Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ağrı'nın kamera kayıtları var bizzat izledim"

 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ağrı'nın kamera kayıtları var bizzat izledim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ağrı'da yaşanan olayla ilgili olarak, "Yaralı askerlerini orada bıraktılar, onları da HDP'liler aldı' diyorlar. Hiç alakası yok. Oradaki çevre köylerin çoğu zaten köy korucularının olduğu köyler. Kamera kayıtları var, ben bizzat izledim" dedi.
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilere konuştu. Hürriyet gazetesinden Vahap Munyar'ın haberine göre, Erdoğan, Ağrı'da yaşananlardan meydanlarda yaptığı 400 milletvekili çağrısına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

7 Haziran'ın başkanlık sistemi için dönüm noktası olduğunu belirten Erdoğan, AK Parti'nin seçim beyannamesinde başkanlık sistemine ayrılan yer için şunları söyledi:

"Ben öncelikle konunun millet tarafından tartışılmasını istiyorum. Konunun tartışılması 7 Haziran seçimlerine bağlı. Başkanlık sisteminin dünyada her ülkede aynı olduğunu iddia etmek mümkün değil. Neredeyse bütün ülkelerde uygulanan başkanlık sistemi farklıdır. Biz de başka tecrübelerden istifade ederek kendi kültürümüze, örfümüze göre Türk tipi veya Türkiye'ye ait bir başkanlık sistemi ortaya koyabiliriz. Şimdi ABD ile Fransa, Meksika, Arjantin veya Brezilya'nın sistemi aynı mı? Hepsi farklı. Bu konuda çeşitli çalışmalar yapılıyor. O çalışmalardan ortaya bir zenginlik çıkıyor. İnanıyorum ki bu konuda bir 'hakikat güneşi' oluşuyor. Düşündüğümüz şekilde bir başkanlık sistemi gelirse, o zaman Türkiye gerçek manada sıçrama yapar."

"Yapacağımı yapıyorum"

HDP'nin barajı geçmesi halinde başkanlık sisteminin mümkün olmayacağı yönündeki yorumlar sorulan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başkanlık, benimle değil, ülkeyle ilgili bir mesele. Şu anda ben Cumhurbaşkanı olarak bu görevde mevcut anayasa çerçevesinde yapmam gereken neyse onu yapıyorum. Ama tecrübelerim doğrultusunda düşüncelerimi de söylüyorum. İster A partisi, ister B partisi, yeterli milletvekilini alıp anayasa değişikliğini yapsın. Ben, '400 milletvekili verin ve yeni anayasayı parlamento kendisi yapsın' dedim. Bazı partiler bundan rahatsız oluyor. Ya niye rahatsız oluyorsun? Sen al 400 milletvekili. Bir diğeri alsın. Muhtemelen kendilerinin alamayacaklarını düşünenler, rahatsız oluyorlar. Halbuki hiç rahatsız olmadan, 'Cumhurbaşkanı kendi kanaatini söylüyor' diyebilirler. Ben parti ismi vermiyorum. Burada 367'ye ihtiyaç var. 367'nin biraz üstü de olabilir... 390 olur, 380 olur... Yeter ki yeni anayasa için buna inanmış bir parlamento oluşsun. Derdimiz bu. Bu olmuyorsa, o zaman referandumu parlamentodan çıkarabilecek bir sayı olsun."

"İki kamaralı yürümüyor"

Başkanlık sisteminde kontrol mekanizmalarının nasıl çalışacağı ve düşündüğü başkanlık modelinde nasıl bir Meclis olacağı yönündeki soruyu da Erdoğan şöyle yanıtladı:

"Parlamento elbette denetler. Şu anda ABD'de iki kamaralı bir yapı var. Orada iki yılda bir değişen sistem olmamış olsa, Sayın Obama çok daha rahat sürecini devam ettirebilirdi. Ama ne oldu? İki yılda bir yarısı değişiyor. Şimdi bu değişiklik sebebiyle de Cumhuriyetçiler orada çoğunluğu elde etti. Denetim mekanizması ABD'de bir anda değişti. Peki, bu istikrar ve güveni ne yapar? Zaafa uğratır. Şimdi bakın Obama istediği gibi karar çıkaramıyor. Görüldüğü gibi oradaki sistemin de sıkıntıları var. Parlamentoda çoğunluk sizin yanınızda değilse, her zaman önünüze engeller gelebilir. Nitekim Türkiye'de parlamenter sistem olarak, şu andaki yapısı itibariyle, bakın bizim 330'u aşan milletvekiline sahip olduğumuz dönemler oldu. 220 muhalefet... Peki rahat çalışabildik mi? Çalışamadık. Şu anda parlamentoda en düşük olunan dönem, 311-312... Bazı kanunların çıkarılması sırasında olanları gördük. Yani parlamentoyu çalışamaz hale getirebiliyorlar. Başkanlık sisteminde, yasama, yürütme yargı, bunlar tamamen birbirinden ayrılıyor. Bunlar tamamen ayrıldığı için de denetim noktasında en ufak bir zaaf yok. Ancak ben, iki kamaralı sisteme de karşıyım. Çünkü, iki kamaralı sistem, adeta kilitleme üzerine inşa edilmiştir. Burada da tek kamaralı sistemin çok daha ideal olduğuna inanıyorum. Hem seri karar alma noktasında, hem de istikrar-güven noktasında sağlıklı bir çalışmayı getirecektir diye düşünüyorum."

