Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Gelişen piyasalar hem gözden düştü hem de borç içinde

 Gelişen piyasalar hem gözden düştü hem de borç içinde

Finansal krizin ardından gelişmekte olan piyasalar uzun bir süre gelişmiş ekonomilerin sorunlarla mücadele etmesi nedeniyle favori oldu. Getiri oranları batı ekonomilerinde eriyip giderken dünyanın daha az gelişmiş olan bölgelerindeki varlıklar dikkat çekici getiriler sunuyordu. Fed, Japonya Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası düşük talep nedeniyle çökme riskiyle karşı karşıya olan ekonomilerini desteklemek amacıyla para pompalarken likiditenin büyük bölümü diğer ülkelere sızdı. Nakit akışı yatırımları artırırken gelişmekte olan piyasalarda da büyümeyi yükselterek çektiği yatırım fonları miktarını yukarıya çekti.

Fed’in eski başkanı Ben Bernanke’nin varlık alım programının küçültülebileceğine dair uyarılarda bulunmaya başladığı Mayıs 2013 tarihinden bu yana yatırımcılar az gelişmiş ülkelerde varlık tutmak konusunda huzursuz. Likiditenin tersine dönüşü kurlarda dalgalanmalara, enflasyon ile faiz oranlarının yükselmesine ve büyümenin kesintiye uğramasına neden oldu. Fed’in Ekim ayında tahvil alımlarını tamamen bitirme yolunda olmasının dolara değer kazandırması gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki baskıyı daha da artırıyor.

Bu durum BRIC olarak bilinen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile Güney Doğu Asya ekonomileri gibi ülkeler başta olmak üzere borç yüklerinin arttığı ülkeler için özellikle endişe verici.

McKinsey Global Institute verilerine göre Güney Doğu Asya’da toplam borç –hükümet, hanehalkı, şirket ve finans sektörü tahvilleri- finansal kriz öncesinde görülen seviyelere doğru yükseliyor.


Gelişmekte olan ekonomilerdeki ortalama borç gelişmiş dünyadaki borç yükü ile karşılaştırıldığında ulusal gelirin yüzdesi olarak daha düşük. Ayrıca bu ekonomiler geliştikçe borç kaldırma kapasiteleri de arttı. Afrika ve Güney Amerika ekonomileri gibi toplam borç yükünün düşük olduğu ve gerilediği ülkelerde dahi ciddi bir stres var.

Kötü haber ise Fed’in faiz artışına giderek politikayı normalleştirmeye başlaması ile doların daha da yükselecek olması. Oxford Economics tarafından yapılan araştırmaya göre gelişmekte olan piyasalardan gelimiş ekonomilere doğru ciddi miktarda sermaye akışı yaşanabilir.


Dolar yükseltikçe dolar cinsinden olan birçok emtia da gerileyebilir. Gelişmekte olan ekonomilerin birçoğu emtiaya bağlı. Bunun yanı sıra dolar cinsinden yüksek miktarda borçlanmaya da eğilimliler. Dolar geliri kaynağının azalmasının geri ödeme yapmayı zorlaştırması yatırımcıların endişelerini daha da artırıyor.

Ebola haberleri, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan sorunlar, Orta Doğu’da yaşanan savaş ve yalnızca Türkiye’de değil bazı diğer ülkelerde de yaşanan iç kargaşalar yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini artırıyor.

wsj.com.tr, 09.10.2014

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.