Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > CHP'den YSK'nın seçim tarihine tepki: YSK'nın apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum

 CHP'den YSK'nın seçim tarihine tepki: YSK'nın apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum
YSK'nın erken seçim tarihi ile ilgili açıklamasına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Anayasamızın gereği 45 günlük süre dolmadan, CHP'nin, son üç gün de kalmış olsa, bir koalisyon hükümeti kurma hakkı elinden alınmak istenirken, kaçak sarayın hırs ve ihtirasıyla, YSK'nın apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum. Yetkili organlarımız gerekli değerlendirmeyi yapıp, YSK'ya gerekirse bir görüş bildirirler" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçim takvimi taslağıyla ilgili konuşan Altay, "Anayasamızın gereği 45 günlük süre dolmadan, CHP'nin, son üç gün de kalmış olsa, bir koalisyon hükümet kurma hakkı elinden alınmak istenirken, kaçak sarayın hırs ve ihtirasıyla, YSK'nın apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum. Yetkili organlarımız gerekli değerlendirmeyi yapıp, YSK'ya gerekirse bir görüş bildirirler" dedi.
YSK'nın, seçimin 1 Kasım'da yapılmasını öngören seçim takvimi taslağını siyasi partilerin görüşüne sunduğunun hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine Altay, şunları kaydetti:"Anayasamızın gereği 45 günlük süre dolmadan, CHP'nin, son üç gün de kalmış olsa, bir koalisyon hükümet kurma hakkı elinden alınmak istenirken, kaçak sarayın hırs ve ihtirasıyla, YSK'nın apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum. Yetkili organlarımız gerekli değerlendirmeyi yapıp, YSK'ya gerekirse bir görüş bildirirler. Ama ben hala an itibarıyla Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na bir koalisyon hükümeti kurma noktasında görev verilmesinin olması gereken olduğunun altını çizmek istiyorum. Burada çok açık bir hak gasbı, görevi suistimal, anayasayı ihlal, teamülleri alt üst etmek var. Ama şunun da altını çizmemiz lazım; Türkiye'de son zamanlarda orta yerdeki anayasanın özü ve ruhu iğfal edilmekte."
Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın hükümet kurma görevini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na vermemesiyle ilgili soruları yanıtlarken de Erdoğan'ın keyfi yönetim anlayışından, hırs, ihtiras, kin ve paranoyadan kurtulması gerektiğini ileri sürdü.
 

'ÇÖZÜM SİVİL BİR MANTIKLA ARANMALIDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin kaderi ile oynadığını ifade eden Altay, "Daha dün 12 şehidimiz orta yerdeyken, ocaklara ateş düşmüşken Sayın Cumhurbaşkanı'nın muhtarlara fıkra anlatması garip, yadırganacak bir durumdur ve hiç de hoş değildir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın biraz aklıselim davranması, bu ihtirastan bir parça da olsa kurtulması lazım. Devlet oyuncak değildir. Recep Tayyip Erdoğan'ın çiftliği hiç değildir. Türkiye üzerinden kumar oynuyor. Bedeli 77 milyon için çok ağır olacak bir kumar oynuyor. Ve bunu bütün millet, sivil toplum örgütleri hatta bazı diğer siyasi partilerin de çok ilgisizce seyretmesi de yadırganacak bir durum" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'nin bazı illerde sıkı yönetim ilan edilmesi ve seçimin ertelenmesine yönelik açıklamalarının sorulduğu Altay, CHP'nin, terör sorunu orta yerde dururken seçimlerin apar topar yapılmasına karşı olduğu görüşünü savunduğunu vurguladı.
İlk baharın erken seçim için daha doğru bir tarih olduğunu belirten Altay, "Türkiye terörle etkin bir şekilde mücadele etmelidir. Ama çözümler sivil bir mantıkla aranmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.


'CUMHURBAŞKANI HEM CAM KENARI HEM HOSTES KOLTUĞU İSTİYOR'
Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümet kurma süreciyle ilgili konuşmasında "Yok öyle üç kuruşa beş köfte" ifadesini kullandığının hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine ise "Cumhurbaşkanı'nın köfte möfte esprileri o makama yakışan espriler değil. Ama ben de benzer bir karşılık vereyim; bizde de bir tabir vardır, cumhurbaşkanı hem cam kenarı hem hostes koltuğu istiyor. Bu da pek mümkün bir şey değil. Hostes koltukları cam kenarında olmaz Sayın Cumhurbaşkanı'na bunu hatırlatmak lazım" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanının yetkilerinin belli olduğunu elbette bu yetkileri kullanacağını, tasarrufları ve takdirde bulunacağını vurgulayan Altay, ancak hükümet kurma sürecine ilişkin anayasal süre dolmadan "Ben görevi vermem, bu iş bitmiştir" gibi bir hüküm vermesinin ise yetki gasbı, milli iradeye ipotek koymak olduğunu savundu.


