Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > TÜSİAD eski Başkanı Ümit Boyner: Adım gibi ümitliyim, bu günler bitecek

 TÜSİAD eski Başkanı Ümit Boyner: Adım gibi ümitliyim, bu günler bitecek
Boyner Grup Yönetim Kurulu üyesi ve eski TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, ekonomideki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Boyner, "Bu günler bitecek. Eşitlikçi, empati kurabilen, insanca yaşayan bir topluma doğru gideceğiz zira büyük Türkiye hayali aslında buna bağlı." dedi.

Ümit Boyner, Hürriyet'e verdiği röportajda, yaşanan olayların, terörün herkesi çok üzdüğünü ve karamsarlığa ittiğini ifade ederek, şunları belirtti: "Ben yine de Türkiye'deki toplumsal dinamiklerin, ekonomik gerçekliklerinin tekrar hepimizi Türkiye'nin sorunlarını çözmek için bir reform sürecine getireceğine inanıyorum. Aynı anda çözmemiz gereken pek çok konu var. Siyasetin kurumsallaşması, ekonomideki kurumsallaşmanın devam etmesi önemli. Bu konular büyümeye dönüş için gerekli. Türkiye bunu 2001 krizinden sonra başarmıştı. Ben uzun vadede ümitliyim. Bu günler bitecek. Eşitlikçi, empati kurabilen, insanca yaşayan bir topluma doğru gideceğiz zira büyük Türkiye hayali aslında buna bağlı."

"TÜRKİYE'NİN HEPSİ, HER YERİ HEPİMİZİN"

90'ların Türkiye'nin kayıp yılları olduğu, daha fazla evladını kaybetmemesi, şehit vermemesi gerektiğini ifade Boyner, "Evlatlarımızı hayata kazandırmak, özgür, üretken bireyler olabilmelerinin yolunu açmak bizim görevimiz. Toplumun bu kadar bölünmüş olması kayıplarımızı ve kayıp yılları körüklüyor. 90'ları hatırlatmak uyarı olmalı ama ‘eyvah bittik, geriye döndük' tartışmalarını da ben yapıcı bulmuyorum. Bunlar bizi içimize kapatıyor, kendi içimizde savunmaya geçmemize, kutuplaşmamıza hatta nefret söyleminin artmasına neden oluyor. Türkiye'nin hepsi, her yeri hepimizin." dedi.

"BORÇLU BİR ÖZEL SEKTÖR VAR"

Boyner, röportajda ekonomideki son durumla ilgili olarak bir soruya ise, "Küçülmelerden ekonomik olarak dezavantajlı kesimler çok daha fazla etkileniyor. Şunu göz ardı etmeyelim, Türkiye bir seçim yaşadı. Şimdi yeni bir seçime gidiliyor. Dünyada zaten finansal piyasalarda belirsiz bir dönem yaşanıyor. Türkiye dışa açılmış bir pazar. Borçlu bir özel sektör var. Borcunun çok büyük bir kısmı döviz. Türkiye'de üretimin büyüme içindeki oranı yeterli değil ayrıca birçok ara malını da ithal ediyor. İnovasyon kapasitemiz düşük. Özel sektörün Ar-Ge'ye çok daha fazla kaynak ayırması gerekiyor. Sürekli kendinizi geliştirmek zorundasınız. Ar-Ge için kaynak lazım, bunun için de Türkiye'nin büyümesi lazım. Siyasetteki korkular gibi ekonomide de içimize kapanırsak istihdam kaybına uğrarız. Eğitime ayrılan kaynağı kaynağı arttırmak zorundayız. Brezilya'da da Çin'de de finansal piyasalar kaynaklı sorunlar var ama inovasyon kapasiteleri bizden çok yüksek." cevabını verdi.

Zaman, 21.09.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.