Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Şahsımı ve ailemi tehdide başladılar

"Şahsımı ve ailemi tehdide başladılar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda, şahsımı, ailemi tehdide başladılar. Son günlerdeki gelişme bu. Zannediyorlar ki bu tehditleri yaparsak, bunlar biraz kendilerine çeki düzen verirler" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, Gülen cemaatine yüklendi. Erdoğan,  "Diyorlar ki 'Yeminde söylemişti. Tarafsız Cumhurbaşkanı olacağına yemin etmişti.' Ama onlar orada hala bir inceliği ayırt edemiyorlar. Bir Cumhurbaşkanı tarafsız olur mu? Cumhurbaşkanı, milletin tarafındadır, milletin tarafını tutar. Ben milletim tarafından, milletimin yanında bir Cumhurbaşkanı olarak geldim. Bunu herkes böyle bilsin" ifadesini kullandı.

Türkiye 'nin büyümesinden, gelişmesinden ve güçlenmesinden rahatsız olanların bulunduğunu belirten Erdoğan, "İçeride de rahatsız olanlar var, dışarıda da rahatsız olanlar var. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu anda burası bir işadamları toplantısı. Burada sanayici var, tüccar var. Sizler bunu zaten yaşıyorsunuz. Kimler sizin güçlenmenizden rahatsız? Bunu sizler zaten uluslararası piyasada da görüyorsunuz, iç piyasada da görüyorsunuz. Bunlar her fırsatı, aracı kullanmaktan çekinmiyorlar. Bazıları da bunlara gönüllü maşalık yapıyor, gönüllü uşaklık yapıyor. Kendi ülkelerini yabancı medyaya, yabancı güç odaklarına şikayet etmek için canhıraş bir gayret içindeler. Bakıyorsunuz İstanbul 'da kendilerince bir protesto gösterisi yapıyorlar, ellerinde İngilizce yazılı dövizler. Twet atıyorlar İngilizce. Bu twetleri nereye gönderdiklerine bakıyorsunuz, Amerika'daki, Avrupa'daki belirli kuruluşlara, belirli isimlere gönderiyorlar."

Erdoğan, "Bunların başındaki zat, Amerika'daki bir gazeteye güya makale yazıyor. Makale denilen metin başından sonuna Türkiye'yi karalama, Türkiye'ye iftira atma üzerine kurulu bir ihanet belgesi. Neymiş efendim? Türkiye'de demokrasi ve insan hakları rafa kaldırılmışmış" diye konuştu.

"ETEKLERİNDE NE VARSA HEPSİ DÖKÜLECEK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz bu melun çetenin, emniyet ve yargı içindeki maşaları Adana'da, Suriye'deki Türkmenlere insani yardım götüren MİT tırlarına baskın yapmışlardı. Amaçları, Türkiye'yi teröristlerle hareket eden bir ülke gibi göstermekti. Aradıklarını bulamayınca hevesleri kursaklarında kaldı. Sizin hadi kuldan utanmanız yok, onu anladık, Allah'tan da mı korkunuz yok? Şu anda şahsımı, ailemi tehdide başladılar. Son günlerdeki gelişme bu. Bunu, zannediyorlar ki 'Bu tehditleri yaparsak bunlar biraz kendilerine çeki düzen verirler.' Bakın, ben Bursa'dan şimdi sesleniyorum, diyorum ki; Rabbimin bize vermiş olduğu bu canı, Rabbimden başka kimsenin almaya gücü yetmez. Bu şahsım için de böyledir, çocuklarım için de böyledir. Dinlediniz, yaptınız, ettiniz, 12 yıl, 13 yıl her şeyi yaptınız. Bu sizin rezilliğinizdir. Bunların hepsi çıktı meydana ve çıkıyor, daha da çıkacak. Bunların eteklerinde ne varsa bunların hepsi dökülüyor, dökülecek. Daha bitmedi. En büyük maharetleri bu. Kendi ülkesine, kendi milletine bu derece husumet besleyen, bu derece düşmanlık eden, bu derece zarar vermek için uğraşan bir çete nasıl haktan, hukuktan, demokrasiden, insan haklarından bahsedebilir? Düşünün."

