Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Birinci Ordu'dan 'sivil dikta' faksı

Birinci Ordu'dan 'sivil dikta' faksı
Aktüel dergisinin haberine göre; emekli orgeneral Çetin Doğan, 2003'te 1'inci Ordu Komutanı iken AKP'nin Nazilere benzediğini öne süren binlerce faks çekti. Dergi, Çetin'in bu girişimiyle gündemdeki 'sivil dikta' iddiasına ilham verdiğini belirtti
Sivil Dikta iddialarının da arkasından darbe planı olduğu ileri sürülen Balyoz Harekât Planı'nın mimarı olduğu söylenen, eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan çıktı. Nuray Mert tarafından gündeme getirilen 'sivil dikta' tartışmasının, 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı tarafından çekilen 4 sayfalık bir faks ile başlatıldığı ileri sürüldü. Yeni Aktüel dergisine göre, sivil dikta ve 'sivil vesayet rejimi' tartışmalarının asıl kaynağı, Balyoz Darbe Planı ile gündeme gelen 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan. Orgeneral Doğan, 2003'te görev başındayken, çok sayıda kişi ve kuruma gönderdiği faks mesajında, Almanya'da Nazilerin iktidara gelişiyle ilgili süreci aktarırken, ismini zikretmeden AK Parti'nin iktidara gelişiyle Almanya'da yaşananları birbirine benzetiyordu. Dergi, söz konusu faksı 2003 yılında 630'uncu sayısında "İktidara Naziler gibi geliyorlar" başlığıyla iki sayfalık bir haber yapmıştı. Orgeneral Doğan'ın özel kalem müdürlüğünün "0 216 343 .. .." (numara dergide saklı) no'lu cihazından 15 Ocak 2003'te gönderilen faks metninde, Nazilerin Almanya'da iktidara geliş süreci bazı örneklerle anlatılıyordu. Faksta, AK Parti, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın isimleri anılmasa da Naziler'in onlar gibi demokrasiyi kullanarak seçimle işbaşına geldiği savunuluyordu. Nasyonal sosyalistleri iktidara taşıyan koşullar anlatılıyor, Nazilerin oy oranının yüzde 37.4'e ulaştığı ancak sol partilerin kendi iç çekişmeleri nedeniyle etkisiz kaldığı tespiti yer alıyordu. Adolf Hitler'in bir darbeye karışmaktan dolayı birkaç ay tutuklu kaldıktan sonra çıkınca "Ben artık değiştim" dediği belirtiliyordu.

TÜRKİYE-ALMANYA BENZETMESİ

Faksta 2003 Türkiye'si ile 1920'lerin Almanya'sı arasındaki benzerlik şöyle dile getiriliyordu: "Siyasal partiler sorunlara çözüm bulamıyor, sadece birbirleriyle boğuşuyordu. Halkta partilere ve siyasetçilere karşı tam bir güvensizlik, hatta nefret egemendi. Dış politikada, bütün ülkelerin Almanya'ya komplo kurduğu, ülkeyi parçalamak istediği inancının yaygınlaşması, en aşırı milliyetçi (şoven) duyguları harekete geçirirken, sanat ve kültür dünyası ile ilgili haberler, basının bir bölümünde sefahat, çıplaklık, ahlaksızlık, azgınlık olarak işleniyor, işsiz ve yoksul kesimlerle tutucular kışkırtılıyordu." Sol partilerin bölünmüş olduğu belirtilen metinde, Nazilerin yüzde 37.4 ile iktidara geldikten sonra Alman Meclisi Reischtag'ı yakıp, darbe yaptıkları ve tüm hak ve özgürlükleri kaldırdığı ifade ediliyor. Nazilerin ikinci adamı Göring'in Nürnberg'de yargılanırken söylediği "Biz halka gerçeği söylemiştik, sadece iktidara gelene kadar demokratik yollara başvuracağımızı açıklamıştık. Halk bizi bilerek seçti, bizi istedi. Bizi yargılayamazsınız!" sözlerine yer verilen faks mesajı aynen şöyle bitiyordu: "İşte böyle. Fakat bu anlatılanların Türkiye ve bizim ülkemizle herhangi bir ilgisi, ilişkisi olabilir mi ki!.." 

