Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Amacı aşan ifadeler ve disiplin tecavüzü

Amacı aşan ifadeler ve disiplin tecavüzü

Balyoz'da 62 sanığın yeniden yargılandığı davada tanık olarak ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök , darbe planı yapıldığı iddia edilen seminerin ses kayıtlarının kendisine de geldiğini, amacı aşan ifadeler bulunduğu için incelenmesini istediğini söyledi. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da  seminerde disiplin tecavüzü olduğunu belirtti

Balyoz'da, Yargıtay'ın bozmasından sonra 62 sanığın yargılandığı davaya bugün devam ediliyor. Tanık olarak çağrılan eski Başkanı Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman Balyoz Davası'nda 2. kez tanıklık için adliyede ifade verdi. 

Özkök, bu kayıtları dinledikten sonra darbe dedikoduları geldiği konusunda eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’a sorduğunu, Doğan’ın da yalanladığını anlattı. Bazı sanıkların Özkök ve Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'a sorduğu sorulara avukatların itiraz etmesi dikkat çekti.

İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanı iddia edilen darbe planları ile ilgili neler bildiğini sordu. Özkök, “Daha evvelki duruşmalarda Ergenekon ve Balyoz’da da söyledim. Ben Balyoz, Oraj gibi planları duymadım” dedi.

Mahkeme Başkanı, Çetin Doğan’ın bir savunmasında, “Hilmi Özkök ile görüşme yaptım. Halil İbrahim Fırtına da vardı. Özkök bana ‘bazı kıpırdanmalar var bu nedir?’ diye sordu. Ben de bunların dedikodu olduğunu, meşru zeminde olduğumuzu söyledim. Somut bir şey olup olmadığını sordum. ‘Yok’ dedi. O zamana kadar arkadaştık. Arkadaşlığımız sona erdi” ifadelerini kullandığını hatırlattı. 

ELİMDE MEŞRU BELGE OLSAYDI

Özkök, “Bu olay doğrudur. Konuşmalar birebir olmayabilir. İhbar mektupları geldiğini söyledim. Açıkça yüzüne karşı sordum. Kendisi de böyle şey olmadığını söyledi. Elimde meşru belge olsaydı yasal işlemi yapardım. Doğru yaptığımı düşünüyorum” diye cevap verdi.
 

Mahkeme Başkanı, “Geçen duruşmada duyumlar aldığınızı söylemiştiniz, kimlerden aldınız?” diye sordu. Sivillerden ve imzasız mektuplar şeklinde geldiğini belirten Özkök, “Dedikodu olarak değerlendirdim. Ciddi olduğuna dair bilgi edinmedim” dedi. 

İhbarı gönderenlerin isimlerini hatırlayıp hatırlamadığı sorulan Özkök, “Hayır. Zaten sahte isimlerdi” cevabını verdi. 

AMACINI AŞAN İFADELER

Gazetelerde çıkan bazı ifadelerinde, "Bana bir CD geldi. Kaynağını bilemediğim bu CD’de amacını aşmış ifadeler tespit ettim. Kara Kuvvetleri Komutanı’ndan incelemesini talep ettim" dediği hatırlatıldı.

Özkök, “Gazetelere değil, mahkemede ifade etmiştim. CD, ses kaydıydı. Seminerde Çetin Doğan’ın konuşması olduğu iddia edilen kayıtlardı. Bu CD’de amacını aşan ifadeler olduğunu ve incelenmesini istedim. Meşru bir tarafı yok. Sıradan bir CD ama kuvvet komutanına inceleyin dedim” diye açıkladı.
 

SEMİNER KONUSUNDA BİLGİSİ YOK 

Seminer konusunda bir bilgisi olmadığını ifade eden Hilmi Özkök, “Sadece CD geldi” dedi.

Mahkeme başkanının, “Ergenekon’da verdiğiniz ifade de ‘Seminerin yapılmasını emrettim ancak amacını aşan şekilde ifadeler yer aldığı bilgisi geldi. Ben de KKK incele dedim’ ifadeniz hakkında ne diyeceksiniz?” sorusu üzerine Özkök, “Katılıyorum. Aynen öyle dedim” diye konuştu.

Duruşma savcısı, “İnceleme neticesinde ne çıktı?” diye sordu. Özkök, “Yoğun dönemlerdi. Geri dönüş olduğunu hatırlamıyorum” cevabını verdi.
 

