Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > IŞİD en çok Güneydoğu illerinin ticaretini vurdu
IŞİD en çok Güneydoğu illerinin ticaretini vurdu
Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, IŞİD’in Türkiye’nin Irak’a yaptığı ihracatta 5 milyar dolarlık bir kayba sebep olduğunu ve bundan en çok Güneydoğu’nun etkilendiğini söyledi
Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal IŞİD terör örgütünün Musul’a saldırmasından sonra Güneydoğu illerinin ihracatında zararın yüzde 50 seviyesine ulaştığını ve zarara yine en çok Güneydoğulu işadamı ve şirketlerin uğradığını söyledi.
IŞİD’in saldırıları sonrası bölge ticaretini ve Irak’a yapılan ihracattaki daralmayı Taraf’a değerlendiren GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal şunları söyledi:
“2014 yılının ilk 9 aylık rakamlarına baktığımızda, Irak ile olan ticaretimizde Mayıs 2014’ten itibaren net bir daralma yaşanmaktadır. İlk 9 ay içerisinde Irak’a 7.8 milyar dolar ihracat yapılmışken, 2013 yılının aynı döneminde 8.5 milyar dolara ulaşılmıştı. Yine Mayıs ayından itibaren, Irak’la ihracatımızdaki daralma, en büyük ikinci ticari partnerimiz olan bu ülkeyi üçüncü sıraya geriletmiştir. Suriye ile ticaretimiz incelendiğinde, çatışmaların başladığı 2011 yılından itibaren dış ticaretin yüzde 50’den daha fazla düştüğünü göstermiştir.
5 MİLYAR KAYIP YAŞANACAK
Özellikle Irak’a olan ihracatımızdaki hızlı gelişme sekteye uğramasaydı, Türkiye’nin 2014 için hedeflediği rakam 15 milyar dolardı. Yılsonundaki tahmini gerçekleşmenin 10 milyar doların altı olacağı hesap edilirse, sadece Irak ile olan ihracatımızda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir kayıp söz konusu olacaktır. Suriye ile iktisadi gerileme dikkate alındığında da sadece 2014 yılı ihracatımızda 6 milyar doları aşan bir kayıpla karşı karşıya kalacağımızı söyleyebiliriz. İhracatta yaşanılan daralma, öncelikle güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan ve Irak ile Suriye’nin en önemli ticari partneri olan Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak gibi şehirlerin refahında önemli kayıplara yol açacak ve bu kentlerdeki KOBİ’lerin her geçen gün daha da küçülmesine yol açacaktır. Irak ve Suriye’deki gerilim devam ederse, kapasite kullanma oranları Türkiye ortalamasının altında olan bu illerde üretimin durma noktasına gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
CARİ AÇIK HEDEFten UZAKLAŞILACAK
İki ülkeyle yaşanan ihracatımızdaki kayıpların makro ekonomi üzerindeki en önemli etkisi cari açık hedefinden uzaklaşmak olacaktır. Sadece Irak ve Suriye ile olan daralmanın 1 puanlık cari açığa yol açacağını söylemek mümkündür. Nitekim ilk 9 aylık dış ticaret rakamları incelendiğinde, ilk 9 aylık dönemde 55 milyar dolarlık cari açık olduğu görülecektir. İki ülkeyle daralan ihracatın bölgesel düzeydeki etkileri de şöyle sıralanabilir: Irak ve Suriye ihracatının yüzde 35’ini tek başına Gaziantep gerçekleştirmekte, Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illerle birlikte bu oran yüzde 50 seviyesine ulaşmaktadır. Bu durumda Türkiye’nin Irak ve Suriye ile olan ihracatındaki kayıpların yarısı doğrudan doğruya Güneydoğu Anadolu Bölgesine yansıyacaktır.
Irak’ta şirketlerimiz kepenk kapatıp dönüyorlar
Hakan Akbal, şu ana kadar, sınırlara akan insan göçünü tartışıldığını, ancak görmediğimiz ve gündeme gelmeyen çok önemli bir göç dalgasıyla karşı karşıya olduğumuzu belirterek “Irak’ta ve Kürdistan bölgesindeki şirketlerimiz yavaş yavaş, kepenklerini kapatıp dönmeye başladılar. Tam anlamıyla bir şirket göçü yaşamaktayız. Bu göçün geriye döndürülmesi için, ülkemizin IŞİD konusunda zihinlerde soru işareti yaratmayacak netlikte bir politika yürütmesi gerekmektedir. Politik kararsızlık, Irak, Suriye ve Kürdistan bölgesindeki şirketleri ve KOBİ’lerin aynı oranda kararsızlık yaşamasına yol açmaktadır.”
STOKLAR ARTIYOR, İSTİHDAMDA DARALMA KAÇINILMAZ
İhracatları büyük oranda Irak ve nispeten Suriye’ye bağlı olan bölge illerinde, özellikle ihracatçı firmaların krizle yüz yüze kalmasının kaçınılmaz olacağını belirten Hakan Akbal, “Başta Gaziantepli ihracatçılar olmak üzere, bölgemizdeki ihracatçı firmaların stoklarında ciddi artışlar oluştu. Bu stokların eritilmesi mümkün olmazsa, firmaların ilk tepkisi istihdamda daralmaya gitmek olacaktır. Bu ülkelerdeki kriz daha da derinleşirse, Türkiye’nin yeniden iki haneli işsizlik rakamlarını yakalaması kaçınılmaz olacaktır. Özellikle ihracatçı firmaların, bu geçiş sürecinden daha büyük kayıplar almaması için “ihracat destekleri” gibi tedbirler alınmalıdır” dedi.
Taraf, 05.10.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
