Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > Türkiye’deki verimsizliği OECD tescilledi
Türkiye’deki verimsizliği OECD tescilledi
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) çalışma süreleri araştırmasına göre Türkiye, mesai dışı çalışmada rekor kırdı. Ancak çalışanlar emeğinin karşılığını alamıyor. Bir Türk çalışan Alman çalışana kıyasla yıllık 450 saat daha fazla çalışırken 4,5 kat daha az gelir elde ediyor.
İnsan kaynakları şirketi Boston Consulting Group’un araştırmasına göre 2025’te dünyada en fazla ihracat yapan 25 ülkede İşçilik maliyeti ‘robotlaşmanın’ etkisi ile yüzde 16 düşecek. Ancak İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) açıkladığı ‘Hangi ülkede istihdam edilenler sabah 9 akşam 5 mesaisinden daha fazla çalışıyor?’ konulu araştırması Türkiye’nin bu ihtimale en uzak ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Nitekim araştırmada Türkiye, ‘mesai dışı çalışmada’ OECD’ye üye ülkeler arasında açık ara lider oldu ve Türkiye veri şirketlerince ‘efsane’ olarak nitelendi. Nitekim ikinci sırada gelen Meksika ile Türkiye arasında iki kata yakın fark bulunuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de çalışanların yüzde 43,3’ü ‘40 saatlik’ standart sürenin üzerinde çalışarak yüzdesel bazda dünyanın en çok çalışan milleti konumunda. Bu, ülkedeki 27,5 milyonluk çalışan nüfusun yaklaşık 12 milyonunun ‘fazla’ çalıştığı anlamına geliyor.
Türkiye’ye yoğun çalışma süresinde en yakın ülke Meksika ki orada da çalışanların yüzde 28,8’i 40 saatin üzerinde çalışıyor. Araştırmada Türkiye’nin çalışma süresinde gelişmekte olan bütün ülkelerin ve gelişmiş ülkelerin çok üzerinde olmasına rağmen üretim etkinliğinde, inovasyonda ve ihracatta son yıllarda pek ilerleme kaydedememesi dikkat çekiyor. Uzmanlar bunu, ara malı üreticisi olmakla ve verimsizlikle açıklıyor. Nitekim World Economic Forum’un Küresel Rekabet Raporu’na göre işgücü verimliliğinde Türkiye, 2012’de 144 ülke arasında 124. sıradayken, 2013’te 148 ülke arasında 130. sıraya gerilemişti.
Alman makinesi, Türkiye’nin ürününden 11 kat daha değerli
OECD’nin yıllık çalışma saatleri istatistiklerine göre bir Alman çalışana kıyasla Türk çalışan yılda 450 saat daha fazla çalışıyor. Ancak bu çalışma kıyasına rağmen Almanya, Türkiye’den daha inovatif. Bunda Türkiye’nin Ar-Ge’ye yeterince önem vermemesinin de etkisi bulunuyor. Nitekim Türkiye’de hâlâ Ar-Ge yatırımları cironun yüzde 1’i seviyesinde. Bu oran Güney Kore ve Finlandiya’da yüzde 4’e yakın. Avrupa Birliği’nde yüzde 2’nin üzerinde. 2020’de bu oranı yüzde 3’e çıkarmayı planlayan Avrupa’da Almanya’nın 1 kilogram ticari mal ihracat fiyatı 4,1 dolar, Japonya’da 3,5 dolar, Kore’de 3 dolar. Türkiye’de ise 1,5 dolar seviyesinde. Resme sektörel bazda bakıldığında Türkiye’deki Ar-Ge’sizliğin maliyeti daha iyi anlaşılıyor. Nitekim Türkiye’nin kilosunu 6,5 dolardan ihraç ettiği makineyi Almanya 70 dolardan ihraç ediyor. İş dünyası, bunun yüksek katma değerli üretim ve inovasyonun getirisi olduğunda hemfikir. Ancak katma değerli ürünlerin Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 3. İş dünyası bu oranı geliştirmeden 2023 hedeflerine varılamayacağına vurgu yapıyor. 2013’te Ar-Ge için 6 milyar dolar harcama yapan Türk şirketlerine atıfta bulunan Türk Ekonomi Kabinesi, 2023’te 500 milyar dolar ihracat için Ar-Ge’ye en az 60 milyar dolar harcanması gerektiğini düşünüyor. İş dünyası temsilcileri ise Amerika’da bu mantık sayesinde Apple’ın marka değerinin 124 milyar dolara ulaştığına dikkat çekiyor. Samsung’un marka değeri de yapılan Ar-Ge çalışmalarının etkisi ile 35 milyar doları buldu. Coca-Cola’nın değeri ise 56 milyar dolar. Türkiye’de ise 100 büyük firmanın marka değeri ancak 31 milyar doları buluyor.
Zaman, 05.05.2015
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
