Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Türkiye için mevcut büyüme yeterli değil

 Türkiye için mevcut büyüme yeterli değil
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin yüzde 5,5-6 bandında büyümeyi başarması gerektiğini ancak mevcut büyümenin bunun gerisinde kaldığını söyledi. Sabancı, büyümedeki patinajın teknoloji ve inovasyonu yeni uygulamalarla birleştirerek aşılabileceğine dikkat çekti.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin potansiyelinin neredeyse yarısı kadar büyüdüğünü söyledi. “Yüzde 1,7’yi yeterli görmüyoruz. Bunu TÜSİAD YİK’te Sayın Cumhurbaşkanı’na da söyledim. Türkiye’nin yüzde 5,5-6 bandında büyümeyi başarabilmesi lazım.” diyen Sabancı, Türkiye’nin etrafındaki ülkelere baktığında yüzde 6’ya yakın büyümenin kabul edilebilir bir seviye olacağını kaydetti. Buna yıllardır dikkat çektiğini ifade eden Sabancı, “Bence Türkiye için mevcut büyüme oranı yeterli değil. Potansiyelimizin altındayız ve Türkiye’nin önünde çok önemli bir dönem var: Teknoloji ve inovasyon! Türkiye ancak teknoloji ve inovasyonu yeni uygulamalarla, yeni gelişen çağın araçlarıyla, yeni dijital çağın gerekleri ile birleştirerek atılım yapabilir.” dedi.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Kordsa’nın 100 milyon dolarlık yeni tesislerinin açılışını müteakip ekonomi editörlerine mülakat verdi. Fert başına 10 bin dolar milli gelirden daha yukarıya çıkabilmenin, daha ileriye gidebilmenin yolunun teknolojiden geçtiğini vurgulayan Sabancı, Davos’tan çarpıcı bir örnek verdi: “Geçenlerde World Economic Forum bünyesinde bir anket yaptılar. Dünyanın önemli 100 CEO’suna sormuşlar. Gece sizi işinizle ilgili uykusuz bırakan konu nedir? Yüzde 80’in üzerinde bir çoğunluğun verdiği cevap şu: Değişen teknolojiler sonrası iş modellerimin tehdit altında olması. Yani dünya başka bir değişim yaşıyor.” Türkiye’de ise milli gelirin (GSYH) yüzde 1’i bilgi teknolojilerine ayrılıyor. Ancak rakamın yüzde 80’i donanım (hardware) için harcanıyor. Güler Hanım’a göre donanım için tahsis edilen bütçeler dünyadaki sıralamalarda zaten sayılmıyor. Sabancı, “Dolayısıyla bizim yazılım geliştirmede gidecek çok yolumuz var. Bu neden önemli? Bizim küçük ve orta ölçekli iş dünyamızın ister sanayi ister hizmet sektörleri olsun daha fazla bilgi teknolojilerine yatırım yapmaya ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Teknopark’ta yazılım şirketlerine, bu konuda fikri olanlara, üniversitelerde destek verildiğine dikkat çeken Sabancı, “Bu yazılım geliştirmeyi küçük ve orta ölçekli işletmelere teşvik etmek gerekiyor. Bu bize şeffaflık getirecek, bu şirketlerdeki yönetimi kurumsallaştıracak. Hepimizin ‘verimlilik artışını araması’ lazım.” tespitini yaptı.

‘GEREKTİĞİNDE ÇIKMASINI BİLMEK LAZIM’

