Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Euro'dan çıkış zor

 Euro'dan çıkış zor
Borç krizindeki Yunanistan'ın ortak para bölgesinden ayrılmasının kaçınılmaz olduğuna inananların sayısı artıyor. Uzmanlar Euro sonrası için düşünülen senaryoları değerlendiriyorlar.

Yunanistan'ın borç anlaşmazlığında en çok kullanılan ve İngilizce ‘Yunanistan' ve ‘Çıkış' kelimelerinin birleştirilmesiyle yaratılan ‘Grexit' aslında tamamen yanıltıcı bir kavram. Çünkü Avrupa Birliği (AB) antlaşmaları üyeliği devam eden bir ülkenin ortak para bölgesinden ayrılmasına imkân tanımıyor. Yunanistan'ın kendi rızası dışında ve kazaya uğrarcasına Euro'yu bırakması da mümkün değil. Euro kullanan bir daha bu para birimini bırakamıyor. Çünkü antlaşmalar ‘geri alınamazlık' prensibine göre hazırlanmış.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkan Yardımcısı Vitor Constancio da Avrupa Parlamentosu (AP) para işleri komisyonunda yaptığı konuşmada, “AB antlaşması üye ülkelerin şeklen ve hukuken ortak para bölgesinden ihraç edilmesini öngörmüyor”, demişti.

AB Komisyonu da antlaşmaların çeşitli maddelerinde bu statüye vurgu yapıldığını hatırlatıyor. Nitekim 1992 yılında imzalanan Maastricht antlaşması protokolünde birliğin ekonomi ve para birliğine geçişini simgeleyen üçüncü basamağın ‘geri dönülmezliğini' taahhüt etmekteydi. ‘Geri dönülmezlik' ilkesi aynı zamanda para bölgesi üyelerinin ortak para birimine sahip olma iradesini da kapsıyor.
2007 yılında imzalanan Lizbon antlaşmasının üçüncü maddesinde ‘Avrupa Birliği, Euro'nun para birimi olduğu bir ekonomi ve para birliği kurar' deniyor. Böylece bütün AB ülkeleri Euro kullanmayı taahhüt etmiş oluyor. Sadece ortak para birimini istemeyen İngiltere ve Danimarka'ya istisna uygulanıyor. Lizbon antlaşmasının çeşitli maddelerinde bütün ülkelerin Euro'yu kullanma yükümlülüğünden ve milli paraların Euro kurunun değiştirilmemek kaydıyla sadece bir kez saptanmasından söz ediliyor.


Euro'dan çıkışın sakıncaları
1981 yılında AB üyesi olan ve 2001'den bu yana da Euro'yu kullanan Yunanistan, hükümet kararıyla Euro bölgesinden ayrıldığı takdirde büyük hukuki sorunlarla karşılaşabilir. Çünkü bu durumda Yunanistan 1998 tarihli ‘Euro'nun tedavüle sokulmasına dair' yönergeyi de ihlal etmiş olur. Bu hususa işaret eden Freiburg Üniversitesi Avrupa Politikası Merkezi'nden Matthias Kullas, “Bu durumda Yunanistan'dan alacağı olan her yerli ve yabancı alacaklı parasının Euro ile ödenmesini talep edebilir. Çünkü memur ve emekli maaşını Euro değil de milli parayla aldığı takdirde büyük kayba uğrar”, diyor.

Passau Üniversitesi Devletler ve Avrupa Hukuku uzmanı Profesör Christoph Herrmann ise söz konusu yönergenin tek istikamet olarak düşünülmekle birlikte aynı şekilde ‘çıkış yönergesine' de temel oluşturabileceği görüşünde. Profesör Herrmann yönergenin ek bölümünden Yunanistan'ın silinebileceğini ve bunun için Avrupa Parlamentosu'nun onayına gerek olmadığını belirtiyor. Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın bu yoruma katılıp katılmayacağını kestirmenin zor olduğunu belirten hukuk uzmanı ortak para bölgesinden ayrılması durumunda bu kriz ülkesinin ‘hukuki güvensizliğe' sürükleneceğini ve hakkında sayısız dava açılabileceğini sözlerine ekliyor.


Para yerine senet mi?
Matthias Kullas, Yunanistan hükümeti için son çarenin AB'den, dolayısıyla da ortak para bölgesinden ayrılmak olabileceğini ve birlik antlaşmalarının bunu mümkün kıldığını söylüyor. Kullas, “Yunanistan AB'den ayrıldıktan hemken sonra, Euro Bölgesine katılmamak şartıyla yeniden birliğe girebilir, ancak buna ihtimal vermiyorum”, diyor.
Diğer uzmanlar gibi Kullas da Yunanistan'ın devlet iflası ilan etmesi durumunda sermaye transferini kontrol altına almak zorunda kalacağını söylüyor. Nitekim Kıbrıs da 2013 yılındaki bankacılık krizinden sonra Euro Bölgesi'nden ayrılmaya gerek duymaksızın sermaye hareketlerini denetime bağlamış ve nisan başında da kontrolü kaldırmıştı. Bu gibi kararlar AB kurumlarının müdahalesi dışında, milli hükümetler tarafından alınabiliyor.
Yunanistan'ın temerrüde düşmesi ve sermaye hareketlerini kontrol altına alması durumunda Euro endeksli borç senedi çıkarabileceğini belirten Matthias Kullas faizsiz senetlerin paralel para birimi işlevi görebileceğini ifade ediyor ve ekliyor: “Halkın güvenini kazanamayacağı için borç senetlerinin Yunanistan üzerinde ağır ekonomik ve siyasi etkileri olacaktır.” Paralel para uygulaması Yunanistan'ı Euro Bölgesi'nden ayrılmaya zorlamayacağı için, merkez bankası AMB'nin ortağı olarak kalacak, Yunan maliye bakanı da Euro Grubu maliye bakanları toplantılarına katılabilecek. Yunanistan sermaye piyasasından para bulamadığı için beş yıldır ortaklarının ve Uluslararası Para Fonu'nun yardımlarıyla ayakta durabiliyor.

dw.de, 28.04.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.