Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Türkiye, kişi başı sağlık harcamasında OECD sonuncusu

 Türkiye, kişi başı sağlık harcamasında OECD sonuncusu
Kalkınma Bakanlığı’nın yayımladığı Tıbbi Cihaz ve Tıbbi Malzeme Çalışma Grubu Raporu’nda tıbbi cihaz sektörü ile ilgili çarpıcı bilgilere yer verildi.
 

Buna göre küresel tıbbi cihaz pazarında yüzde 89’luk pazar payını 30 şirket paylaşırken, 27 bin üreticinin payı ise pazarın sadece kalan yüzde 11’ine denk. Türkiye ile ilgili tehditlere de yer verilen raporda merkezi alımların, KOBİ’lerin rekabet şansını zorlaştırdığının altı çizildi, Sağlık Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı’nın sağlık endüstrisine özgü ortak bir politikası olmadığı vurgulandı. Türkiye’den beyin göçü yaşandığına da dikkat çekilen raporda, “SGK fiyatlandırma politikaları öngörülebilir değil.” denildi.

Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin toplam tutarı, ithal ettiği ürünlerin toplam tutarının yüzde 65,5’i kadar. İhracatın ithalatı karşılama oranı olarak da ifade edilen bu oran, ileri teknoloji gerektiren kategorilerde ise çok daha düşük. Kalkınma Bakanlığı Tıbbi Cihaz ve Tıbbi Malzeme Çalışma Grubu Raporu’nda yer alan verilere göre Türkiye tıbbi cihazlarda net ithalatçı konumunda. Cihazların çoğu ya da kritik parçaları yurtdışından ithal ediliyor. İthalat 1996 yılında 354 milyon dolar iken, bu rakam 2013 yılında ise 1996 yılındaki değerin 6,5 katına çıktı ve 2,35 milyar dolara ulaştı. 1996 yılında 23,6 milyon dolar olan tıbbi cihaz sektörü ihracat rakamı ise 2013 yılında 386 milyon dolar oldu. 2013 yılı için ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 17 olarak gerçekleşti. Dünya tıbbi cihaz sektörü pazarının tahmini büyüklüğü ise 2013 yılı için 327,71 milyar dolar. Tıbbi cihaz sayılarında da astronomik bir artış oldu. 1900’lü yılların son yarısında tıbbi cihaz sayısı 100 civarında iken bu sayı bugün 300 bini aştı.

Türkiye’nin güçlü ve zayıf yönleriyle tehditler ve fırsatlara da yer verilen raporda, merkezi alımların, KOBİ’lerin rekabet şansını zorlaştırdığı kaydedildi. Bu kısımda yer alan bilgilere göre Sağlık Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sağlık endüstrisine özgü ortak bir politikası yok. Genel sanayi ve teknoloji politikaları ise alım yöntemleri, Ar-Ge süreçleri ve pazara giriş süreçlerindeki farklılıklar nedeniyle sağlık endüstrisinin gelişimi için yeterli değil. Türkiye’den yurtdışına beyin göçü var. Kamu alacakları geç ödeniyor ve bu geç ödemelere faiz işletilmiyor. Enerji, hammadde, istihdam üzerindeki yükler gibi girdi maliyetleri ve vergi oranları yüksek. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu SGK’nın fiyatlandırma politikaları öngörülebilir değil.

Raporun yönetici özeti kısmında yer alan bilgilere göre Türkiye, sağlık harcamalarına 2011’de 56,5 milyar lira ödedi. OECD “Health Data 2011” verilerine göre Türkiye GSYH’da pay ve kişi başına sağlık harcaması itibarıyla 34 OECD ülkesi arasında son sırada.

2009 yılı için Türkiye, “OECD ülkeleri arasında kişi başına düşen doktor sayısı” açısından bin kişiye 1,6 doktor ile bu kategorideki ikinci en düşük ülke. OECD’de kişi başına düşen doktor ortalaması binde 3,1. OECD’ye üye ülkelerde ortalama bin kişiye 8,4 hemşire düşerken, Türkiye’de bu rakam bin kişiye 1,5 hemşire seviyesinde. Türkiye özel sektör ve kamu toplam sağlık harcamaları GSYH’nın yüzde 6,1’i ile OECD sonuncusu, bu kategoride OECD ortalaması ise yüzde 9,5.

Zaman, 02.01.2015

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.