'MİLLET SANDIKTA CEVAP VERECEK'

Altay, "Anayasa Mahkemesi'ne başvurunuz söz konusu olabilir mi?" sorusuna da "Hukukun, anayasanın, devlet nizamının yazılı ve yazılı olmayan kuralları vardır. Böyle baktığınız zaman cumhurbaşkanının anamuhalefet partisine görev vermemesiyle ilgili anayasada bağlayıcı bir hüküm, ibare yok. Ama demokrasilerde yazılı olan ve yazılı olmayan kurallar, kaideler vardır. Anayasa Mahkemesi değil ama sandıkta millet Cumhurbaşkanı'nın bu keyfi tutumuna gerekli cevabı şüphesiz verecektir" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Altay, bir başka soruyu yanıtlarken de erken seçimin Türkiye'ye yapılacak bir ihanet olduğunu, geniş tabanlı, yüksek profilli uzun ya da orta erimli bir hükümetin ise ülke için tarihi fırsat olabileceğini kaydetti.
Erken seçim olması halinde ise CHP'nin oyunu artıracağını söyleyen Altay, seçmenin 7 Haziran'dan bu yana partilerin tutumunu ve çizgisini yakından izlediğine işaret etti.

CUMHURBAŞKANI'NIN SÖZLERİ KOMİK

Altay, "Cumhurbaşkanı 'bir açıklama yaptılar, beyan, niyet ortaya koydular da ben mi çevirdim' dedi. CHP bu aşamada bir inisiyatif olmayı düşünüyor mu? Bir görüşme yapacak mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Cumhurbaşkanı'nın 'bir açıklama yaptılar, beyan, niyet ortaya koydular da ben mi geri çevirdim' sözleri komik sözler. Bu böyle olmaz. Siyasetçiler medya aracılığıyla başka şeyler söylerler. Zaman zaman değişik sebeplerle bu olur. Ama bir masanın başına oturulduğu zaman şüphesiz farklı bir şekilde, ciddi bir şekilde, devletin bekasını ön planda tutan bir anlayışla oturulur, mesele konuşulur. Anamuhalefet liderine hükümet kurma görevi vermeden, parlamentoda iki parti olsa bunu anlarım, 'anlaşamadınız dersin' seçime gidersin. Dört parti var. Dört ayrı hükümet seçeneği orta yerde dururken, anamuhalefet partisine 'Ben sana görev vermiyorum kardeşim' demek seçmenle dalga geçmektir. Milli iradeye ipotek koymak, 77 milyonun tercihlerine hakarettir ve saygısızlıktır. Elbette seçmen önümüzdeki olası seçimde sandıkta bunun hesabını soracak."


BAŞBAKAN MİLLETLE DALGA MI GEÇİYOR?
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Kapım hala açık" şeklinde değerlendirmesi olduğunun ifade edildiği Altay, "Ben o kapıyı anlaşım değilim. Başbakan Türkiye'nin kırk gününü eveledi, geveledi, gele gele hem CHP'ye hem MHP'ye 'İki aylık hükümet kuralım' dedi. İki aylık hükümet kurmak için Başbakan'ın ne CHP'ye ne MHP'ye gitmesine gerek yoktu. 45 günlük süre dolunca zaten geçici hükümet kurulacaktı. Başbakan milletle dalga mı geçiyor? Ne kapısı açıkmış? Ne münasebet. Böyle bir densizlik olabilir mi?" diye konuştu.
Altay, Bahçeli'nin sıkı yönetim ilanına ilişkin sözleriyle ilgili bir başka soruyu yanıtlarken de seçim güvenliğinin risklerine dikkati çekti.
Devletin terör örgütüyle etkin şekilde mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Altay, "Ama çözümü de sivil bir anlayışla, mantıkla ortaya koymalıyız. Türkiye'de o bölgede yıllarca sıkıyönetimler oldu. Onun için o bölge bu halde. Bir de böyle bakabilmek lazım. Sıkıyönetimi doğru bulmayız" dedi.

Radikal, 20.08.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.