Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu: Kerkük güzel bir örnek olmalıdır

Davutoğlu: Kerkük güzel bir örnek olmalıdır
Irak ziyaretinde Türkmen vekillerle görüşen Başbakan Davutoğlu, statüsü tartışılan Kerkük için "Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, bütün hepsinin ortak şehri olarak, güzel bir örnek olarak yaşatılmalıdır" mesajını verdi.

Davutoğlu, BM'ye göre yaklaşık 2 milyon Türkmen'in yaşadığı Irak'ta Türkmen milletvekilleriyle bir araya geldi. Başbakanlık Sarayı'nda gerçekleşen görüşmenin ardından Davutoğlu, İnsan Hakları Bakanı Muhammet Beyati, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi ve Türkmen milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu Kerkük'ün Arap-Türkmen-Kürtlerin birlike yaşayacağı örnek bir kent olması gerektiğini söyledi. 

Davutoğlu'yla görüşmede, Irak İnsan Hakları Bakanı Muhammed Beyati ve Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi'nin yanı sıra Türkmen milletvekilleri Hasan Turan, Nehla Hüseyin Sadullah, Niyazi Mimaroğlu, Sacide Muhammed Yunus, Hene Asgar Muhammed, Casim Muhammed Cafer ve Abbas Beyati de yer aldı.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminde de büyük önem atfettiği Irak'taki Türkmen nüfusun temsilcileriyle bir araya gelmesini 'en anlamlı görüşmelerden biri' olarak niteleyip şunları söyledi: 

"Türkiye ile Irak arasındaki dostluk, çok köklü arka plana, temellere sahiptir. Bu dostluğun köklerinden birisi de Irak'taki Türkmen mevcududur. Türkmenlerin Irak toplumu içinde edindikleri yer, tarihi olarak burada oynadıkları rol, Türkiye ile Irak arasındaki önemli bağlardan birini oluşturmuştur. Bütün Iraklılar, bizim akrabamızdır, Araplar, Kürtler, Türkmenler, Sünniler, Şiiler, bizim akrabamızdır. Ancak dil bağımız, tarihi irtibatlarımız dolayısıyla ve tabii Türkmenlerin Irak siyasetinde öncelikli rol oynaması, hep Türkiye'nin öncelikleri arasında yer aldı."

Davutoğlu, Türkmen vekillerle her fırsatta görüştüğünü de dile getirirken, "Onların sıkıntılarını her zaman Irak hükümeti nezdinde takip ettik" dedi.IŞİD'in Musul'u ele geçirmesinin ardındanIrak'ta ortaya çıkan yeni duruma atıfta bulunan Başbakan, "Özellikle IŞİD saldırılarından, coğrafi sınırları sonucu olarak en fazla etkilenen topluluklardan biri Türkmenler oldu" ifadesini kullandı.

Kerkük'ün statüsü

Irak Anayasası'ndaki 140. maddesinde Saddam Hüseyin döneminde Kerkük'ten zorla göç ettirilenlerin geri dönmesi, ardından Kerkük'te yapılacak nüfus sayımı esas alınarak kentin statüsü hakkında bir referanduma gidilmesi öngörülüyordu. Ancak bu madde hiç uygulanamadı.

Merkezi hükümet Kerkük'ü Bağdat'a bağlamak isterken, Kürtler Kerkük'ün Kürt Bölgesi'ne bağlanmasını talep ediyor. Türkmenler ise Kerkük'ün özel bir statüye sahip olmasını istiyor. 

Nüfusun çoğunluğunun Türkmen olduğu Telafer'de büyük acıların yaşandığını vurgulayan  Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dışişleri bakanıyken Telaferli Sünni ve Şii kökenli Türkmen kardeşlerimizi bir araya getirip barış ve uzlaşma alanındaki çalışmalarda beraber olmuştuk ama maalesef son olaylarda Şii Türkmenlerin Telafer'i terk etmeleri, terk etmek zorunda bırakılmaları, büyük yaralar oluşturdu. Türkiye olarak süratle alana intikal ederek onlar için kamplar kurma ve onların güvenliğini temin etme için elimizden geleni yapmaya çalıştık."

İnsani yardım konusunda bundan sonra birlikte atılacak adımları görüşmelerde konuştuklarını bildiren Davutoğlu, "Ne talep gelirse bütün talepleri karşılanacaktır" dedi.

Emirli'ye yardım kararı

Davutoğlu, "mezhep ayrımı yapmaksızın insani taleplerin hepsini karşılamanın Türkiye'nin boynunun borcu olduğunu" belirterek, şu ana kadar yaklaşık 600 tıra yakın insani yardım malzemesinin Türkmenler'e ulaştırıldığını ifade etti. Bunun sadece son iki üç ay içinde yapılan yardım olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 60 milyon dolar katkı sağlanmaya çalışıldığını, hastane, okul yapımı gibi ne talep edilirse de yapılmaya çalışılacağını dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İkinci önemli husus: Türkmenlerin bulundukları şehirleri, kasabaları, bölgeleri terk etmemeleri. Bu IŞİD belasından kurtulduktan sonra inşallah Türkmenler, asırlarca yaşadıkları topraklara, köylere, kasabalara, şehirlere geri dönmeliler."

Son dönemde saldırıya uğrayan Emirli'ye de 'ciddi bir insani kampanya başlatmak gerektiği'ne karar verdiklerini açıklayan Davutoğlu, "Gerekirse orada bir kamp kurma konusunda elimizden geleni yapmaya karar verdik" diye konuştu.

Kerkük için Türkmen vekillere 'teşekkür'

Davutoğlu, statüsüne karar verilemeyen petrol zengini Kerkük konusunda Türkmen vekillerin farklı siyasi partilere mensup olmalarına rağmen birlikte hareket ettiğini belirtttip, "Kerkük, Türkmenlerin, Arapların, Kürtlerin, bütün hepsinin ortak şehri olarak, güzel bir örnek olarak yaşatılmalıdır. Bu bizim Irak politikamızın esaslarındandır" dedi. 

Davutoğlu, daha önce danışmanlığında döneminde Kerkük'ün önemine vurgu yapıp, “Kerkük küçük bir Irak’tır, Irak da küçük bir Ortadoğu’dur” demişti. 

Kerkük’teki yoğun Türkmen nüfus da Türkiye’nin önem verdiği konuların başında geliyor. Türkmenler, Türkiye dış politikasının önemli argümanlarından biri. Ankara, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanmasına büyük önem veriyor. Kerkük açısından Türkiye için hayati öneme sahip bir diğer nokta ise, Kerkük - Ceyhan petrol boru hattı. 1977’de ilk akışın gerçekleştiği ve yıllık taşıma kapasitesi toplam 70,9 milyon ton olan boru hattı, Ankara - Erbil ilişkileri parlak bir dönem yaşarken Irak petrolünü Türkiye’ye taşıyor.

aljazeera.com.tr, 20.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.