Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bakkala ekmek almaya gittiğine dair bir belgen var mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bakkala ekmek almaya gittiğine dair bir belgen var mı?
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya, Slovakya ve Romanya gezisinin son durağı Bükreş’ten İstanbul’a dönerken İstanbul’da son 2 günde yaşanan terör olaylarını değerlendirdi.

Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:

AVUKATLAR ARANSIN: Ben yıllardır avukatların üstünün aranmasını savunuyorum. Bunları söylediğimiz zaman bize diğer siyasetçiler hep saldırdı. Nitekim bugün de işi avukatlara “Cüppelerinizi çıkarın ve rahat rahat içeri girin, size kimse birşey yapamaz” noktasına getirmişlerdir. Artık adalet saraylarına, avukatların aranarak girmesi lazım. Diğer görevliler de aranmalı... Cüppeli olanlara müdahale edildiği zaman ana muhalefet partisi yırtınıyor, “Cüppeli olanlara nasıl müdahale edersiniz?” diye... Oradaki özel güvenlik de büyük ihtimalle tabi buna böyle bakıyor.

TARİHİ KARAR:  Özel güvenlik teşkilatlarının gözden geçirilmesi lazım. Büyük ihtimalle hükümet konuyu masaya yatıracaktır. Bence tarihi bir karar olacaktır. Belki de ama bunu bir tavsiye olarak da söylemiş olabilirim. Yani, Türkiye’nin bir emniyet teşkilatı var. Türkiye Cumhuriyeti, emniyet teşkilatıyla buralarda polislerimizle veya değişik bir şekilde yine emniyet teşkilatı adalet saraylarına yönelik bir koruma teşkilatını kendisi kurmalıdır. Özel güvenlik kaldırılmalıdır. Çünkü, özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir. Üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.

TAŞIN ALTINA GİRMELİ: Herkes X-Ray’den geçmek dahil aranmalı. Özel güvenlik bir kenara konulmalı. Sadece adalet saraylarında değil, birçok kurumlarda artık özel güvenlik bana göre tarih olmalıdır. Hatta stadyumlarda, hastanelerde görev tümüyle polislere bırakılmalı. Hastanelerde de zaman zaman mafyanın birçok teşebbüsleri oluyor. Onun için oralarda taşın altına vücudunu koyacak insanlara ihtiyaç var. Emniyet teşkilatımız deneyimiyle, tecrübesiyle bu işleri yapacak güç ve kabiliyettedir.

KORKUP KAÇARLAR

Soru: Özel güvenlikle ilgili çağrınıza hangi alanlar dahil olacak?
Yanıt: Daha açık söyleyeyim. Özel güvenliğin tamamen kaldırılmasını arkadaşlarıma teklif edeceğim. Onların çoğu emekli zaten ya...

Soru: Güvenlik sorununun özel güvenlik şirketlerinden kaynaklandığı gibi biz izlenim mi var?
Yanıt: Biz şu ana kadar özel güvenlikten çok ciddi neticeler alamadık ki. Elinde taşıma ruhsatlı silahı olan buralarda görev alıyor. Veya elinde sadece cop var. Bunlar olaylara zaten müdahale edemez. Korkar, kaçar. Şimdi ben böyle söyledim diye tabi çok ciddi rahatsızlık olacak. Bunların içinde yaşı vesairesi müsait olanlar varsa zaten emniyete alımlar yapılıyor, gider müracaat ederler.

Cenazede ‘milli duruş’ olmalıydı

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, son terör olayları konusunda muhalefetin tutumunu eleştirdi: “Gönül arzu ederdi ki, siyasi parti liderlerin hepsi savcının cenaze merasiminde bulunsunlar, bir milli duruş sergilesinler. Maalesef iktidar partisinin dışında kimse oraya gitmedi. Çok enteresan, ana muhalefet partisinin başındaki zat, “Toplumda hangi görüşten olursak olalım, hangi inançtan olursak olalım, teröre karşı ortak tavır sergilemek zorundayız. Çok acılar çektik, aynı acılar yeşermesin” diyor. Madem öyle cenaze töreninde neden yoktun? Gidip cenazede kendini gösterseydin. Bir milli birlik gösterisi yapsaydın. Teröre karşı lafla değil, icraatla duruş ortaya koysaydım. Niye orada yoktun? Bu sorunun cevabını vermen lazım.”