AVUKATLARDAN SORU SORAN SANIKLARA TEPKİ 

Özkök, üye hakimin, “Bahsettiğiniz CD şu an Genelkurmay arşivinde mi?” sorusuna bilmediğini söyledi. Duruşma savcısı, “CD’nin tamamını dinlediniz mi?” sorusunu yöneltti. Özkök, “Tamamını dinlemiş olmam gerekir. 11 - 12 sene öncesi tam aklımda değil. Ama sayın Çetin Doğan’ın kabul ettiği konuşmalar. Detaylı olarak hatırlamıyorum” diye konuştu.

Sanık Ali İhsan Çuhadaroğlu, “Ergun Saygun mahkemede, Aytaç Yalman’a seminer ses kayıtlarını dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ün verdiğini kaydetti. Size gelen ses kasetleri yasal ses kaydı mıydı? Ses kaydı resmi olarak alındı mı?” sorusunu sordu. Özkök, bilgisi olmadığını belirtti. 

TERÖRİST EYLEMİ DUYMADIM

Çuhadaroğlu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un terör örgütü lideri, kendilerinin de terörist olarak gösterildiğini, kendilerinin terörist bir eylemini duyup duymadığını sordu. Özkök, “Hayır” cevabını verdi.
 

Sanık Çuhadaroğlu’nun ABD’li bir uzmanın hükümetle anlaşılıp Türk ordusunun devre dışı bırakılacağını söylediğini belirterek sorusunu uzatması üzerine bazı avukatlar itirazda bulundu. Mahkeme başkanı da direkt konuyla ilgili soru sorulmasını istedi. Avukatların bazı sanıkların sorularına da itiraz etmeleri dikkat çekti.

YALMAN: DİSİPLİN TECAVÜZÜ VARDI

Hilmi Özkök’ün ardından eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da tanık olarak dinlendi. Yalman da ifadesinde, “Balyoz ile ilgili bir istihbarat almadım. Bilgi ve belgeye sahip değilim” dedi.

Dava ile ilgili hususları dava açıldıktan sonra basından öğrendiğini tekrarlayan Yalman, “Darbeyi engellemem söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Yalman’a gazetelerde darbeyi engellediğini söylediğine dair ifadeler olduğunu hatırlattı. Yalman, “Bu tamamen düzmecedir, yalan haberdir. Ben darbeyi engellememiş olsam ve işlem yapmasam suç işlemiş olurum” diye konuştu.

Duruşma savcısı, “Tanık Özkök semineri incelemesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na talimat verdiğini söyledi. İnceleme yapıldı mı?” diye sordu. Bu soru üzerine bazı avukatlar araya girerek, “Özkök semineri değil kendisine gelen CD’deki ses kaydının incelenmesini istediğini söyledi. Bu soruya itiraz ediyoruz” dedi.
 

YALMAN: BALYOZ SEMİNERİNDE DİSİPLİN TECAVÜZÜ GÖRDÜM 

Duruşma savcısı ise kendisinin böyle anladığını belirtti. Mahkeme heyeti itiraz nedeniyle değerlendirme yaptı ve sorunun sorulmasına karar verdi. Savcı da sorusunu tekrarladı. Yalman, “Hayır yapmadım. Ben kendi duyumlarım ve tespitlerimden sonra inceleme yaptım. Genelkurmay Başkanı bana emir vermedi. Ancak bazı konularda bilgilendirdi. Benim belli temaslarım oldu seminer sonrasında. Ses kayıtları ile ilgili değil, seminerin tamamı ile ilgili incelemelerim oldu. Hilmi Özkök, seminer kayıtlarının geldiğini ve rahatsız edici hususlar olduğunu belirtti. Beni bilgilendirdi. Ben de bilgi almıştım. Seminerin emirlere ne kadar uygun olup olmadığı hususunu inceledim. Bazı farklılıklar olduğunu gördüm. Gereğini yaptım. İkaz ettik ilgili arkadaşları. Hukuka itaatın esas olduğunu söyledim. Disiplin ihlali ile karşı karşıya olduğunu gördüm. Ben seminerin içeriğini 2010 yılında basından öğrendim” dedi. 

EMASYA PLANI  

“İhlal edilen kural neydi?” sorusuna Yalman, “Egemen planı oynanmalıydı. Ancak 1. Ordu ‘EMASYA’ planı uygulansın’ diye teklif etti. Ben de EMASYA değil Egemen oynansın dedim. Ben katılamadım. Sonra EMASYA planının uygulandığını söylediler. Ben İstanbul’a gittim. İlgili arkadaşlarla konuştum. Disiplin tecavüzü olduğunu gördüm. İkazda bulundum. Genelkurmay Başkanı'na bilgi verdim” ifadelerini kullandı. 

