Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > AB yavaş büyüyor

AB yavaş büyüyor
AB Komisyonu, Sonbahar Ekonomik Tahmin Raporu’nu açıkladı. Rapordaki veriler Avrupa ekonomisi için pek iç açıcı değil.

Basın mensuplarının karşısına geçen AB Komisyonu’nun başkan yardımcısı, aynı zamanda istihdam, büyüme ve rekabetten sorumlu üyesi Jyrki Katainen ile Komisyon'da ekonomik işlerden sorumlu Pierre Moscovici pek olumlu bir rapor sunamadı.

Euro krizinden sonra toparlanma sürecinin yavaş ilerlediği belirtilen Sonbahar Ekonomik Tahmin Raporu’na göre, Avrupa ekonomisinde 2014 için öngörülen büyüme hızı yüzde 1,3’e çekildi. İlkbahardaki rapora göre, 2014 için yüzde 1,6’lık bir büyüme hızı öngörülüyordu.

2015 öngörüleri de parlak değil. Özellikle de Euro Bölgesi’nde. Üye ülkelerin ortalama büyüme hızının gelecek yıl yüzde 1,1’de kalacağı tahmin ediliyor. 2016 için ise hafif bir hareketlenme bekleniyor. AB Komisyonu’nun Finlandiyalı üyesi Katainen bu yavaş gelişmenin nedenlerini şöyle açıkladı:

“Öncelikle krizden de önce bilinen derin yapısal sorunlar var. İkincisi, kamusal ve özel borçlar çok yüksek. Üçüncüsü, Euro krizi nedeniyle finans piyasalarında gerginlik yaşanıyor. Ve dördüncü neden de bazı üye ülkelerde reformların ya gayet tedirgin bir şekilde uygulanması ya da hiç uygulanmaması.”

Alman ekonomisi de ağır

Avrupa Birliği’nin örnek üyesi Almanya’da da durum eskisi gibi çok iyi değil. 2014’te Alman ekonomisinin durgunluğun eşiğinden döneceği kaydediliyor. Ekonomik büyüme yüzde 1,3’te kalırken, gelecek yıl da aynı düşük seviyede seyredecek ve AB Komisyonu’nun öngörüsüne göre ancak 2016’da tekrar canlanma belirtisi gösterecek.

Bu nedenle Almanya konjonktür lokomotifi rolünü ancak kısıtlı bir şekilde yürütebilecek. Komiser Katainen de bu şartlar altında altyapıya ve eğitime yatırım yapılması tavsiyesinde bulundu.

Fransa'da durum kötü

Ancak asıl karanlık tablo, Fransa'da. Euro Bölgesi’nin ikinci büyük ekonomisinde büyüme hızının bu yıl ve gelecek yıl yüzde 1’in altında kalacağı tahmin ediliyor. Bu ise devlet borçlarının eritilmesi yönündeki çabaları karşılamaya yeterli değil. Öte yandan devletin yeniden borçlanması da hızla devam ediyor. 2016 yılına kadar yeni borçlanmanın gayrı safi milli hasılanın yüzde 4,7’sine yükseleceği öngörülüyor. Dolayısıyla Fransa, Avrupa İstikrar Paktı’nın şart koştuğu yüzde 3’lük sınırın yakınına bile yaklaşamıyor.

AB Komisyonu’nun Fransa’ya borçlarını eritmesi konusunda zaman tanıyıp tanımayacağı, tanırsa ne kadar süre verileceği bilinmiyor. Komisyon'un ay sonuna kadar Paris’in sunduğu bütçe taslağını değerlendirmesi gerek. Brüksel’den bir ihtar gelmesi beklenmiyor, ancak Fransa için inandırıcı bir tasarruf ve reform politikasının ne gibi önlemler içermesi gerektiği, şu anda net değil.

