Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > HDP, DBP ve DTK’dan ortak açıklama

 HDP, DBP ve DTK’dan ortak açıklama

HDP ve DBP ile DTK’dan Kobani eylemleriyle ilgili ortak açıklama yapıldı. IŞİD tehdidinin hükümet ile birlikte bertaraf etmek istenildiği vurgulanan açıklamada, “Hiç kimse hiçbir yerde birbirine karşı asla şiddete başvurmamalı” denildi. Açıklamada, KCK’ya da çağrıda bulunuldu.

HDP - DTK - DBP Eşbaşkanları ve Eşsözcüleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Hatip Dicle, Selma Irmak, Kamuran Yüksek, Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, ortak yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Kobani'ye yönelik IŞİD kuşatması nedeniyle yaşanan gelişmelerin vahim boyutlara ulaştığı belirtilerek, "Kobani'deki durumun kritikliği halen sürmektedir. IŞİD ağır silahlarla Mürşitpınar Sınır Kapısını da ele geçirmek üzere kesintisiz saldırılarını sürdürmektedir. Koalisyon güçlerinin hava saldırıları ancak kısmi etki yaratmaktadır ve sonuç almaktan uzaktır" ifadelerine yer verildi.

Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesinin yaratacağı insani, vicdani ve siyasi sonuçlara işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

'HÜKÜMET İLE BİRLİKTE ÇALIŞARAK'
"Bizler hem ülke içinde, hem de dışında halklarımıza yönelen tehdidi hükümet ile birlikte çalışarak bertaraf etmek istiyoruz. Kobani'nin şu anda tek nefes borusu olan Türkiye sınırının sürekli açık tutulmasının hayati derecede önemine bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Zaman zaman sorunlar ve aksamalar yaşansa da Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Kobani'ye insani yardımların geçişine izin veriliyor olmasını, yaralıların sınırın bu tarafına alınıyor olmasını önemli ve olumlu bir tutum olarak değerlendiriyoruz. Kobani'ye her türlü desteğin sağlanabilmesinin önünün açılması için karşılıklı güven ortamının oluşmasına herkesin katkı sunması gereğine de inanıyoruz. Şu anda bütün gelişmelerin merkezi ve nedeni olan Kobani'deki durumun düzelmesi için diyaloğa ve sağduyuya dayalı ilişkileri ilerletmek için çaba sarf ediyoruz."

‘ÇATIŞMA YARATMAK İSTİYORLAR’
Kobani konusunda halkın sokağa çıkarak sahiplenme ve kamuoyu yaratma tutumunun gerekli ve anlamlı bulunduğu belirtilen açıklamada, "Ancak anlaşılıyor ki; halkın sokağa çıkmasını bekleyen ve daha önceden hazırlığını yaparak pusuya yatan mekanizmalar bu ortamı fırsat bilerek ciddi bir iç çatışma yaratmak istemektedirler. Bunların kim olduğunu somut olarak bilmesek de, provokasyonu yapanların çözüm sürecinin yükünü omuzunda taşıyanlar olmadığı kesindir" değerlendirmesinde bulunuldu.

‘ŞİDDETE BAŞVURULMAMALI’
"Bu kaotik ortamda hem Kobani'yi yalnız ve sahipsiz bırakmayacak, hem provokasyona zemin sunmayacak, hem çözüm sürecini ayakta tutacak, hem de halklarımızı saldırılardan koruyacak sağduyulu politikalar oluşturmak zorundayız" ifadeleri kullanılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Bu çerçevede dün yaptığımız açıklamayı ve çağrıyı bir kez daha yineliyoruz: Hiç kimse hiçbir yerde birbirine karşı asla şiddete başvurmamalı, şiddet araçlarını kullanmamalıdır. Özellikle Bingöl'de Emniyet Müdürüne yapılan saldırı ve sonrasındaki çatışma ve yaşanan ölümler bütün kaygıları artıran ciddi bir gelişmedir. Bingöl'deki bu vahim olayın bütün taraflarca her yönüyle soruşturulmasının önemine dikkat çekmek istiyoruz. Bu ve benzeri olaylar, bütün gidişatı tümden olumsuz bir yöne çevirebilecek potansiyele sahiptir.

Bu vesileyle; bütün gerilim ve yaşanan acı olaylara rağmen, Sayın Öcalan'ın da katkısı ve çağrısı dikkate alınarak Hükümetin Kobani konusunda attığı olumlu adımlara (sınırdan yaralı ve insani yardım geçişinin kolaylaştırılmasına ek olarak) devam etmesini, güvenlik güçlerinin göstericilere dönük şiddet kullanmasının önüne geçilmesi, provokatörlerin örgütlediği sivil grupların halka dönük saldırılarının mutlaka önlenmesi ve tansiyonu düşürecek mesajların verilmesi hususlarında daha özverili davranmasını bekliyoruz.

KCK YÖNETİMİNE DE ÇAĞRI
KCK yönetiminin de sürecin önünü açacak tedbirleri alarak, gösteri yapan grupların şiddet kullanmamaları çağrısını tekrar yapmalarını, silahlı eylemleri ciddiyetle soruşturmalarını ve önüne geçecek tedbirleri almalarını, tansiyonu düşürecek şekilde bir gayret içinde olmalarını diliyoruz. Basının da partimize ve yöneticilerimize dönük hakaret ve tehdit dili yerine daha mutedil bir dille meselelere yaklaşmasının bu çabalarımıza katkı sunacağına inanıyoruz."

Ciddi bir katliam ve provokasyon zeminini önlemenin birlikte mümkün olduğu vurgulanan açıklamada, "Bunu yaparken Kobani'ye de sahip çıkarak ve sorunları diyalogla çözerek ilerlemek de mümkündür. Bu vesileyle çağrımızın ciddiyetle ele alınmasını özellikle herkesten ve bütün kesimlerden rica ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

ntvmsnbc.com, 10.10.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.