Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Artık polis ve asker kalkan kullanmayacak, gereği neyse yapacakErdoğan: Artık polis ve asker kalkan kullanmayacak, gereği neyse yapacakCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da Karadeniz Teknik Üniversitesi 2014-2015 akademik yılı açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Artık ne polisimizin ne askerimizin kalkanla bu işin önüne geçmesi mümkün değil.Gereği neyse askerimizde polisimizde onu yapacaktır." dedi.İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Kobani'den kaçanlara evini açan, ekmeğini paylaşan Türkiye'dir. Ve biz çok akılcı çözüm önerilerini dünyanın güçlü ülkelerinin hepsine verdik. İşte ben son BM genel kurulunda konuşmamda dile getirdikten sonra BM Güvenlik Konseyi'ndeki davette hepimize konuşma imkanı doğdu. Orada da bu işi çok açık net gündeme getirdim. Fakat bizim bu söylediklerimiz öyle zannediyorum ki bir kulaktan giriyor bir kulaktan çıkıyor. Bizim sınırımız Irak ve Suriye'de 1300 kilometre. Burada tehdit altında olan heran biziz. Biz şu anda 1,5 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken Avrupa'nın tamamında 130 bin mülteci var. Amerika vesaire oradan var mı yok. İşte ben sadece havadan bombalarım… Bunu söyledik, havadan bombalamakla çözemezsiniz dedik. Siz havadan bombalıyorsunuz, o ise tanklarıyla toplarıyla yürüyor. BÜTÜN AĞIR SİLAHLAR BU KADAR İNSAN EVLERİNDEN ÇIKIYOR GEREĞİ NEYSE ASKERİMİZ DE POLİSİMİZ DE ONU YAPACAKTIR HALA KALKAN MI TUTUCAK? Artık bunu yapmak durumundayız. Kamu binalarını yakacaklar, hastaneleri yakıyorlar, kamu araçlarını, bindiği otobüsü yakıyor. Oradaki kürt vatandaşlarımızın, onların da araçlarını yakıyorlar. üniversitelerin içinde terör estirmeye çalışıyorlar. Bakıyorsunuz onların başını çeken siyasi de çıkıyor, ben diyor şiddet yapın demedim. Yahu ne dedin sen? dediklerin ortada. sokaklara dökülmeyi teşvik ettiniz, şimdi de söylediklerimi nasıl geri alabilirim bunun gayreti içindesin.
Yapılması gereken neyse devlet olarak bunları bütün kurumlarımızla şu anda yapmanın kararlılığı içindeyiz. Bedeli ne olursa olsun, anladıkları dil neyse o dille onlara yaklaşacağız konuşacağız. Bende bir cumhurbaşkanı sıfatıyla böyle konşmak istemezdim. Ama 31 kişinin bu şekilde ölmesi bizi bu noktaya sevk etmiştir. Malum siyasi parti, bir kez daha kendi iradesini ayaklar altına almış, demokratik meşru biz mücadele vermek yerine eski türkiye aktörlerinin oyuncağı haline gelmiştir. Suriye rejimi uçağımızı düşürdüğünde sabırlı hareket ettik ve misliyle karşılık verdik. Suriye'nin onlarca şehrinde hep dünyadaki güç odakları şunu söylediler "kimyasal silah kullanıyor mu kullanmıyor mu?" Kullanıyor. ve çok enteresandır, G-20 zirvesindeyiz. Akşam 20 lider konuşuyoruz. Ve kimyasal silahtan rahatsız oluyorlar, o zaman ölenlerin sayısı 1600. Ama ilginç olan konvansiyonel silahla ölenlerin sayısı 120 bindi. Kimse onu konuşmuyor. Kimyasal silaha karşı ne yapacağız onu konuşuyorlar. Dedim ki, neticesi ölüm olan silah kimyasal silah olsa ne olur konvansiyonel silah olsa ne olur? Siz konvansiyonel silahlara karşı tedbiri tartışmıyorsunuz, kimyasalı tartışıyoruz dedim. Kim veriyor? Hepsi orada, bu işin failleri de orada. Ama hiçbirinin işine gelmiyor. Onlar için buralar aynı zamanda pazar. Bizim buralarda hassasiyetimiz büyük önem arz ediyor. Şu anda da Suriye bu kadar şımarıyorsa arkasındaki gerçek ona bu silahları veren ülkelerdir. Musul IŞİD tarafından işgal edildiğinde, adını verdiğim siyasi parti sesini çıkarmadı. Başkonsolosumuz ve çalışanları rehin alındığında, bazı partiler hükümet niye Irak'a Suriye'ye girmiyor dediler. Yahu biz onların kusura bakmayına rgo olacak ama doluşuna gelmiş olsaydık şu anda 49 vatandaşımız olmayabilirdi. E bunlarda herşey canice, bizim soğukkanlı davranmamız gerekiyordu. 102 gün sabrettik, sağ salim bunları kurtarmamız gerekiyor onun için hassasız, bunların sırtında yumurta küfesi yok, biz öyle değiliz. Ve sağ salim bu 102 günün sonunda 49 kardeşimizi oradan kurtarmış olduk. EFENDİ NASIL KURTARDINIZ? İŞ BİTTİM Mİ ONA BAK Hele hele üniversitelerimizin içerisine ayrımcılık tohumunu atanlara, değerli hocalarım sizlerin çok dikkat etmesi lazım. Bu işin ihyası da inşaası da sizlerin elindedir. Bizim medeniyetimiz malum, hocasına önem veren ona en yüksek irtifayı özellikle tahsis eden bir medeniyettir. Onun için bana bir harf öğretenin kölesi olurum diyen bir medeniyetin çocuklarıyız biz. Sizlerin yetiştirdiği ve yetiştireceği nesil inanıyorum ki bu hassasiyeti hisseden bir nesil olacaktır. Başbakanlığım genel başkanlığım esnasında 77 milyonun kardeşliği için bir çözüm süreci başlattık, kararlılıkla sürdürdük. Bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. 2023 hedefleri 2071 hedefleri hayal değildir. Hürriyet, 10.10.2014 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |