Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal: Tarihten husumet çıkarmak marifet değil

Baykal: Uludere’yi de sorarlar
Başbakan Davutoğlu’nun "Dersim katliamı modern Kerbeladır" şeklindeki sözlerini eleştiren CHP milletvekili Deniz Baykal, hükümeti tarihi olayları siyasi malzeme yapmakla suçladı. Baykal, "O zaman birileri de çıkar 'Uludere'deki katliamı sorar" dedi.

AYDIN- Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Dersim katliamı modern Kerbeladır" sözlerine tepki gösterdi.

Baykal, şöyle konuştu:

“Biz, 1334 yıl önce yaşanmış olayları günlük siyasetimizin çekişmesi için malzeme haline getirirsek söylenecek söz var. O zaman birileri de çıkar 'Uludere'deki katliamın anlamı nedir?' diye sorar.

AYDIN- Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Dersim katliamı modern Kerbeladır" sözlerine tepki gösterdi.

Baykal, şöyle konuştu:

“Biz, 1334 yıl önce yaşanmış olayları günlük siyasetimizin çekişmesi için malzeme haline getirirsek söylenecek söz var. O zaman birileri de çıkar 'Uludere'deki katliamın anlamı nedir?' diye sorar.

ntvmsnbc.com, 16.11.2014

Baykal: Tarihten husumet çıkarmak marifet değil
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, çeşitli ziyaretler için geldiği Aydın’da, partisinin Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim konusundaki açıklamasını değerlendirdi. Baykal, "Tarihten husumet çıkarmak marifet değildir" dedi.

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Aydın’da ilk ziyaretini partisinin il teşkilatına gerçekleştirdi. CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı, CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu ve partililerin katıldığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, CHP’den ayrılan Emine Ülker Tarhan’ın kurmuş olduğu Anadolu Partisi’yle ilgili düşüncelerini aktardı. Baykal şöyle konuştu:

"Böyle bir noktaya gelmemeliydik. CHP’nin ilkelerine, devrimlerine ve değerlerine inanan insanlar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çatısı altında kendi aramızda tartışarak, kendi aramızda mücadelemizi sürdürerek, birbirimizi eleştirerek, gereken noktada beraberliğimizi, dayanışmamızı ortaya koyarak hayata geçirmeye devam edebilseydik. CHP içerisinde bazı arkadaşlarımızın ayrışma ihtiyacı hissetmiş olmalarından üzüntü duyuyorum ve bu ayrışmanın kalıcı olacağına da inanmıyorum. Sürekli olacağına inanmıyorum. Er geç yaşanan olaylardan hepimiz dersler alacağız ve gerekli değerlendirmeleri yapacağız. Bununla birlikte ayrışmanın uygun olmadığını göreceğiz ve aslında da bunu görüyoruz. Ben gördüğümüzü düşünüyorum. Ama birileri bunu yaşayarak öğrenme durumunda olabilirler. Gönül isterdi ki böyle bir ayrışma olmasın. Ama şimdi biz bu ayrışmayı da değerlendirerek ve oradan sonuçları alarak, ama CHP’nin birliğine, bütünlüğüne sahip çıkarak, CHP çatısı altında mücadelemizi sürdürmekteyiz. CHP’yi başarıya ulaştırmalıyız"

’DEVLETİN VARLIĞINI KORUMAK İÇİN VERDİĞİ MÜCADELEDİR’

Kerbela ile Dersim olayları hakkında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun özür dilemesinin parti görüşü olup olmadığına ilişkin soruya ise Baykal, bunun bir tuzak olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu konuda bir hüküm vermem uygun olmaz. Bu konuyla ilgili kendi anlayışımı söyleyebilirim. Bizim, bize karşı kurulan tuzaklara düşme konusunda bu kadar özensiz, bu kadar dikkatsiz olmamaya ihtiyacımız var. Dünyada bütün ülkelerin, bütün milletlerin tarihlerinde yaşanmış çok acı olaylar vardır. Ya var olacaksın, ya da yok olacaksın. Ayakta kalma mücadelesi çok büyük bedelleri beraberinde getirmiştir. Bugün bağımsız bir ülkede yaşıyorsak, bayrağımızı dalgalandırabiliyorsak, minarede ezanımızı bütün bu coğrafyada söyleyebiliyorsak kolay mı bu? Bu bir varlık mücadelesi gerektiriyor. O mücadeleyi vermişiz. Verirken bize büyük haksızlıklar yapılmış, zulümler yapılmış. Neler çekmişiz. Varlığımızı korumak için zaman zaman biz de bir takım üzüntü verici olayların içine girmişiz. Bu tarihin bir parçası. Tarihte yaşanmış olayları güncel siyasetin içine, güncel siyasetin sıcak rekabetinin içine malzeme yapmak yakışır mı? Tarihten husumet çıkarmak marifet değildir. Tarihten husumeti her sorumsuz insan çıkarabilir ama devlet adamlarının görevi, tarihten husumet çıkarılması değildir. Yaşanmış acı olayların muhatabını iyi bilelim. Bugünün Türkiye’sinde bir siyasi parti bunun muhatabı sayılabilir mi? Bu, devletin kendini ayakta tutma, varlığını korumak, bütünlüğünü korumak mücadelesidir. O zaman Türkiye tek partili rejim içinde. O tek partinin içinde bugün siyaset yapanlarının tümünün siyasi ataları, dedeleri de var. Başbakan çıkıyor diyor ki, ’Dersimde yaşananlar modern Kerbaladır.’ O faciayı günümüzdeki olaylara taşımanın anlamı ne? Birileri de çıkıp, ’Uludere de yaşananlar modern Kerbaladır’ dese, üstelik Uludere’de yaşananlar bugünün siyasetinin parçasıdır. Sen iktidardasın, senin zamanında yaşandı. Sen yaptın bunları ve siyasi sorumluluğu var. Hala aydınlatılmadı."

’CUMHURBAŞKANI ANAYASAYI HİÇE SAYIYOR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasayı hiçe saydığını öne süren Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Önümüzde bir seçim var. Bu seçim çok çok önemli. Şu anda Türkiye’de çok büyük bir terslik var. Anayasal rejimimiz fiilen, anayasamızın öngördüğü hukuki, meşru çerçeveyi zorlayan bir durum ortaya koyuyor. Başkan olmak isteyen bir kişi olarak Erdoğan Cumhurbaşkanı olmuştur ve yeni bir rejim arzusuna göre Türkiye’yi yönetme arzusundadır. Önümüzdeki seçimlerde anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde ederek bu fiili durumu, bu emrivakiyi, anayasa değişmeden elde ettiği bu başkanlık modelini hukukileştirmek arzusundadır."

Deniz Baykal daha sonra Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu makamında ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgi aldı. Baykal, Aydın ziyaretinin ardından Afyon’a hareket etti.

 

Hürriyet, 16.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.