Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Küresel rekabetçilikte Türkiye

Küresel rekabetçilikte Türkiye
Küresel Rekabetçilik Endeksi'ndeki mevcut performansı ile Türkiye'nin yüksek gelir düzeyine ulaşabilmesi için tamamlaması gereken birçok eksik bulunuyor.

Türkiye’de beşeri sermaye ve bilgi sermayesi alanındaki kazanımlar ‘verimlilik odaklı’ rekabetçilikten ‘yenilik odaklı’ rekabetçiliğe geçiş sürecine yardımcı oluyor. Yenilik odaklı rekabetçiliğe geçişle beraber, az sayıda ülkenin üretebildiği ve fiyat yerine kalite ve farklılaşma üzerinden rekabet edilecek ürünler üretilmeye başlanıyor ve birim işgücü ve sermayeye daha fazla katma değer sağlanıyor. Yenilik odaklı rekabetçiliğe geçen ülkeler, küresel değer zincirlerinde sadece montaj değil, bilgi ve beceriye dayalı tasarım, Ar-Ge ve marka yönetimi gibi süreçleri de gerçekleştirebilir hale geliyor. Yenilik odaklı rekabetçilik safhasına geçiş yapamayan orta gelirli ülkeler, ağırlıklı olarak yüksek bilgi ve beceri gerektirmeyen ürünleri üreten ülkelerin karşı karşıya kaldığı ‘orta gelir büyüme tuzağına’ yakalanıyor ve çok sayıda ülke tarafından üretilebilen mallarda ancak maliyet avantajı ve düşük fiyat üzerinden rekabet etmeye çalışıyor. Sonucunda, gelir artışına bağlı olarak maliyetlerin yükselmesi ile bu ülkeler katma değeri düşük ürünlere bağımlı kalarak zaman içinde rekabetçilik güçlerini kaybediyor. Ülkelerin rekabetçilikte bulundukları aşamalar Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF) tarafından tanımlanıyor ve her sene yayımlanan ‘Küresel Rekabetçilik Raporu’nda (Global Competitiveness Report, GCR) ülkelerin rekabetçilik performansları ölçülüyor.

TÜRKİYE'NİN 2014 REKABETÇİLİK PERGORMANSI

2014-2015 GCR’si Eylül ayında yayımlandı ve Türkiye ‘Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde (Global Competitiveness Index, GCI) 144 ülke arasında 45’inci sırada yer aldı. Türkiye’nin 2013 itibariyle dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi olduğu düşünüldüğünde bu sıralama pek tatmin edici gözükmüyor. Türkiye’nin üstünde bulunan ülkeler arasında, Asya’nın yeni endüstrileşmiş ülkeleri (Singapur, Tayvan, Hong Kong, Güney Kore), diğer gelişen Asya ülkelerinden Çin, Malezya, Tayland, Endonezya ve Güney Amerika ülkelerinden Şili yer alıyor. Türkiye’nin ‘yenilik odaklı’ rekabetçilik safhasına ve yüksek gelir düzeyine geçmesini sağlayacak olan gelişmeyi ölçen ‘yenilik ve sofistikasyon’ alt endeksinde, Türkiye 51’inci sırada yer alıyor. Bu alt endeksi oluşturan kriterlere bakıldığında, Türkiye’nin daha yüksek katma değerli bir üretime geçiş için atması gerekli yapısal adımlar ortaya net bir şekilde çıkıyor. İlk olarak, Türkiye’nin ürünlerde rekabet avantajını farklılaşma ve kalite ile değil, daha çok maliyet/fiyat üzerinden elde etmeye çalıştığı anlaşılıyor. Satılan ürünlerin uluslararası dağıtımının yerli şirketler tarafından yapılması (uluslararası dağıtımın kontrolü) konusunda, Türkiye göreceli olarak daha iyi bir noktada (26’ıncı sıra). Üretim sürecinin ileri teknoloji ve bilgi yoğunluğu konusunda da Türkiye genel endeksteki sıralamasına göre daha iyi bir konumda (36’ıncı sıra). GCR çalışmasında, Türkiye’nin yeni bilgi üretimi konusunda eksiklerinin olduğu gözlemleniyor. Türk şirketleri yenilik üretim kapasitesinde 77’inci, bilimsel araştırma kurumlarının kalitesi ölçütünde 64’üncü sırada bulunuyor. Şirketlerin Ar-Ge harcamalarının düzeyinde 89’ıncı sırada olan Türkiye bilim insanı ve mühendis bulunabilirliği kriterinde 59’uncu ve nüfus başına patent başvuru sayısında 42’inci sırada yer alıyor. Türkiye’nin bilgi ve beşeri sermayesini geliştirme ihtiyacı, GCR çalışmasında net olarak gözüküyor. Türkiye’nin gelişme göstererek, ‘yenilik ve sofistikasyon’ alt endeksinde ilerlemesi gerekiyor.
 

 

Metin Ercan, Radikal

01.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.