Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Cemil Çiçek isyan etti: Türkiye’de yargı karikatürlük!

Çiçek: Anayasayı iki parti de yapabilir
 

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ilk kez Milliyet’i ağırladığı Başkanlık Konutu’ndayız.
Bir dönem bağ evi olan, daha sonra Yunanistan Büyükelçiliği’ne tahsis edilen, ardından TBMM Başkanlığı’na geçen konut, Çiçek döneminde sil baştan yenilenmiş.
Eski haline sadık kalınarak inşa edilen Selçuklu-Osmanlı motiflerinin kullanıldığı yeni bina, belki depolardan çıkartılıp elden geçirilen eski eşyalarla döşendiğinden tarihi bir mekânda bulunduğunuz hissi yaratıyor.
‘21 ay sıkıntı çektim’
İki katlı konutun alt katı resmi ağırlamalar için kullanılıyor.
Üst kat ise konut olarak hazırlanmış ancak Çiçek burayı hiç kullanmamış.
İkinci kattaki, artık Başbakanlık olarak kullanılan Çankaya Köşkü’ne ve Seğmenler Parkı’na bakan balkonda başkanlığı döneminde en çok tartışılan konulardan olan yeni anayasa çalışmalarını değerlendiriyor Çiçek:
“Dört partinin ikişer üye vermesiyle çalışmalara başladık. Ama yeni anayasa önerileri net biçimde ortaya konulmadığı için ben 21 ay sıkıntı çektim. Farazi konuşmuyorum. Dört siyasi parti büyük bir şevkle 2011’den sonra toplumdan da destek alarak anayasa yazım sürecine başladı. Ama gördük ki biri A diyorsa, öbürü B diyor. Masaya oturduğumuzda ellerinde bir taslak yok. Göçü yolda düzmeye çalıştık. O da mümkün olmadı. Ve anlaşabildikleri de azami 60 madde oldu. Bütün partilerin en çok konuştuğu tutuklu vekiller konusunda bile yanlış kural orada dururken, sonuç beklendi. Anlaştıkları 60 madde içerisinde en çok konuştukları, en çok birbirlerini suçladıkları da bu maddeler. O zaman biz neyi tartışmış olacağız? Ama herkes metnini ortaya koysa, kamuoyu da konuları bilerek tartışır. Yeni anayasa deniyor ama biz şu an bilmiyoruz.”
Çiçek, bu modelden yeni dönem için de umutlu olmadığını belirterek, şu önerileri getiriyor:
“Meclis’te kaç parti varsa görüş birliği içinde olacakları bir anayasa diyorsak, yapabilecekleri madde sayısı 60’ı geçmiyor. Üç parti ‘Türk milleti’ diyor, biri ‘olmaz’ diyor. Buna bağlı maddeleri nasıl yazacaksınız? O zaman ya o maddeleri anayasa dışı bırakacaksınız, ki bazı maddeler için mümkün değil. Ya ‘Türk milleti’ lafından vazgeçeceksiniz ya da oybirliği aramayacaksınız. O dönem bir tecrübe yaşandı, boşa gitmedi. Ne olunca ne olabiliyor görüldü. Evvela şunu yapmaları lazım; Anayasaya girecek konular neler? Vatandaşlık tanımı girmeli mi? Böylece bir kısım maddeleri anayasa dışı bırakabilirsiniz. Bazı konularda tek bir sistemle olmaz. Bu konularda çoğunluk ararsınız. Ya da iki alternatif yazıp, o maddeleri halkoyuna sunarsınız. Dördüncüsü, diyebilirsiniz ki biz siyasetçi olarak anlaşamadık. Üç madde, beş ya da yedi tane neyse uzmana, anayasa hukukçusuna yazdırırsınız. Bir başka yöntem ise iki parti ağırlıklı bir çoğunluğa sahipse onlar bir anayasa yapar onu halk oylamasına sunarsınız.”
‘Bu sistemle bu kadar’
Çiçek, partilerin birbiriyle uyumsuz üyeleri komisyona vermelerinin de ayrı bir muhalefet partisiyle daha müzakere yapar gibi bir durum yarattığını belirterek, örtülü biçimde, o dönemde iki üyesi arasında derin görüş ayrılıkları bulunan CHP’yi eleştiriyor.
Ve yeni anayasa yapılmak isteniyorsa nasıl bir komisyon oluşturulması gerektiğini şöyle anlatıyor:
“Masa anayasanın önüne geçti. Öyle olmasa, kim masadan önce kalkacak diye tartışmayacak, taslak çıkartarak kalkacaktık.”
Çiçek, bütün partilerin mevcut yöntemle masada olduğu sistem için, “Bu sistemle ancak bu kadar” diyor.

Gökçer Tahincioğlu, Milliyet

16.05.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.