Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Deniz Feneri'nde Yüzyılın delil yalanı

YÜZYILIN DELİL YALANI

Almanya’nın “Yüzyılın yolsuzluğu” olarak nitelendirdiği Deniz Feneri davasında yargılanan sanıkların beraat etmesiyle ilgili ilginç bir bilgi ortaya çıktı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Almanya belgeleri göndermedi” dediği verilerle ilgili savcıların bizzat Almanya’ya giderek söz konusu belgeleri aldığı öğrenildi.

TUTANAK DÜZENLEYEREK BELGELERİ ALDILAR

Deniz Feneri soruşturmasının Türkiye ayağını oluşturan soruşturmanın başlatılmasının ardından savcıların Almanya’da, belgeleri aldıklarına dair tutanak düzenledikleri ve söz konusu belgelerin örneğini alarak Türkiye’ye döndükleri ifade edildi. Deniz Feneri soruşturmasını yürüten üç savcı Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdülvahap Yaren’in imzasıyla düzenlenen tutanakta, soruşturmada delil olan 600’e yakın “Bağış alındı” makbuzunun teslim alındığı belirtildi. Tutanakta, Almanya’daki Deniz Feneri davasında yargılanan sanıklardan Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Şahin Küsmüş’ten elde edilen belgelerden de kanıt niteliği taşıyanların tarama ve kopya yoluyla alındığı ifade edildi. Tutanakta ayrıca, Alman makamlarınca üç savcıya teslim edilen dijital delillerden de yedekleme yapılarak alındığı vurgulandı. Taraf’a konuşan savcı Nadi Türkaslan ise dosyanın boşaltıldığını söyleyerek, “Kararın tuhaf olmasının sebebi, soruşturmanın içinin boşaltılması ve örgüt suçunun çıkartılmış olmasıdır” dedi.

 

dosya

BELGELER ASLI YERİNE GEÇİYOR

Adli kaynaklar ise, bu belgelerin “delil” niteliğinin tartışılamayacağını söyledi. Kaynaklar, Türkiye’nin yabancı makamlarla “adli yardım” kapsamında yaptığı anlaşma ve imzaladığı sözleşmeler uyarınca, elde edilen delillerin “asılları” yerine geçtiğini ve Almanya’nın belgelerin aslını verme zorunluluğunun olmadığını belirtti. Kaynaklar, bir savcının iki ülke onayı olmadan başka bir ülkede soruşturma yapamayacağını vurguladı. Kaynaklar, “Belgelerin geçersiz olduğu söyleniyorsa, Zahit Akman’ın şahsi harcamalarının dernek paralarından ödetilmesinin dayanağı olan gayrı resmi muhasebe kayıtları nasıl ‘Zamanaşımı’ kararına dayanak oluyor. Mahkemenin bu kararında çok ciddi çelişkiler var” ifadelerini kullandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise beraat kararında, Almanya’nın orijinal belgeleri göndermediği için sanıklar hakkında beraat verildiği anlatılıyordu.

TANAL İTİRAZ EDECEK

Öte yandan Taraf’a konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da, beraat kararını temyiz edeceğini söyledi. Davada müşteki sıfatını taşıyan Tanal, “Dosyada İstanbul 10. Noterliği İstanbul’dan, yurtdışında tutuklu bulunan kişiyi, sanki oraya gitmiş ve vekâlet almış gibi belge düzenlemiş. Böyle açık açık evrakta sahtecilik suçu işlenmişti. Yine bir televizyon kanalının arabasıyla yurtdışına para götürüp getiriyorlarmış. Bütün bu deliller dosyada var ama nasıl oluyorsa dava beraatle sonuçlanıyor. Zaten bu dosya ayrıntılı incelense bu dosyanın ucunun AKP’ye kadar uzandığını görülecek. Bu nedenle beraat verildi. Bu beraat tamamen siyasi bir karardır. Almanya soruşturma başladığı zaman dedi ki, ‘Bu yolsuzluğun küçük kısmı Almanya’da, en büyük kısmı ise Türkiye’de’. Almanya ceza veriyor Türkiye beraat ettiriyor. Bu bize Türkiye’nin bir anlamda suç işleme cenneti olduğunu gösteriyor” dedi. AKP

MEYDANLARDA, “BAKIN, YARGILADIK” DİYECEK

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de, “Deniz Feneri davasının beraatle sonuçlanacağı başından belliydi” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Yeniçeri, “Bu kararla, iktidarın, ‘Bakın yargılama istiyorsanız yargıladık. Mahkeme de beraat verdi’ diye savunma yapması sağlandı. Sonuçta mahkeme olumsuz bir karar verseydi iktidar bir gecede toplanıp sanıklara verilen cezayı da kaldırırdı. İktidar kendi yandaşlarına yönelik bir dokunulmazlık zırhı ortaya koymuş durumda, kimse onlara dokunamıyor. Türkiye’de hukuk yalnızca muhalefet için var. Yargıya güven dibe vurmuştu, Deniz Feneri davasıyla da Türkiye’de hukukun iflas ettiğini gördük” ifadelerini kullandı. 

Taraf, 16.05.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.