'SEMİNERDE SES KAYDI ALINMASI OLAĞAN DEĞİL' 

Duruşma savcısının, “Seminerlerde ses kaydı alınması olağan mıdır?” sorusuna Yalman, “Pek olağan değildir” diye cevap verdi.

Avukat Hüseyin Ersöz, “Seminerdeki planın uygulanmasının Balyoz ile bağlantısı var mı?” diye sordu. Yalman, “Balyoz planını bilmiyorum. Benim o gün EMASYA planının oynanmaması emrim o günün siyasi ve sosyal şartları ile alakalı. Balyoz planı ile bunun alakası yok. Balyoz ile ilgili bilgiye sahip değilim” diye konuştu.

DARBE EMARESİ ALMADIM

Bir avukatın “Bir darbe planı emaresi aldınız mı incelemeleriniz sonucunda?” sorusuna Yalman, “Almadım. Almış olsam zaten gereğini yaparım” dedi. 

Yalman, Özkök'ün incelenmek üzere kendisine CD verip vermediğini sorusuna ise 'hayır' cevabını verdi.

Özkök ve Yalman ifadelerinin ardından adliyeden ayrıldı.

İLK CELSEDE 25 BERAAT 

Geçen haziran ayında ilk celsesi görülen duruşmada Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda 25 sanık hakkında beraat, 62 sanık hakkında ise Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararı doğrultusunda değerlendirilmek üzere dosyanın ayrılmasını kararlaştırdı. Mahkeme, sanıklardan hayatını kaybeden Halil Yıldız hakkındaki davanın ise düşürülmesine hükmetti. 

ANA BALYOZ DAVASINDA İFADE VERMİŞLERDİ 

Öte yandan Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararının ardından 236 sanıklı Balyoz Ana Davası'nda geçtiğimiz hafta yeniden yargılanmasına başlanmış, dava kapsamında eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın "tanık" sıfatıyla dinlenmişti.

Duruşmada eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. 'Balyoz', 'Suga', 'Oraj' gibi planların hiçbirini duymadım. Balyoz'u basından duydum. Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. Bazı dedikodular geldi ama bunlar kimse hakkında dava açılacak, soruşturma açılacak kadar ciddi değildi" derken, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ise, "Balyoz planına ilişkin istihbarat almadım. Belge ve bilgiye sahip değilim. Basından öğrendim. Bu konu ile ilgili bu hareketin engellenmesi hususunda girişimim olmadı" diye konuşmuştu.
 

450 KİŞİLİK SALONDA GÖRÜLDÜ

Balyoz Davası'nda aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından bozulan 62 sanığın yargılandığı dava 5 Şubat 2015 tarihine ertelendi. Her iki Balyoz Davası arasında bağlantı bulunduğunu belirten mahkeme, dijital verilerle ilgili rapor alınmak üzere her 2 dosyanın ana dava üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

Sabah saatlerinde Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görülmeye başlanan ve 26 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada, geçtiğimiz hafta Balyoz Ana Davası'nda tanık olarak ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman "tanık" sıfatı ile dinlendi.

Tanıkların ifadelerinin ardından sanıklara ve avukatlarına tanık beyanlarına ve bilirkişi listesine bir itirazı olup olmadığına, dijital verilere ilişkin tespit edilmesini istedikleri hususların olup olmadığı soruldu. Sanıklar ve avukatlarının beyanlarının ardından duruşma savcısı mütalaasını sundu.

DOSYA, ANA DAVA ÜZERİNDEN BİLİRKİŞİYE GÖNDERİLDİ

Savcı, ana dosyada bilirkişi raporunun aldırılması kararı verildiği, bu dosyada ise bilirkişi raporunun aldırılması yerine ana davada alınacak bilirkişi raporunun bu dosyaya da eklenmesine karar verilmesini talep etti. Savcının mütalaasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün ifadesinin SEGBİS yoluyla alınması amacıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar verdi. Her iki Balyoz Davası arasında bağlantı bulunduğunu belirten mahkeme, dijital verilerle ilgili rapor alınmak üzere her 2 dosyanın ana dava üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

BİLİRKİŞİLERE 2 AY SÜRE VERİLDİ

Dijital verilerle ilgili rapor aldırılması için dosyanın 3 kişilik heyete gönderileceğini belirten mahkeme, sanıklar ve müdafilerine İTÜ tarafından bildirilen öğretim görevlilerinin bilirkişi olarak seçilmesine itirazları olup olmadığını dilekçe ile bildirmeleri için 1 hafta süre verilmesine hükmetti.