1990 yıllarda Sabancı Grubu’nun sanayi ağırlıklı olduğunu ancak 2000’lerden sonra bunun değiştiği yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine Güler Sabancı, “Bu doğru bir tespit. Şimdi enerji üretimini sanayi olarak görmüyoruz. Tatbikî yeni bir iş kolu ortaya koyduk. 2005’ten beri 20 milyar TL yatırım yaptık Enerjisa’ya. Bir çemberin içinde yeni bir şey büyütürsen diğerinin ağırlığı aynı derece büyümediği için azalıyor. Perakende sektöründe büyüdük, doğrudur. Sigorta sektöründe büyüdük, doğrudur. Bankacılıkta büyüdük. Dolayısıyla sanayide çok büyümemiş görünüyoruz ama bizim şirketlerimiz kendi içinde büyüdü. Ama daha düşük büyümeler oldu. Teknosa yüzde 20 büyürken, lastikte yüzde 5-7 büyüdük. Yeni oranlar böyle oluyor. Sonra toplama baktığınızda sanayinin payı, pastanın içinde azalmış gibi görünebiliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Enerjide 5 bin MW hedefinden vazgeçmediklerini kaydeden Sabancı, “Enerji sektöründe fazla kapasite oluştu son yıllarda. Yatırım çok yüksek oldu. Burada biraz tempomuzu ayarlıyoruz. Önümüzdeki birkaç ay içinde Tufanbeyli’nin ateşlemesini yapacağız.” dedi. Büyüme stratejilerinin odağındaki dinamik portföy yönetimini ise şöyle özetledi: “Gerektiği zaman satın alarak, gerektiği zaman sıfırdan yatırım yaparak; yeni iş kollarına girmeyi veya mevcut iş kollarımızda büyümeyi, mevcut iş kollarımızın yan dallarında büyümeyi ve gerektiği zaman da çıkmayı bilmek lazım. Yani biz portföyü yönetirken almak, satmak ve yatırım yapmak opsiyonlarının hepsine aynı ölçülerde bakıyoruz ve değerlendiriyoruz.” 2014 yılında ‘umut verici’ ve ‘iyi sonuçlar’ elde eden Sabancı Holding, 2015’te 1,4 milyar dolarlık yatırıma imza atmayı hedefliyor.

‘BAZI ŞEYLER PARADAN ÖNEMLİ’

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, beton takviye lifi olan kratos’a önem verdiklerini hatırlatarak, “Hammaddesi naylon olduğu için üründe çatlama olmuyor. Diğer alternatif ürünlere göre üstün bir teknoloji esneme kabiliyeti yüksek ve paslanmıyor. İşçilik maliyetlerini de yüzde 30 düşürüyor. Tünel, havaalanı, liman gibi mekânlarda kullanılacak betonlar için ideal. Artık 3-5 yıl sonra sadece lastik konuşulmayacak. Bu nedenle yeni ürün inovasyon yolculuğu devam etmeli. Mesele yenisi için heyecan duymak. Ben misal Endonezya’nın para birimini bilmiyorum. Bazı şeyler bundan önemli. Sakıp Amcam gittiği ülkenin para birimini ve değerini öğrenmek için mutlaka havalimanında 100 dolar bozdururdu.” dedi.

Çalışanların yüzde 32’sini kadınların oluşturduğu Sabancı Holding, Birleşmiş Milletler’in ‘kadını güçlendirme prensipleri’ni imzalayan ilk Türk şirketi unvanına sahip. Beyaz yaka içinde kadın çalışan oranı yüzde 28, tüm beyaz yakalı çalışanlarda, kadın çalışan terfi oranı yüzde 49. 2014 yılında beyaz yakada işe alınanların yüzde 40’ı kadın. “Bunu yeterli bulmuyoruz.” diyen Güler Sabancı, “Burada ‘pipeline’ çok önemli. Yeni işe girmiş ve gerekli donanıma sahip kadınların önünü açmaya çalışıyoruz. Kuruluşunun 40’ıncı yılını geride bırakan Sabancı Vakfı da çok kapsamlı projeler yürütüyor. Kadınların ve kız çocuklarının insan hakları odaklandığımız ana konulardan biridir.” şeklinde konuştu.

5 YILDIR ‘ANAYASA DEĞİŞMELİ’ DİYORUM

Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini, sosyal barış ile bölgesel kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırma, Güneydoğu’yu iyileştirme gibi birçok şeyin Anayasa’dan geçmesi gerektiğini vurgulayan Güler Sabancı, “Dolayısıyla bence Türkiye’de bütün partilerin, muhalefetin, iktidarın odaklanması gereken konu, kişilerden arınmış olarak anayasa değişikliği olmalı. Ama sistem açısından bakıldığında Anayasa’ya odaklanılması gerektiği ve gerekli değişikliklerin yapılması gerektiği gözüküyor.” dedi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, “Bu durum (yarı başkanlık sistemi) yetki kargaşasına sebebiyet verebilir.” sözlerini hatırlatan Sabancı, “Anayasa değişikliği diye konuştuğumuz şeyler bunlar. Bu benim kararım değil. Hep beraber karar vereceğiz diye düşünüyorum. Anayasa değişikliği halka gelecek. Bunu o zaman tartışmak lazım. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Bir de parlamenter sistemi öngören bir anayasamız var. Bunu demokrasinin gereği seçimlerle, seçim sonucu meclislerle çözeceğiz.” diye konuştu. Anayasa değişikliğini son 5 yılki bütün yılbaşı mesajlarında dile getirdiğini hatırlattı.

Zaman, 13.01.2015
 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.