Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > CHP'de Ayman Güler ve Aygün Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi

 CHP'de Ayman Güler ve Aygün Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ile Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, "kınama" istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edildi.
 

CHP Parti Meclisi, milletvekillerinden Birgül Ayman Güler ve Hüseyin Aygün'ü, kınama cezası istemiyle CHP Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk etti.

CHP Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan Parti Meclisi toplantısından sonra yazılı açıklama yaptı.

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Koç'un açıklaması şöyle: "Parti Meclisi toplantısında yönetmeliklerde yapılan değişiklikler sonucu, PM'nin aldığı kararlara göre, seçimlerde adaylar yüzde 85 önseçim, yüzde 15 Merkez Yoklaması ile belirlenecek ve internet yoluyla da CHP'ye üye olunabilecek.

İnternet yoluyla üye yapımına ilişkin usullerin belirlenmesi, mevcut önseçim ve aday yoklama yöntemi muhafaza edilerek, aidat ödeyen üyelerin de oy kullanarak aday belirleyebileceği bir usul daha kabul edilmiştir. Sandık koyarak örgüt içi eğilim yoklaması yapılması suretiyle aday belirleme imkanı sağlanmıştır.
 

Ayrıca, Tüzüğün 58. maddesindeki kotaya uygun olarak , toplam adayların en az yüzde 85'inin sandık konmak suretiyle önseçimle belirleneceği, Genel Merkez'in belirleyeceği adayların yüzde 15'i geçmeyeceği kuralı korunmuş ve bu kuralın nasıl uygulanacağı düzenlenmiştir.

Öte yandan, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün parti suçu oluşturan tutum ve davranışları nedeniyle CHP Tüzüğünün 70/C ( a ), (b), ( c ) bentleri uyarınca "kınama cezası" ile cezalandırılmak üzere, parti tüzüğünün 68. Maddesi A bendi uyarınca Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi talebi gizli oylama yapılarak kabul edilmiştir."

Hüseyin Aygün'den tepki

Hüseyin Aygün ise bu karardan sonra Facebook hesabından aşağdaki yazıyı paylaştı:

AŞAĞIDA YAZDIKLARIM YÜZÜNDEN BENİ PARTİDEN ATMAYI PLANLIYORLAR..

"CHP'li Sarıyer Belediyesi, 600 dönümlük orman arazisini hukuka ve çevre hakkına aykırı olmasına rağmen 'Siyah Kalem İnşaat Şirketi'ne vermiş, şirket 'Zekeriyaköy Villaları'nı bu alana kuracakmış. Dün Sarıyer Belediye Meclisi toplantısı yapılmış, Sarıyer Kent Dayanışması üyesi çevreciler toplantıya katılıp söz almak istemiş, söz bile vermemişler. Önce bir belediyede işçilere yapılan taşlı-sopalı 'müdahale', başka bir belediyede yüzlerce ağaç kesimi, başka bir belediyede ise günlerdir gazetelere yansıyan İnönü-Emir Sarıgül kavgası var. CHP, kendi belediyelerindeki bu tabloyla nereye gidecek? Hal böyleyken Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle 'iktidar olacağımıza inanmak' nasıl mümkün olacak? Eee, sen İstanbul Belediye Başkanlıklarını bir kişinin aile şirketi olarak dağıtırsan olacağı budur. Halka ve emeğe değil, sermayeye yüzünü dönersen sonuç budur. Siyasette 'Beykoz Konakları'nda karar alırsan, Sarıyer'de 'Zekeriyaköy Vilları'na işte böyle mahkum olursun. Günaydın.."

Güler'den tepki

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevkiyle ilgili, "Parti Meclisi cemaatle ittifak gibi bir durumu reddettiğini gösterdi. Böyle bir durumun ihtimalini bile kabul edilemez bulduğunu ilan etti" dedi.

Güler, AA muhabirine CHP Parti Meclisi'nin kendisini "kınama" istemiyle YDK sevk etmesini değerlendirdi.

Kendisine sözlü ya da yazılı olarak hiçbir bildirim yapılmadığını belirten Güler, "Parti yönetimi yerel seçimde cemaatle ittifak yapıldığına ilişkin sözümün parti suçu olduğuna karar vermiş, bu kararı herkes gibi ben de
hiç olmayacak bir yerden TBMM Genel Kurul kürsüsünden yapılan bir konuşmadan öğrendim" ifadesini kullandı.

Kararın iki bakımdan sevindirici olduğuna işaret eden Güler, şunları kaydetti: "Birincisi, Parti Meclisi cemaatle ittifak gibi bir durumu reddettiğini gösterdi. Böyle bir durumun ihtimalini bile kabul edilemez bulduğunu ilan etti. Bundan sonra hiçbir biçimde cemaate kalkan olunamayacak demektir. İkincisi, Süheyl Batum'un ihraç kararının tüzük ihlali olduğu kabul edilmiş oldu. Çünkü Batum'u Merkez Yönetim Kurulu (MYK) isteğiyle YDK ihraç etmişti. Bu durumda MYK ve YDK suç işlemiş durumda. Şimdi bu suçun nasıl ortadan kaldırılacağı üzerinde durmak gerekiyor. Aksi halde her iki organında yönetim yetkisi hukuk boşluğuna düşmüş demektir."

cnnturk.com, 23.12.2014

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.