Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: Erken seçimden önce yine gelin

Demirtaş: Erken seçimden önce yine gelin
HDP Eşbaşkanı Demirtaş, AK Parti'nin CHP ile koalisyonu zorlaması gerektiğini, bunu destekleyeceklerini söyledi. Demirtaş, bir erken seçim kararı almadan önce AK Parti'nin 3 partiyle tekrar görüşmesini de istedi. HDP’nin bu konuda sorumluluktan kaçmayacağını belirtti.
 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 63. hükümeti kurmakla görevlendirilen AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları koalisyon görüşmesinin ayrıntılarını Milliyet gazetesine anlattı. Demirtaş, çözüm süreci odaklı görüşmeden bahsederken, "Düne göre daha iyi durumdayız" dedi. Demirtaş'a göre, AK Parti, CHP ile koalisyonu zorlamalı. Ancak olası bir erken seçim ihtimalinin gündeme gelmesi halinde de AK Parti'nin üç partiye tekrar gitmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:

"Biz AKP ile bir koalisyon içinde veya dışında olmayacağımızı ifade etmiştik. Bu konudaki tutumumuzun devam edip etmediğini merak ettiklerini ifade ettiler. ‘Seçimden birinci ve ikinci çıkmış partilerin toplumun beklentisi gereği koalisyonu denemeleri gerektiğini düşünüyoruz’ dedik. Bu da AKP ve CHP’dir. Mutlaka denemelisiniz ve zorlamalısınız. ‘AKP-CHP hangi ilkeler etrafında bir hükümet kurar bununla da ilgileniyoruz’ dedik. Sırf ‘gidin hükümet kurun, bizi ilgilendirmez’ yaklaşımı içinde değiliz. Sorumluluk üstlenmek istiyoruz. Üç ilke ifade ettik. Demokrasi, barış ve adalet. Bunları da kapsayacak bir hükümet protokolü çıkarırsanız öyle bir hükümetin parlamentodaki çalışmasını destekleriz, sert muhalefet yapmayız, yasaları çıkarırken destek veririz, Anayasa yapılırken birlikte yaparız’ dedik. Bir koalisyon içinde yer almayız fakat Türkiye’yi bir krize sokacak pozisyonda olmayız."

"Gerekirse birkaç tur yapılsın"

"Şunu da ifade ettik; eğer Türkiye gerçekten erken seçime gidecekse tekrar bir araya gelelim. Seçenekleri tekrar değerlendirelim. AKP olarak bir erken seçim kararı almadan mutlaka partilere tekrar danışın. Biz tekrar konuşmaya hazırız. Erken seçim şu an önümüzde duran acil bir görev değil. ‘Görevi Cumhurbaşkanı’na iade edeceğiz, seçim kararı alsın diyeceğiz’ demeden önce tekrar partileri ziyaret edin. Bu çerçevede bizim de kapımız açıktır, bize de gelin. Bitti demeyin, gerekirse birkaç tur yapılsın’ dedik. Başka başka seçenekler tartışılabilir o zaman."

"Sorumluluktan kaçmayız"

Bu sözleri üzeirne Demirtaş'a, "Biz AKP ile hiçbir şekilde hükümet içinde yer almayız’ noktasından geri adım atar mısınız? Devlet Bahçeli gibi ‘fedakârlık yaparız’ mı diyorsunuz?" diyen soruldu. Demirtaş bunun üzerine, "Hayır bu fedakârlık değil, sorumluluktur. Bundan kaçmamak lazım. Türkiye’yi krize sokmayacağımızın sözünü verdik seçmenimize. Bu sözü yerine getirecek bir pozisyon almamız lazım. ‘Bu sorumluluktan kaçmadığımızı bilmenizi istiyoruz’ dedik. AKP’nin düşmanı da karşıtı da değiliz. Sonuçta bu 4 partiden bir koalisyon çıkacak ve ülkeyi yönetecek bu parlamento" dedi.

"AK Parti azınlık hükümetini destekler misiniz?" sorusunu ise, "'Başka turlar yapılacaksa kapımız açıktır’ dedik. O zaman konuşulabilir bunlar. Bir azınlık hükümetinde AKP’yi içeriden veya dışarıdan destekleyecek bir formül hiç konuşmadık. AKP-CHP veya istiyorlarsa MHP ile zorlamalılar. Olmadı ikinci tura, üçüncü tura zorlamalılar. Orada bize de gelmeliler dedik" diye yanıtladı.

"Silahsızlanmayla ilgili proje ortaya koymalıyız"

Demirtaş, çözüm süreci ağırlıklı geçen görüşmede, PKK'ya yaptığı silah bırakma çağrısının da gündeme geldiğini, Davutoğlu'nun bunu memnuniyetle karşıladığını söyledi.