"Kamera kayıtları var, ben bizzat izledim"

Erdoğan'a Ağrı'da yaşanan çatışma ve bununla bağlantılı olarak çözüm sürecinin hangi aşamada olduğu da soruldu. Erdoğan, şunları söyledi:

"Çözüm Süreci'yle ilgili olarak şu anda birileri bu sürecin önünü kesmenin gayreti içerisine girdi. Peki, bu süreci engellemek, önünü kesmek isteyenler kim? 6-7-8 Ekim tarihlerindeki olaylar, bu yöndeki en önemli ilk adımdı. Sebebi de belli. Yaklaşan bir seçim var. Bu yaklaşan seçimlerde vatandaşın rahatlıkla sandığa gitmesine mani olmak istiyorlar. Vatandaşlarımızın, kendi iradesiyle, vicdanlarının sesini dinleyerek sandığa gidecekleri bir ortam kimilerini rahatsız ediyor. Dezenformasyon yapabilmek için, 'Yaralı askerlerini orada bıraktılar, onları da HDP'liler aldı' diyorlar. Hiç alakası yok. Oradaki çevre köylerin çoğu zaten köy korucularının olduğu köyler. Kamera kayıtları var, ben bizzat izledim. Bu şekilde yapılan kampanyalarla adeta 7 Haziran'a yatırım yapmanın gayreti içerisindeler. Ben inanıyorum ki halkımız kendi iradesine baskı uygulamaya, dayatmada bulunmaya kalkışanlara gereken cevabı verecektir. Dolayısıyla bu tür eylemlere karşı çok daha dikkatli olunması lazım. Halkımız burada iyi bir direnç ortaya koymalı."

25-30 toplantı yaparım

Erdoğan, seçim sürecinde yurt içi programlarının ne olacağı yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Benim çalışmalarım seçime endeksli değil. 7 Haziran'a da endeskli değil. Çalışmalarımı devam ettireceğim. Toplu açılışlar yapıyoruz, gündemde olan konuları değerlendiriyoruz. Türkiye'nin değişik yerlerini dolaşacağım. 25-30 toplantı yaparım sanıyorum."

Paralel okulların devri sizi yanıltmasın

Kazakistan'da "paralel yapı" olarak adlandırılan Gülen Cemaati'ne ait 32 okulun bulunduğu hatırlatılarak, Nazarbayev ile bu konuyu ele alıp almadığı sorulan Erdoğan, şunları söyledi:

"Söz konusu okulların 28-29 tanesini Kazak devletine devretmişler. Devir olmuş ama burada yüzde 10-15 yine kendi öğretmenleri ve görevlileri var. Ancak, görevi devralan Kazak öğretmenlerin de onların (cemaat) eğitiminden geçtiği ortada. Bunları Sayın Nazarbayev'le paylaştım, 'Yapılan devir sizi aldatmasın' dedim. Hazırladığımız detaylı bir bilgi notunu da ilettik. Meselenin takipçisiyiz."

Fethullah Gülen'in ABD'den iadesi ve yargılanmasına ilişkin olarak da Erdoğan, "Yargı, son zamanlarda bu konuyla ilgili çok kararlı, ciddi adımlar attı. Hakkında Interpol vasıtasıyla kırmızı bülten meselesi var. HSYK'nın son attığı adımlar var. Bu arada gelişen, bazı açılan dosyalarla birlikte sürecin çok daha farklı bir yere doğru kayacağına inanıyorum. Bu konuda yargıyı, özellikle de konuyla ilgili savcıları takip ediyoruz" şeklinde konuştu.

Genelkurmay'da 'paralel hassaslık'

Erdoğan Genelkurmay Başkanlığı'nda başlatılan soruşturmaya ilişkin de "Bu, bir şeyi gösterir; Genelkurmay bu konuda ne kadar hassas. Bunu görüyoruz. Bu hassasiyet içerisinde de süreci onlar da takip ediyorlar" dedi.

cnnturk.com, 19.04.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.