Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Kıbrıs konusunda gergin toplantıKıbrıs konusunda gergin toplantıAnkara'da bir araya gelen Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlarının gündeminde Kıbrıs sorunu vardı. Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında, iki bakanın krizle ilgili sorulara verdiği yanıtlar, iki ülkenin birbirine zıt duruşunda bir değişim olmadığını gösterdi.Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, Ankara ziyaretinde Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaklaşık iki saat süren ikili ve heyetler arası görüşmeler yaptı. Görüşmelerin ardından iki bakan, gergin geçen bir ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Venizelos soruların neredeyse tümünde, Türkiye’nin tanımadığı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına değinirken, Çavuşoğlu Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye’nin dışarıda bırakılacağı girişimlerin gerginliği tırmandıracağını, Rum tarafından iyi niyet beklendiğini dile getirdi. Görüşmelerde Kıbrıs sorunu ve doğalgaz kaynaklarının araştırılmasıyla ilgili krizin çözümüne yönelik bir yakınlaşma olmadığı anlaşılıyor. “Kıbrıs’ın AB ülkesi olduğu unutulmamalı” Basın toplantısı, Çavuşoğlu’nun açıklamasıyla başladı. 5-6 Aralık’ta Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Atina yapacağı ziyaretin ekonomik ve ticari işbirliğini geliştireceğini söyleyen Çavuşoğlu, Kıbrıs sorununun çözümü için de Atina ziyareti öncesi Venizelos ile ‘samimi bir görüş alışverişinde bulunduklarını’ belirtti: “Yunanistan’ın müzakere sürecinde değerli katkılarda bulunacağını biliyoruz. Kıbrıs’ta doğalgaz çalışmalarından dolayı gerginlik oldu ve Rum tarafı masadan çekildi. Müzakerelerin tekrar başlanması arzu ediyoruz. Kıbrıs etrafındaki rezervler üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu Rum kesimi de Yunanistan da uluslararası örgütler de kabul ediyor. Bu kapsamda bir çözüm, bizim de arzumuzdur.” Çavuşoğlu’nun ardından konuşan Venizelos ise, görüşmelerin ‘Kıbrıs’ın egemenlik haklarına müdahale olduğu gerekçesiyle’ kesintiye uğradığını söyledi ve ‘Kıbrıs’ın Avrupa Birliği (AB) ülkesi olduğu unutulmamalı’ dedi: “Türkiye’nin AB yönelimini Yunanistan her zaman desteklemiştir, ancak bu süreç Kıbrıs sorununun çözümüyle doğrudan bağlantılıdır. Kıbrıs’ta müzakerelerin bir an önce başlatılmasını biz de destekliyoruz, ancak bunun Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde olması gerekiyor. Kıbrıs’ın AB ülkesi olduğu unutulmamalı. Maalesef görüşmeler kesintiye uğradı çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarına müdahale meydana geldi. Görüşmelerin başlaması için gösterilecek çabaların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına halel getirmemesi gerekir.” “ ‘AB üyesiyim’ yaklaşımının çözüme faydası yok” “BM ve AB üyesi olarak, kaynaklardan elde edilecek gelir hem Kıbrıslı Rumların hem Kıbrıslı Türklerin lehine olacak şekilde tanzim edilir, bu defalarca ifade edildi. Her iki tarafın da lehine olacak çözüm çerçevesinde Kıbrıs Devleti bir federasyon olacak, bu noktaya ulaşılabilmesi için Kıbrıs egemenlik haklarına saygı gösterilmesinin çok önemi var.” Çavuşoğlu, bu yanıtın ardından Barbaros gemisinin gönderilmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Kıbrıs’ın egemenlik hakkının ihlâline son verilmesi lazım” Çavuşoğlu’nun sözlerinin üzerine bir kez daha konuşmak istediğini belirten Yunan Dışişleri Bakanı, “Kıbrıs Türk ve Rumlarının hakları olduğu konusunda hiç kimsenin tereddütü yok” dedi ve ‘AB üyeliği’ kriterini tekrarladı: “İki toplumun hakları, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde egemen olan mevzuat çerçevesinde zaten garanti altına alınmış durumda. Çözüm sonucunda tek olan Kıbrıs Devleti federasyon olacak, AB ülkesi olacak ve doğal kaynakların işletilmesinden gelecek olan gelir her iki tarafa da eşit olarak dağıtılacak. Kıbrıs’ın BM ve AB üyesi olduğunu unutmadan egemenlik haklarının tanınması çok önemli, bu hakkının ihlâline son verilmesi ve böylece görüşmelerin yeniden başlaması lazım.” “Türkiye’nin içinde olmadığı girişimler gerginliği tırmandırır” Yunanistan’ın Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail ile yaptığı anlaşmaları da değerlendiren Çavuşoğlu, bu ülkelere çağrıda bulunduklarını söyledi: “Bu devletler bağımsız devletlerdir, işbirliği ve görüşmeler yapabilirler. Ancak Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin içinde olmadığı hiçbir kısıtlama geçerli değildir, bu girişimler bölgede gerginliği tırmandırır. O nedenle bu ülkelere bu hususu dikkate almaları konusunda çağrıda bulunduk. Bizim arzumuz bölgede gerginliği tırmandıracak adımlardan kaçınmamızdır.” Venizelos ise konuyla ilgili olarak “Bu girişimler saldırgan bir amaca hizmet etmemektedir, tamamen deniz hukuku ilkelerine saygı çerçevesinde gerçekleştirilen görüşmelerdir” demekle yetindi ve bir kez daha deniz hukukuna vurgu yaptı. Azınlık hakları konusunda iki taraf da beklenti içerisinde Basın toplantısında birbirlerine her fırsatta ‘dostum’ diye hitap etmeyi sürdüren iki bakan arasında birbirine zıt yanıtların verilmesine yol açan bir başka konu da, azınlıklar konusu oldu. Çavuşoğlu, Türkiye’nin azınlıklar konusunda samimi adımlar attığını söyledi ve Yunanistan’dan da Batı Trakya’daki Türk azınlıklara yönelik aynı adımları atmasını beklediğini söyledi. İnanç özgürlüğü çerçevesinde Atina’ya bir cami yapılacağını belirten Venizelos da, “Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde insan haklarına saygı göstermeliyiz. Türkiye’deki azınlıklarla ilgili sorunların çözümlerini görmeliyiz.” dedi. Venizelos, Çavuşoğlu ile yiyecekleri yemekte yasadışı göç, terörizmle mücadele ve yabancı savaşçılar konusunu da değerlendireceklerini söyledi ve “Sözde İslam devletinin barbarlıklarına karşı mücadele etmek görevimizdir.” dedi. aljazeera.com.tr, 29.11.2014 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |