Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bülent Arınç'tan 'Başkanlık Sistemi' açıklaması: Alaturka değil alafranga olması lazım

Bülent Arınç'tan 'Başkanlık Sistemi' açıklaması: Alaturka değil alafranga olması lazım

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öngördüğü ‘Türk tipi başkanlık sistemine’ karşı çıktı. Arınç, “Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım.” dedi. Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i ise Cumhurbaşkanı’na yaranmaya çalışmakla suçladı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istediği ‘Türk tipiBaşkanlık Sistemi’ne karşı çıktı. Arınç, “Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım.” dedi. İstanbul’da 124. Bab-ı Ali Toplantıları’na katılan Arınç, halkoyuyla seçilen cumhurbaşkanının ilan edilmemiş başkanlık gibi olduğunu ancak bunun Anayasa’nın 102, 103, 104. Maddeleri ile çeliştiğini söyledi. Seçilme modeli değişse de yetkilerinin değişmediğini anlattı. “Anayasa’ya göre seçilen, Anayasa’da var olan yetkileri de bir başkan gibi kullanmaya çalışan, ‘Ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım’ diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oturuyor.” dedi. Arınç, Melih Gökçek’i ise Cumhurbaşkanı’na yaranmaya çalışmakla suçladı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gayrettepe’de bir otelde düzenlenen ‘Yeni Anayasa Çalışmaları Işığında Demokratik Açılım Süreci ve Başkanlık Sistemi’ başlıklı 124. Bab-ı Ali Toplantıları’na konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasına, Türkiye’nin bir ‘siyasi partiler mezarlığı’ olmaktan çıkması gerektiğini söyleyerek başladı. Parti olarak 2015 seçimleri için en büyük iddialarını ‘yeni bir anayasa yapmak’ şeklinde açıkladı. 367 vekili bulamamaktan endişe ettiklerini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i, ‘cumhurbaşkanına yaranmaya çalışmakla’ suçladı. 28 Şubat’ta kendilerine söylenen ‘vampir’ ifadesinin bugün başkalarına yakıştırıldığını belirtti. Alaturka başkanlık sistemine karşı çıktı. İşte Arınç’ın açıklamalarından satır başları:

MELİH GÖKÇEK’E TAHAMMÜL EDEMEM: “Bu adamcağız bana çekil git diyor. Partinin Ankara Belediye Başkanı’na tahammül edemem. Özel hayatımı, eşimi, kızımı, damadımı çerez edemem. İftirayı, yalanı hoş karşılayamam. Ben bu topluluğa sevgi ve hoşgörü besledim. Ama bu olaylar ortaya çıkınca ölçülü oldum. Bu adam da onların gayretiyle belediye başkanı seçildi. Onlara da zamanında vermediği kalmadı.”

CUMHURBAŞKANI’NA YARANMAYA ÇALIŞIYOR: “Gülen Grubu’ndan Gülerce ve Harun Tokak bir gün bana geldiler. Gökçek’i sürekli ağzıma almamamı istediler. Onu savundular, ben de ağzımı kapattım. Hep Demirel’den şikâyet etmedik mi? Bu adam da 25 yıldır Ankara Belediye başkanı. O gün bir şeyler söylemem gerektiğini kalbim bana söyledi. O da kurşun, mermi gibi çıktı bir kere. O hesabını verecek artık. Ben paralelci değilim. O adam Cumhurbaşkanı’na yaranmaya çalışıyor.”

BİZE ‘VAMPİR’ DEMİŞLERDİ, ŞİMDİ DE AYNISINI YAPIYORLAR:“Düşman olmadan, hukuk içinde kalıp, akıl ve hukuk çerçevesinde ÖSYM, KPSS içinde yapılanları inceleyeceğiz. Zamanında Vural Savaş bize “vampir” demişti. Şimdi de aynısını yapmaya çalışıyorlar. Oysa suç kesinleşmeden kimseyi suçlu ilan edemezsiniz. Her memuru da paralelci diye suçlayamayız. Cemaat’te öyle kabiliyetli insanlar var ki…”

367’Yİ TUTTURAMAMAKTAN KORKUYORUM: “Cumhurbaşkanı 400 milletvekili istiyor. Ağanın eli tutulmaz. Ama ben 399’a razıyım. Farklı tablolu bir parlamento olabilir. HDP’nin yüzde 11-12 alması ihtimaldir. Bu da AK Partili milletvekili sayısını düşürür. 330 iddiamızı sürdürür ama 367’yi tutturamamaktan korkuyorum.”

SEÇİM SONUÇLARI ÖNEMLİ: “Yeni anayasa yapabilecek güce gelirsek, bunun içerisine de bu hükümet modelini koymak mecburiyetindeyiz. Düşüncelerimiz, projelerimiz var ama Sayın Cumhurbaşkanımız gibi doğrudan başkanlık sistemi, Türk tipi başkanlık sistemi, bunların hepsinin tartışılabileceğini ama gerçekleştirilmesi için seçimlerden sonraki gücümüzü görmek gerektiğini düşünüyoruz.”

TÜRK TİPİ OLMAZ, ALAFRANGA OLMALI: “Check-balansta başkan bütün yetkilerini kullanırken, bazen bunların kongreden geçmesi de gerekebilir. Oralarda da anayasa mahkemeleri bazı yetkiler konusunda anayasal denetim yapabilir. Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım. Alafrangadan kastım, yani Batı’yı motamot taklit etmek vesaire değil, bu sistemler hangi ülkede başarıyla yürüyorsa sistemi birbirinden koparmamak lazım.”

CUMHURBAŞKANI’NIN YETKİLERİ DEĞİŞMEDİ: “Şimdi şöyle bir çelişkiden bahsedilebilir; ‘Halkın yüzde 52 oyunu birinci turda almış bir cumhurbaşkanı var. Adeta ilan edilmemiş bir başkanlık gibidir.’ İyi ama, Anayasa’da yazılı olan 102, 103, 104. maddelerinde cumhurbaşkanına tanınan yetkiler Meclis’ten seçilen cumhurbaşkanının yetkilerinin aynısı… Seçilme modeli değişti ama yetkiler konusunda değişiklik olmadı.”

CUMHURBAŞKANI, YETKİLERİ BAŞKAN GİBİ KULLANIYOR:“Bugün cumhurbaşkanının geçmişten bu yana, yani 82 Anayasası var olduğu müddetçe yargıya ait yetkileri var, yürütmeye ait yetkileri var ve yasamaya ait yetkileri var. Pek çok atamalar yapabiliyor, pek çok kararlar da alabiliyor. ‘Bu yetkiler varken sen bu başkanlık sistemini düşünemezsin’ demek -eğer bu bir çelişkiyse- bu çelişkinin sorumlusu biz değiliz. Anayasa’ya göre seçilen, Anayasa’da var olan yetkileri de bir başkan gibi kullanmaya çalışan, ‘ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım’ diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oturuyor.”

Zaman, 28.03.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.