Erdoğan, "Bir katılım bankasına el konuluyor. Yüzde 63, yüzde 67 neyse bölümüyle. Bundan rahatsız olarak Amerika'daki bir gazeteye, gazetenin patronajının da kimlerde olduğunu biliyorsunuz. Kalkıp oraya yazı yazıyor. Sen bir hoca mısın, yoksa bir katılım bankasının patronu musun? Hocaysan hocalığını yap" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Öbür tarafta güya katılım bankası diyorsun, ondan sonra da yeni bir içtihat yapmış, yeni bir fetvada bulunmuş, diyor ki; 'Bankalardan da gidin kredi alın, aldığınız bu kredileri gelin bu katılım bankasına yatırın.' Çünkü rasyo gidiyor, kötü durumlar. Her an battı, batacak. Dolayısıyla burayı kurtaralım. Bu nasıl bir anlayıştır? Bizim inanç değerlerimizin içerisinde bunun yeri var mı? Fakat bunlar için, amaçları için her şey, her yol meşru. Hadi kendiniz bu yola girdiniz. Yazık değil mi arkanızdan sürüklediğiniz o masum insanlara? O öğretmenleri borçlandıracaksınız, yok o polisleri borçlandıracaksınız, garip gurebayı borçlandıracaksınız. Neyi var, neyi yok sattıracaksınız. Böyle bir şebeke olamaz. Bunlar yıllardır pek çok insanın hayallerini, umutlarını, duygularını, alınterini, emeğini çaldılar."

"EN KUTSAL DEĞERLERİMİZİ İSTİSMAR ETTİLER"

Erdoğan, "Bugün gelirken yolda bir grup kızımızı gördüm. Garip işaretler yapıyorlardı. Üzüldüm. Vay vay vay dedim. Ne hale getirdiler bunları. Çünkü o görünüm içerisinde olanların, o tür işaretleri yapması, hakikaten çok büyük sabrı gerektiriyor ama sabrediyoruz, sabredeceğiz. En kutsal değerlerimizi, dini duyguları, milli duyguları kendi karanlık emelleri uğruna istismar ettiler. Şu hale bakın, şu ifadeye bakın. Twet atıp 'Bankamız için teheccüd namazı kılalım' diyebilecek kadar alçaldılar" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha önce de televizyon dizisinde, biliyorsunuz, sevgili Peygamberimizi kamyonete bindirmişler, rüyalarında twetleri katlama emri aldıklarını söylemişlerdi. Düşün artık milletin yakasından. Yazıktır, düşün. Milletin inancını, tertemiz duygularını istismar etmekten vazgeçin artık. Yıllardır peşinizden sürüklediğiniz, iliğini emdiğiniz insanların hiç değilse bundan sonra geleceklerini çalmayın. Türkiye'yi bu çeteden, bu musibetten, bu kanser hücrelerinden temizlemekte kararlıyız. Ne demiştik? İnlerine gireceğiz ve girdik. Şimdi çözülüyor. 'Soruşturması süren daha çok dosya var' demiştik. 'Yaptıkları hainliklerin hesabını verecekler' demiştik. Birer birer hepsi de oluyor. İçeride ve dışarıda mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Yeni Türkiye, diğer tüm vesayet odakları gibi bunlardan da temizlenmiş, demokrasinin, hukukun, insan haklarının tam anlamıyla ve herkes için işlediği bir Türkiye olacak. Bu konuda verdiğiniz destek için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Benim ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya'da yakalandı. Önce Hırvatistan, oradan kaçtı Macaristan, oradan kaçtılar Romanya ve Romanya'da yakalandılar. Şimdi ilişkilerimiz devam ediyor. Bir an önce onların Türkiye'ye iadesini istedik. Temenni ederim ki en kısa zamanda iadeleri gerçekleşir. Durum bu. Tam bir şebeke."

Radikal, 06.02.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.