"İçerideki çözüm süreci bu kadar sürüncemede uzun süre götürülemez. Başbakan’ın eleştirileri var. Eylemler, tehditler, açıklamalar vs. Güvenlik boyutuyla ilgili sıkıntıları kabul etmeyeceklerini ifade ettiler. Biz de söyledik. Bunların hepsinin ortadan kalkması lazım. Fakat bunların yol ve yöntemi konusunda ciddi bir uzlaşma ortaya çıkarmalıyız. Öyle kuru çağrılarla bu iş olmaz. ‘PKK silah bırakmalı’ çağrısı yaptım. Sayın Başbakan bu çağrıyı memnuniyetle karşıladığını, televizyonda söylediklerimde katılmadığı noktalar da olduğunu anlattı. Örneğin Türkiye’nin Kobani’ye yardım etmediği hususuna katılmıyor. IŞİD’e destek verdiği hususuna katılmıyor. Evet PKK silah bırakmalı. Kesinlikle artık silahsızlanma başlamalı. Şehirlerde, yollarda güvenlik sağlanmalı. Ama bunun nasıl olacağı konusunda bir proje ortaya koymalıyız."

"Mafyaya silah bıraktırır gibi..."

"Belki HDP’den bunu duymak insanlara iyi geliyordur. Tekrarlamaya devam ederiz. Bizim kesinlikle savaş ve silah istemediğimize toplum emin olmalı. Biz silaha güvenerek ya da siyasi faaliyetlerimiz silahla lay lay lom gitsin diye bir tutum içinde değiliz. Tam tersi silahları bitirmeye çalışıyoruz. Çağrımızın belki böyle etkisi vardır. Yoksa silah bırakılacak değil. Toplumu kandırmayacağız. Bu çağrının peşinden gideceğiz. Müzakereyi başlatmak, Öcalan’la görüşülmesini sağlamak. Çünkü ancak Öcalan’ın çağrısı bir müzakereyle birlikte sonuç verir. Yoksa gidip Öcalan’a, ‘hadi çağrı yap denirse’ ki yıllardır bu söyleniyor, O da muhtemelen benim söylediğimi söylüyor olabilir. ‘Yaparım da etkisi olmaz.’ Yasası çıksın. Silahlar nereye bırakılacak, bıraktıktan sonra ne olacak; bunları konuşmak istiyor. Bu bir mafya örgütü değil. Devasa bir siyasal sorundan ortaya çıkmış, dağa çıkmış bir örgüt var. Mafyaya silah bıraktırır gibi, ‘silahlarınızı bırakın, teslim olun’ gibi bir kuru hamasetten çıkalım."

"KCK’nın her dediği HDP’yi bağlamaz"

"Kritik aşamadayız. Çünkü KCK açıklama yapıyor. Ben KCK’ya ‘sabırlı olun’ çağrısı yaptım. Öyle ‘ateşkes bitti bitecek’, yol kesmeler, iş makinaları yakmalar olmamalı. Biz HDP olarak görüşmeleri yapmaya gayret ediyoruz. Böyle bir ortamda sabırsız davranarak ‘ateşkes bitebilir’ gibi açıklamalar sürecin ilerlemesine katkı sunamaz. İlle de KCK’nin her dediği HDP’yi bağlar, ya da HDP’nin her söylediği KCK’yi bağlar diye bir şey yok. HDP kendi kararlarını kendisi veriyor ama biz tabii ki KCK açıklamalarını izliyoruz. Gelişmeleri nasıl yorumluyorlar, nasıl hareket edebilirler, bunları her siyasetçinin değerlendirmesi gerekiyor. Yoksa birlikte karar almıyoruz. Farklı düşündüğümüz konular mutlaka var."

"KCK’yı temsil etmiyoruz"

Demirtaş, ateşkesin biteceği sinyalleri veren KCK açıklamasıyla ilgili de konuştu. Hükümetten son KCK açıklamasıyla ilgili kendilerindne bir talep olup olmadığı sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bizim bu konudaki tutumumuz zaten bilinir. Biz KCK’yi temsil etmiyoruz. Biz HDP’yiz. Gündeme de gelmedi. Giderek artan tehdit riskleri, tehditler, şiddet eylemleri gündeme geldi. Tasvip etmediğimiz şeyler. Hep birlikte çözmemiz lazım. Biz olup bitenden memnun falan değiliz, destekliyor da değiliz. Fakat hükümet de serinkanlı davranmalı. Sürekli operasyon hali, ‘Suriye’ye müdahale ederiz, gerekirse askeri operasyon yaparız, gerekirse tutuklama yaparız’ diyor. Büyük askeri sevkiyatlar yapıldı. Bunlar gerilimi artıran şeyler. Bunları söyledik. Askeri seçenek, silah seçeneği, ne hükümet ne KCK için bir seçenek gibi düşünülmemeli artık."

"Hükümet kurulunca süreç netleşir"

"Her şeyi durduran HDP değil. Cumhurbaşkanı ‘süreç yoktur’ dedi. Hükümet buna uydu. Görüşmeler, İmralı’ya gidişler durdu. Seçim sonrası durum ise AKP’nin yaşadığı şoktan kaynaklanıyor. İlk defa iktidarı kaybetti, şokunu yeni üzerinden atıyor. Çözüm sürecini de etkiledi. Bir gün rayına girecek. Hükümet kurulmadı. Bu belirsizliğin olması doğal bir şeydir. Hükümet kurulduktan sonra süreç netleşmiş olacak. Geçici bir hükümet var. Hükümet seçeneği belirgin olmalı ki süreci ilerletelim ya da duracaksa durduğunu görelim."

aljazeera.com.tr, 16.07.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.