Bilirkişilere incelenecek dijital verilerin sayısı, talep edilen incelemelerin kapsamlı olması nedeniyle 2 ay süre veren mahkeme, suça konu Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 5 Nolu Harddisk, 1 Nolu CD ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen flash bellek, 11, 16, 17 Nolu CD'ler ile taraflarca incelenmesi talep edilen 3 ve 10 Nolu CD'lerin emanetten celp edilerek bu dijital verilerle sanıklar ve müdafiilerince dosyaya sunulan raporlar ve bilirkişilere sorulması talep ettikleri hususları içeren tüm dilekçe örneklerinin İTÜ tarafından bildirilen ve bu listeden seçilecek 3 kişiye gönderilmesine karar verdi.

"TÜM RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİLERİN GİDERİLECEK DEĞERLENDİRME YAPILSIN"

Bilirkişilerden kendisine teslim edilen dijital deliller, bilirkişi raporları, bilimsel mütalaalar ve dilekçeleri inceleyerek tüm raporlar arasındaki çelişkilerin giderilecek şekilde değerlendirme yapmasına karar veren mahkeme, dijital delillerde son kullanıcı, dokümanların oluşturulma tarih ve saat bilgisi, dokümanın kimin tarafından oluşturulduğu, doküman üzerinde işlem yapan son yazar bilgisi, son kayıt edilme zamanı, son kayıt eden, şirket bilgisi, kaç kez işlem yapıldığını gösteren verilerde sonradan değişiklik yapılarak, gerçeğe aykırı şekilde değişiklik yapma ihtimalinin bulunup bulunmadığının belirlenmesini istedi.

BİLİRKİŞİYE SORULAR

Mahkeme heyeti, 2003 yılında oluşturulmuş bir belge ile 2007 yılına ait bir yazılımla açıldığında söz konusu belgenin özgün halinin de 2007 yılına ait yazılıma dönüşüp dönüşmeyeceği, "Calibri" ve "Cambria" fontlarının yer aldığı Microsoft Office programının dünyada ve Türkiye'de ilk kez ne zaman piyasaya sürüldüğü, TÜBİTAK görevlilerince 20 Ocak 2014 tarihli raporda 5 Nolu Harddiskte bulunduğu belirtilen Melissa virüsünün diğer CD'ler ve Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de de olup olmadığı, bu virüse virüs koruma programı yüklü olan bilgisayarlarda rastlanıp rastlanamayacağı ve Melissa virüsünün ilk olarak hangi tarihte ortaya çıktığının sorulmasını istedi. Tanıklardan Mehmet Ali Şen'in beyanı dikkate alınarak, bu hard diskte formatlama yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte yapıldığının tespitinin mümkün olup olmadığı, formatlama yapıldıktan sonra eski bilgilerin görülmesinin veya kurtarılmasının mümkün olup olmadığının bilirkişilere sorulmasına karar veren mahkeme, suça konu belgelerin Harddiskin hangi sürücüsünde kayıtlı olduğu, Harddiskin D ve C sürücülerinin sadece birinin formatlanmasının mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Sanıklardan Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de silinmiş belge bulunup bulunmadığı, silinmiş belgelerin geri getirme imkanı olup olmadığı, var ise bu işlem yapılarak USB'de suç konusunu oluşturan belgeler dışında sanık Hakan Büyük'le ilgili şahsi belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesini isteyen mahkeme, CD'ye kayıt yapılırken bilgisayarın tarih ayarı ile oynanarak eski tarihli CD elde etmenin mümkün olup olmadığı, 5 nolu Harddiskte 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra aktarılmış dosya bulunup bulunmadığı, var ise bu dosyalarının hangisinin olduğunun belirlenmesine karar verdi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme ayrıca, tüm sanıklar ve müdafilerince dijital verilerle ilgili olarak dosyaya sunulan dilekçelerde belirtilen dijital verilere ilişkin açıklanması istenen hususlar konusunda da rapor düzenlenilmesini istedi. Duruşma, 5 Şubat 2015 günü saat 09.30'a ertelendi. 

Taraf, 10.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.