safında olurum dedi. Bir milletvekiline yakışır mı? Bunu diyen vekilin o hakka sahip olması doğru mu? Bizimle hiçbir konuda anlaşması dahi herkese aynı gemide olduğumuz gerçeğini hatırlatmak isterim.

Şimdi bakınız sosyal mecralarda pek çok kendini bilmez kişiler oluyor. Buradaki sıkıntı ise böyle cümleler kuran birisinin Cumhuriyet Halk Partisi tarafında görev yapması. Bu sözler karşısında sessiz kalan ana muhalefet partimiz var. Partiden herhangi bir özür gelmedi.

Geçtiğimiz günlerde yine Rus kanalında Türkiye'nin DEAŞ'a Sarin gazı satıldığını ifade etti. Açık bir ihanet içindedir. Alçakça bir açıklamadır. Türkiye Cumhuriyeti kitle imha silahı üretmemiş kullanımına izin vermemiştir.

Bu şahsın partisi malesef türkiye'de olmazsa olmaz ana muhalefet partisidir. Bir ülkenin ortak kaderini paylaşan liderler olarak etik bir ortamda bulunmayı belirteceğim. Kılıçdaroğlu bırakın özür dilemeyi, sırtını sıvazladı.

Sadece bizler eleştirilsin diye çaba içine girmek Enver Paşa Edirne'yi geri almak için harekete geçince Edirne'ye Ender gireceğine Bulgar girsin demekle aynıdır. Ben sadece yazıklar olsun diyorum.

HDP ile ilgili de bazı kanaatlerimi paylaşmak isterim. Terörle mücadelede sürdürdüğü tavır utanç vericidir. Mardin'de, Şırnak'ta, Diyarbakır'da halkın huzurunu bozan hareketlerde bulunuyor. Daha 1.5 ay önce milletten oy isteyen siyasi parti terör örgütüne destek oluyor. Vatandaşımızın  hakkını savunmak yerine hükümetimizi suçlayarak terör örgütünü koruyor. Cizre'de Sur'da Silopi'de yaşayan vatandaşlarımızın hendekler kazmanın, mayın döşemenin allah aşkına siyasetle ne alakası var. Bunların tek hedefi Türkiye'nin iyimser resmini daraltmak.

Türkiye'nin dağları şehirlerimizin sokakları bütün teröristler bitene kadar görevinize devam edeceksiniz. Bir tarafından halk bunu yaşarken HDP karşı duracakken, şehir eşkıyalarına dur diyeceğine, siyaset için oy istedik diyeceğine biz mücadele edeceğiz diyor. Mücadele kaos çıkarmaksa asla izin vermedik vermeyeceğiz. Bu siyaset, kaos, terör, kan tahrik siyasetidir. Terör hayata düşmandır, devletin görevi hayatı korumaktır.

Evlerini terkeden vatandaşlarımıza destek olacağız, esnafın zararını karşılayacağız ve Türkiye'nin geleceğini temsil eden çocukların eğitim imkanlarını yeniden değerlendirip telafi eğitimleri sağlayacağız.

t24.com.tr, 19.12.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.