Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 18 metrekarede binlerce yolsuzluk dosyası var

 18 metrekarede binlerce yolsuzluk dosyası var
AKP döneminde yaşanan yolsuzluklar üzerinde çalışan Kart, 18 metrekarelik odasında binlerce dosya biriktirdi. CHP’li Kart, “En az 80 dosya anayasal darbe boyutunda” dedi
 

TBMM’de 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarına başlayamadı. Milletvekilleri, eski bakanlar hakkındaki iddiaları destekleyen delillerin bulunduğu ekli klasörlerin içeriğindeki bilgilere hâlâ tam anlamıyla ulaşamadı. AKP iktidarının son bir yıllık döneminde yoğunlaşan yolsuzluk ve usulsüzlük tartışmalarına karşın 12 yıldır bıkıp usanmadan olağanüstü bir arşiv hazırlayan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, hemen hemen her gün önemli bir dosyayı gündeme taşıyor. Başkentin rutin gündeminde kaynayan, titiz bir çalışmanın ürünü 100 aşkın klasör ve içindekilerle 1000’i aşan dosyaya durmadan yenileri ekleniyor.


Meclis’teki 18 metrekarelik makam odasında 12 yılın usulsüzlüklerini, yolsuzluk iddialarını, antidemokratik girişimleri, anayasa ihlallerini arşivleyen ve zaman zaman kamuoyu gündemine taşımaya çalışan CHP’nin hukukçu milletvekili Atilla Kart, Meclis’e en erken gelen ve en son ayrılan ender vekillerden. Hafta sonları da Meclis’te çalışan Kart, 12 yıl boyunca 100 aşkın klasörde binlerce dosyayı arşivledi. “Bir süre önce 20 civarında dosyanın Yüce Divan’lık olduğunu düşünüyordum. Ama yanılmışım. Elimdeki en az 80’i aşkın dosya anayasal darbe boyutunda” diyen Kart, elindeki dosyaların güvenliğinden de endişeli.

 

YÜCE DİVAN KAÇINILMAZ


Kart, Taraf’a şunları anlattı: “Bugün aslında yolsuzluk ve hukuksuzluk anlamında bir sıralama yapmak gerçekten zor. 1.5- 2 yıl öncesine kadar AKP kadrolarının, Recep Tayyip Erdoğan’ın ve üst düzey yönetiminin 20 civarında dosyadan Yüce Divan yargılamasının olabileceğini öngörürdüm. Hayır yanılmışım. Neresinden bakarsanız 80 ila 100 dosyadan dolayı bu kadronun anayasal ihlaller, darbeler boyutunda Yüce Divan’da yargılanması kaçınılmaz. Öyle bir arşiv oluşmuş durumda. Burada gördüğünüz dosyalar benim kişisel arşivim değildir. Bu dosyalar, bu arşiv AKP’nin yolsuzluk ve anayasal darbelerle ilgili ihlallerini suç ilişkilerini gösteren bir arşivdir. Bu arşivi topluma mal etmeye çalışıyorum.


Meslekten gelen bir alışkanlığım var, dosya usulü çalışmak. 12 yılın olayları arasında illiyet kurmak bir disiplin olayı. Burada Maksut Serim’in 2003 yılından bu yana Başbakanlık örtülü ödeneğinin başında aralıksız bulunduğuna dair, 1995-96’dan 2002’ye kadar hangi görevleri yaptığına dair dokümanları bulabilirsiniz. Bu çalışmaların daha kapsamlı bir ekip tarafından yürütülmesi gerekiyor. Zaman anlamında yoğunlaşmak konusunda sıkıntı yaşıyorum. Danışmanımın ve sekreterimin günlük bir mesaisi var onlar da olağanüstü özveriyle inanarak yüksünmeden çalışıyorlar.


GENİŞ BİR EKİP LAZIM


17 Aralık aktörlerinden tutun da 22. dönemden başlayarak söylüyorum yakınlaşmak, irtibat kurmak, diyalog kurmak isteyen pek çok dinamikle karşılaşıyorum. Doğrudan veya dolaylı olarak bir tehdit alma durumum olmamıştır ama bir takip altında olduğumu biliyorum. Dosyaların güvenliği ile ilgili endişem var. Bunu Meclis Başkanlığı’na da yazılı olarak iletmiştim. Ciddi dokümanlar var. Dosyaların tüm dayanaklarıyla birlikte dijital ortama aktarılması aylar sürecek bir ekip çalışmasını gerektirir. Donkişotvari gidiyoruz. Teknik anlamda destek bekliyorum. Sayın Genel Başkanımızın bunu görmesi gerekir diye düşünüyorum. Bunu partimiz adına, ülkem adına söylüyorum.”


Telekom özelleştirilmesi


Atilla Kart’ın, takip ettiği dosyalar içerisinde en fazla dikkat çektiği konu ise Telekom özelleştirmesi. Kart, bu konuda şöyle konuştu: “Bir ülke istihbaratıyla, güvenliğiyle nasıl teslim alınır Telekom özelleştirmesini inceleyince bunu görürsünüz. O özelleştirmeyi inceledikçe ülkem adına dehşete düşüyorum. Türkiye’nin hem de başbakanlık eliyle MİT Müsteşarlığı eliyle nasıl kuşatıldığını orada görüyorsunuz. Türkiye’nin bugün yaşadığı dinleme, güvenlik sorununun temelinde Telekom özelleştirmesi ve bağlı ilişkilerin olduğunu bilmemiz gerekiyor.”

Taraf, 07.10.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.