Gül onu görevden almış...
EMEKLİ orgeneral Çetin Doğan, Star TV'nin ana haber bülteninde, 2002'deki YAŞ toplantısında dönemin başbakanı Gül'e çıkıştığını ve akıl verdiğini söyledi. Cihan Ajansı'nın haberine göre, emekli olduktan sonra Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı'na atanan Çetin, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduktan sonra görevinden alındı. Gül, hakkında şikâyetler bulunan Çetin'in yerine 8 Mart 2008'de atama yaptı.

Balyoz iki: 200 bin kişiye tutuklama
TARAF Gazetesi "Balyoz Güvenlik Harekât Planı"nın ayrıntılarını yayımlamaya dün de devam etti. Gazetede, dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın 5-7 Mart 2003 tarihlerinde İstanbul Selimiye Kışlası'nda 1.Ordu'ya bağlı tüm komutanlıkların katıldığı yıllık strateji toplantısı adı altında bir toplantı düzenlendiği belirtildi. Habere göre, toplantıda Balyoz Harekât Eylem Planı konuşuldu. Toplantının ses kaydı 9 kasette tutuldu ve 175 sayfalık bir doküman haline getirildi. Ses kaydındaki bazı ifadeler şöyle:
210 BİN KİŞİ DİRENEBİLİR: Albay Yalçın (15. Kolordu Harekât ve Eğitim Şube Müdürü): İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Bilecik illeri nüfusu 16 milyon kişi. İstanbul'da aşırı sağ, bölücü ve sol terör örgütleri 180 ila 210 bin arasında bir kitleyi amaçları doğrultusunda etkileyebilir, yağma, gösteri, yürüyüş gibi toplumsal olaylarda kullanabilir, bu örgütler sayıları tam olarak tespit edilemeyen militanlarıyla sabotaj, bombalama, suikast gibi silahlı eylemlerde bulunabilir.
FENERBAHÇE TOPLAMA KAMPI: Albay Memiş (23. Motorlu Piyade Alay Komutanı): Harekâtın 3. safhasında geçmişte irticai, yıkıcı, bölücü faaliyetlere karıştıkları tespit edilenler gözaltına alınacak ve tutuklanacak. Gözaltına alınanlar Burhan Felek Spor Salonu, NETAŞ Misafirhanesi, Fenerbahçe Stadyumu'nda toplanıp, Ümraniye Cezaevi'nde jandarma ve polis tarafından sorgulanacak.

Yüzde biri bile doğruysa vahim

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik: Bu iddiaların yüzde biri bile doğruysa çok vahimdir. Savcılar ihbar kabul etmeli ve bu meseleyi sır perdesinin arkasında bırakmamalıdırlar. Bu ülkenin artık bunlardan kurtulması gerekiyor. Bu tartışmalar bile tatsız. Kabak tadı veriyor artık.
AKP Milletvekili Mehmet Ocaktan: Öncelikle bunlar bir iddia. Doğruysa, yani böyle bir darbe planı yapılmışsa bu çok vahim. Vahimden de öte insanın kanını donduracak, ürküten bir şey.
AKP Milletvekili İdris Güllüce: Çetin Paşa'yı hiç tanımam. Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde belediye sınırları içinde Tuzla Piyade Okulu ve Deniz Harp Okulu vardı. 12 paşayla görev yaptım. Bunların da büyük bölümüyle tanışırım, görüşürüm. Bu yaşananları da hayretle izliyorum.

Yunanistan'da manşetlerde

BALYOZ haberleri, Yunan basınında da geniş yer buldu. Bu operasyon çerçevesinde Türk Hava Kuvvetlerinin Ege'de kendi savaş uçaklarını düşürdükten sonra bunu Yunanistan'a mal etmesi gibi provokatif planların ortaya çıkarıldığından söz eden Yunan gazetelerinin tümü, Türk basınından alıntılar yaptı. Operasyonunun asıl amacının, Erdoğan hükümetini düşürmek olduğu yolundaki haberlere de dikkati çekildi.
Sabah, 22.01.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.