Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Selahattin Demirtaş: Ulusal birliğimizi korumalıyız

'Ulusal birliğimizi korumalıyız'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Kongresi'nde "Sandıktan HDP çıkar ya da çıkmaz, bunların hepsinin telafisi mümkündür. Ama ulusal birliğimizi sağlayamazsak asıl o zaman kıyamet kopar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ, partilerinin Diyarbakır’da düzenlenen il kongresine katıldı. Selahattin Demirtaş, Kobani’de IŞİD’e karşı savaşan Kürtlerin zaferinin bütün Ortadoğu dengelerini değiştirecek güçte olduğunu söyledi:

“Kobani’de elde edilen askeri üstünlük bütün Ortadoğu dengelerini değiştirecek güçtedir. IŞİD şahsında barbarlığın ve faşizmin, Kobani’de egemen olmaya çalışması tesadüf değildi. IŞİD üç, dört yıldır kendini hazırlıyor. Zannedersiniz ki IŞİD’i kuranlar, Kürtlere karşı kurdular. Suriye’deki bütün savaşı bırakıp Kobani’ye yüklendiler. Bazı devletlerin gönderdiği silahlar Kobani’ye karşı kullanıldı.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Demirtaş, “Cumhurbaşkanı yatıp kalkıp ‘Niye Kobani?’ diye soruyor. Ama onu IŞİD’e sor. ‘Niye tüm gücünüzle Kobani’ye saldırıyorsunuz?’ diye sor. IŞİD sadece kendini Müslüman görüyor. Kobani'de kaybeden İslam değil, Kobani'de var olacak olan İslam'dır. İslam’ı da biz biliriz, kimse bizden iyisini bilmez diyen zihniyet bize AKP’yi çağrıştırıyor. IŞİD ve yerli tetikçilerinin İslam üzerinde oynadığı oyunu anlayarak siyaset yapacağız” dedi.

‘Kuzey Suriye’ye izin vermeyiz demekle olmaz’

Demirtaş Türkiye’nin politikasını değiştirmesi gerektiğini söyledi:

“Türkiye’nin batısında bulunan kardeşlerimiz Kobani zaferinin en çok da kendilerinin önünü açacağını görecekler. Kobani’yi biz inşa edeceğiz iddiasında olanlar buyursunlar. Somali’ye 10 bin konut yapacağız diyenler buyursunlar, yapsınlar. AKP hükümeti yarım, yanlış Rojava politikasını değiştirme şansına sahiptir. Rojava tekrar inşa edilirken, Türkiye’yle ilişki geliştirmesinin imkânı doğmuştur. Rojava’nın statüsünün tanınması ve Kobani’nin yeniden inşasında görev üstlenebilirler. ‘Kuzey Suriye’ye izin vermeyiz’ demekle olmaz. Türkiye’de süren müzakere süreci için bu bir fırsattır.”

‘En önemlisi ulusal birlik mesajı’

Seçimde barajı geçmekten çok, ‘ulusal birlik’ sağlayabilmelerinin önemli olduğunu söyleyen Demirtaş, “Amed’in vermesi gereken en önemli mesaj ulusal birlik mesajıdır. İslami hareketlere, Alevi hareketlerine, emek hareketlerine, kadın hareketlerine, Kürdistani hareketlere çağrıda bulunuyorum: Gün birlik günüdür. Sandıktan HDP çıkar ya da çıkmaz, bunların hepsinin telafisi mümkündür. Ama ulusal birliğimizi sağlayamazsak asıl o zaman kıyamet kopar” dedi.

‘Tankının paleti olayım demedik’

Demirtaş seçim barajını aşmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi:

“Muhalefet olmak için yola çıkmadık. Artık halkların demokratik iktidarını kurma zamanı geldi. Bize parmak sallayarak yöneten devlet, bizi tehdit ederek yöneten hükümet anlayışını tarihin çöp sepetine göndermek zorundayız. Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen ve arkadaşları gibi 12 Eylül'de sizin gibi Kenan Evren'e 'Tankının paleti olayım' diye dilenmedik. Eğer Kenan Evren'in darbesine karşı bu halkın evlatları direnmeseydi, bugün bu ülkede demokrasinin d’si olmazdı.”

 

 ‘Anadilden başka dili öğrenmek zorunda bırakamazsın’

Konuşmasına Kürtçe başlayan Figen Yüksekdağ da, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi:

“Dün ‘Kobani düştü düşecek’ diyenler, bugün selam söylüyorlar. İşte bu selamı söyleten bu halkın direnişidir. Baskıcı diktatörlük anlayışını savunanların karşısında devrimin günleri başladı. İktidar daha çok tükürdüğünü yalayacak. Zulmedenler de, katledenler de bu Amed (Diyarbakır) halkının, Kobani’nin sergilediği tavır karşısında eğilmek zorunda kaldılar.

Başbakan Davutoğlu Amed’de yaptığı konuşmada Kobani’ye selam söylüyor, ‘Güzel Kürtçemizi öğrenmeye çalışacağım’ diyor, ama yine aynı Başbakan bu halkın anadil hakkını burnundan getiriyor. Bu halkı anadilinden başka bir dili öğrenmek zorunda bırakamazsın.

Selam yollayacağına, Kürtçe öğreneceğine Kürt sorununun ve Türkiye’nin demokratikleştirilmesi için uğraş! Bugüne kadar çözüm masasında beklettiğin Sayın Abdullah Öcalan’ın müzakere taslağını tartışmaya aç!

‘Baraj asla bize engel değil’

Dış politikanız da yerlerde sürünüyor, içte de bütün siyasi programlarınız dikiş tutmuyor. Bizim yenilgi diye bir gerçeğimiz yok. Biz zaferimizi bugünden ilan ediyoruz.

Karşımıza çıkardıkları baraj asla bize engel değildir. Bizim karşımıza Kobani’de çıkartılan baraj, Yunan halkının önündeki baraj nasıl aşıldıysa, bu seçim barajını da aşacağız. Direnenlerin gücü ve siyaseti bu çağı belirlemeye başladı ve giderek de daha güçlü belirleyecek. Yeni bir güne merhaba dedik.”

aljazeera.com.tr, 28.01.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.