AB Komisyonu'nun ekonomik işlerden sorumlu üyesi ve Fransa'nın eski maliye bakanı Moscovici, Avrupalı politikacıların harekete geçmesi gerektiği görüşünde. Moscovici, “Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde seçmen tedirgin edici bir mesaj verdi ve ekonomik kalkınma ile istihdam istediğini vurguladı. Bu yüzden Komisyon Başkanı Juncker’in bizi ‘son şans komisyonu’ olarak nitelendirmesi yerinde bir tespit. Önümüzdeki beş yıl içinde ekonomik büyüme ve istihdam için gayet açık bir irade ve kararlı icraatler sergilenmezse, insanlar Avrupa projesinden şüphe duymaya başlayacak. Bu yüzden Avrupa’daki politikaya yeni bir boyut katmamız lazım. İstikrar gerekliydi ve hâlâ gerek - şimdi daha fazla dinamizme ihtiyacımız var” diye konuştu.

Daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Moscovici, Paris hükümeti ile aynı çizgiyi sergiliyor. Avrupa Komisyonu da Başkan Jean-Claude Juncker’in duyurduğu ancak ayrıntıları henüz bilinmeyen 300 milyar euroluk yatırım paketinin gereken ivmeyi sağlayacağını umuyor.

Olumlu gelişmeler

Katainen ve Moscovici’nin sunduğu Sonbahar Ekonomik Tahmin Raporu, olumlu gelişmeler de içeriyor. Örneğin İrlanda ekonomisi yüzde 3,6’lık gibi göz kamaştırıcı bir oranda büyüme kaydetti. İspanya da yavaş yavaş düzlüğe çıkma sinyalleri veriyor. İspanyol ekonomisinin gelecek yıl yüzde 1,7 büyümesi öngörülüyor. Ancak ülkedeki işsizlik oranı yüzde 20’nin epey üzerinde seyrederek karanlık bir görüntü veriyor.

Genel olarak Euro Bölgesi’ne bakıldığında işsizlik oranlarının gelecek iki yıl zarfında çok az gerileyeceği ve yüzde 10’un üzerinde seyretmeye devam edeceği de belirtiliyor. Komisyon işsizlikle mücadele için, iddialı yapısal reformlar ve kamusal alanda yatırımlar yapılması gerektiği görüşünde. Ancak dünyanın önde gelen ekonomik güçleri arasında neden Euro Bölgesi’nin en düşük ekonomik büyüme hızına sahip olduğu sorusuna AB Komisyonu’nun istihdam, büyüme ve rekabetten sorumlu üyesi Katainen de tatmin edici bir cevap veremiyor. Bir yanda Ukrayna’dan Ortadoğu’ya kadar uzanan kriz kuşağının Avrupa’yı özellikle etkilediğini belirten Katainen, bazı Birlik üyelerinin de, geçmişte kendilerini olduklarından daha güvende sandıklarını vurguluyor ve sonuçta Euro Bölgesi'nin de ancak üyelerinin toplamı kadar güçlü olabileceğini kaydediyor.

dw.de, 04.11.2014

AB, büyüme tahminini açıklıyor

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Sonbahar Ekonomik Tahminler raporunu bugün açıklıyor.

Raporda, AB üyesi 28 ülkede büyüme, işsizlik ve bütçe açığına ilişkin tahminlere yer veriliyor. Üye ülkeler ekonomi politikalarına yön verirken rapordaki verileri temel alıyor.
AB Komisyonu'nun iki yeni üyesi de raporun tanıtımında hazır bulunacak. Finlandiya'nın temsilcisi Jyrki Katainen komisyonun istihdam ve büyüme ve rekabetten sorumlu üyesi. Komisyonda ekonomik işler ise Fransa'nın eski maliye bakanı Pierre Moscovici'nin uhdesinde bulunuyor. Fransa, bütçe açığı gayri safi milli hasılaya oranı euro kriteri olan yüzde 3'ü aşan ülkeler arasında yer alıyor.
Almanya'da hükümetin dün açıkladığı sonbahar tahmin raporu ise gayri safi milli hasılada büyüme oranını yüzde 1,8'den yüzde 1,2'ye revize ediyor. Buna karşılık 2015'te 42 milyon 800 binle istihdamda rekor kırılması bekleniyor.

Uzmanlar, Angela Merkel başbakanlığındaki hükümetin başlattığı muhtelif uygulamaların yatırımları olumsuz etkilediği görüşünü savunuyor. Asgari ücret, çalışmayan annelere emeklilik hakkı ve 63 yaşında emeklilik uygulaması ekonomik canlılığı frenleyen faktörler arasında anılıyor.

dw.de, 04.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.