Kılıçdaroğlu'na: Berkin Elvan’ı sen istismar ettin

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Bir savcının Berkin Elvan üzerinden katledilmesi hiç kimsenin içine sindireceği olay değil” sözüne şu yanıtı verdi: 
“Berkin Elvan’ı ‘Bakkala ekmek almaya gidiyordu’ diye tanımlayan sen değil miydin? Bakkala ekmek almaya gittiğine dair bir belgen var mı? Biz emniyetin tüm belgelerini açıkladık. Elinde sapanla, demir bilyeyle terör örgütünün içerisinde nasıl resimlerinin çekildiği, bunların hepsi açıklandı. Fakat, hâlâ bunu istismara devam ediyor. Onu asıl istismar eden sen oldun. Mezarına demir bilye atan malum. Bunların hepsini gördük.”

HDP'ye: Teröriste ‘rahmet’ dileyenin çözüm süreci sorunu olmaz

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Çağlayan Adliye Sarayı’na terörist saldırı konusunda HDP’nin yaptığı açıklamayı sert şekilde eleştirdi: “Savcımızın yanısıra iki terörist için de rahmet ve başsağlığı dileğinde bulunmuşlar. Bu ülkede barış için mücadele veriyoruz. Bu ülkenin huzuru, özgürlüğü için mücadele veriyoruz. Birileri de bu mücadeleyi tamamen inkıraza uğratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İşte bakın, öldürülen teröristlere adam rahmet diliyor. Teröristlere rahmet dileyenlerin bu ülkede çözüm süreci diye bir sorunu olabilir mi? Olmaz...”

O fotoğrafı yayınlamak ihanet

Soru: Savcının kafasına silah dayanmış fotoğrafı, başta yargı olmak üzere bazı kesimlere gözdağı içermiyor mu? Ayrıca, bazı gazetelerin o fotoğrafı yayınlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan:  Şu anda Türkiye’de basın patronlarının hâlâ kavramak istemediği, uzak durduğu birşey var. Bu ülkede milletin hayrına olan şey nedir, ne değildir? İlla kendilerine duyurmak, kendilerini tek tek telefonla aramak mı gerekir? Şimdi bu tablo Allah aşkına, sosyal medyada yayınlanabilir mi? Gazetelerde yayınlanabilir mi? Bu bir ihanet ya... Savcının günahı ne? Savcı, Berkin Elvan’ın faili midir? Öyle bir durum mu var? Böyle bir hareketi yapana sahip çıkan ne siyasetçi, ne medya hiçbir zaman vatansever olamaz. Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı aradığı zaman mı siz yayından kaldıracaksınız? Yani şimdi ben Cumhurbaşkanı olarak kalkıp Slovakya’dan Türkiye’yi arayacağım, medya patronlarının aranmasını isteyeceğim, “Bunlar yayından kalksın” diyeceğim olur mu? Ben fotoğrafı gördüğüm anda irkildim. Böyle birşey olabilir mi? Ve insafsızca bunu devam ettiriyorlar. Bunların  on yıllara dayanan tecrübesi var. Anında kesip atmaları lazım. Bunların yayınlanmaması lazım. Bunları maalesef yayınladılar. Utanmadan burada şunu söylüyor (Kılıçdaroğlu’nu kastediyor), “Basını oraya sokmadılar” diyor. Niye cenaze merasimine sokacak? Siz o şehidin faillerini o fotoğraf karesiyle faş edeceksiniz. Bunu faş edenleri de kalkıp cenaze törenine sokacaklar. Ben de olsam sokmazdım.

Korkmayalım, ‘namussuzlar kadar cesur’ olalım

Soru: Son günlerde yaşanan terör olaylarını seçim güvenliği açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan: Seçime giderken tüm tedbirler alındı, alınıyor ve alınacak. Bunun yanında Adalet Bakanlığı üzerine düşeni yapacak. Yüksek Seçim Kurulu da yine aynı şekilde bütün tedbirlerini alıyor. Arzumuz, isteğimiz en az hasarla, en sağlıklı bir demokrasi sınavını 7 Haziran’da Türkiye verebilsin.

Soru: Kaos ortamı oluşturmak isteyenlere karşı seçmene tavsiyeniz olacak mı?
Erdoğan: Bu tür olaylar bizi ürkütmesin, korkutmasın.  Hep şu mısrayı söylerim: Kaderin üstünde bir kader vardır. Bunu bileceğiz. Buna inanacağız. Eğer buna inanamazsak, zaten hiçbirşey yapmak mümkün değildir. Ürkmeyelim, korkmayalım. Biz yıllar yılı ne tehditler aldık. Son tehditleri hep sizlerle de paylaştık. Bunların hepsi belli bir planın yansımalarıdır. Bunları yaparlar, yapacaklar. Ama biz de görevimizi yapacağız. İnönü’nün lafını unutmayın: “Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadığı müddetçe başarıyı yakalayamayız...”

Hürriyet, 03.04.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.