Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Tarımda durum ve reform önerisi

 Tarımda durum ve reform önerisi
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Türkiye'nin tarım sektörünün milli gelirdeki payının son 12 yılda yarı yarıya azaldığını, tarımda çalışan başına düşen katma değerinin de tarım arazilerine oranla çok geride kaldığını belirtti. CHP’li Oran, tarım alanında yapılacak reform önerisini de açıkladı
 

Umut Oran, bir basın açıklaması yaparak Türkiye'de tarımda son yıllarda kan kaybettiğini, tarım ve hayvancılık alanında acil önlem alınması gerektiğini belirterek, "Aksi halde Türkiye'nin, 2023 için öngördüğü en büyük 10 ekonomi arasına girme hedefine ulaşması mümkün değildir" dedi.

MİLLİ GELİRDE TARIMIN PAYI GERİLEDİ

Umut Oran, GSYH'de 2002'de yüzde 12 dolayında bulunan tarımın payının, bu yılın ilk yarısı itibariyle yüzde 6'ya kadar indiğine dikkat çekerek, "20 milyon hektarın üzerindeki işlenebilir tarım arazisi ile şanslı ülkeler arasında yer alan Türkiye'de tarımda çalışan başına katma değer 14.5 bin dolarda kalıyor. Türkiye'nin binde 4'ü kadar işlenebilir tarım arazisi bulunan Norveç, çalışan başına 138 bin dolarlık katma değerle Türkiye'yi yaklaşık 10'a katlıyor" diye konuştu.


Oran, Türkiye'nin 14'te biri düzeyindeki 379 bin tarım çalışanı bulunan Avustralya'nın, yıllık 36.2 milyar dolarla Türkiye'deki 5 milyon çalışanın üretiminin yarısına ulaştığını ifade ederek, "Bu ülkede kişi başına tarım üretimi 96 bin dolarla Türkiye'nin 6.5 katı. 160.2 milyon hektarla dünyanın en fazla ekilebilir tarım arazisine sahip ABD'de tarım istihdamı 2.3 milyonla Türkiye'nin yarısından az ama yıllık tarım üretimi 210 milyar dolarla Türkiye'nin 3 katı ve çalışan başına katma değer 91 bin dolarla 6.2 katı" dedi.


TÜRKİYE TARIMDA KENDİNE YETEN ÜLKEYDİ

Oran şöyle konuştu:

"Yakın zamana kadar "tarımda kendi kendine yeten' ülkelerin başında gelen Türkiye, son 12 yılda uygulanan politikalarla, tarımda kan kaybetmiş, net ihracatçıyken ithalatçı haline gelmiştir. Bitkisel ve hayvansal üretimi kapsayan tarım sektöründe üretim ve verimliliği artırmak, sektörün ülke kalkınması ve refah artışına potansiyeliyle uyumlu bir katkı vermesini sağlamak gerekiyor. Bu çerçevede sektörde yılların ihmalini telafi edecek, kapsamlı, köklü bir reforma acilen gidilmesi gerekiyor. Yeni göreve başlayan 62. hükümetin, tarımda köklü bir reformu vakit yitirmeden gündemine alması gerekiyor. Aksi halde Türkiye'nin, 2023 için öngördüğü en büyük 10 ekonomi arasına girme hedefine ulaşması mümkün değildir."


TÜRKİYE TARIMDAKİ POTANSİYELİNİ KULLANAMIYOR


Türkiye'de, 20 milyon hektarın üzerindeki ekilebilir tarım arazisi ile 214 ülke içinde 15'inci sırada yer aldığını belirten Umut Oran, "Kişi başına 0.25 hektarlık işlenebilir arazi ile Türkiye, bu açıdan en şanslı ülkeler arasında bulunan Türkiye'de ekilebilir tarım alanlarının yaklaşık yüzde 14'ü sulanabiliyor. Türkiye, sulanan tarım alanı büyüklüğünde, veri alınabilen ülkeler içinde 20'inci sırada. Ortalama yağış miktarında ise çok daha alt sıralarda bulunan Türkiye, tarım alanı başına traktör sayısında da oldukça gerilerde kalıyor" diye konuştu.


TARIMSAL ÜRETİMDE 10 TÜRK ANCAK BİR NORVEÇLİ EDİYOR


"Türkiye'de 2013 yılında 820 milyar dolar olan milli gelirin yüzde 9.2 oranındaki 75.4 milyar dolarını, tarım (bitkisel ve hayvansal), ormancılık ve balıkçılık sektörünün katma değeri oluşturdu" diyen Oran sözlerini şöyle sürdürdü:


"Aynı yılın ortalamasında tarım sektöründe çalışan sayısı 5 milyon 204 bin olduğu dikkate alındığında, çalışan başına yaratılan katma değer, başka deyişle yıllık tarım üretiminin değeri 14 bin 496 dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl Türkiye'de 14 bin dolar dolayında kalan tarımda çalışan başına katma değer, toprak kaynakları bakımından Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar fakir ve tarım istihdamı son derece düşük olan İsveç'te 89 bin 138, Finlandiya'da 72 bin 311, Belçika'da 71 bin 925, Danimarka'da 70 bin 890 dolara ulaşıyor."


TARIMIN MİLLİ GELİRDEKİ PAYI SON 12 YILDA YARIYA İNDİ


Türkiye ekonomisi 2002-2013 döneminde ortalama yüzde 4.9 büyürken, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe büyüme yüzde 2.2 kaldığına dikkat çeken Oran şu ifadeleri kullandı:


"Geçen hafta açıklanan GSYH verileri ise 2014'ün ilk altı ayında tarımdaki büyümenin ne yazık ki sadece yüzde 0.2 olduğunu gösteriyor. Bu veriler, yılların ihmali yanında bir de kuraklık ve ülke çapında don felaketinin yaşandığı bu yıl, tarım sektörünün ilk altı ay itibariyle hiç büyüyemediği anlamına geliyor. Daha da vahimi; genel büyüme oranın yüzde 2.1'le sert fren yaptığı ikinci çeyrekte tarımda yüzde 1.8 küçülme yaşandığı görülüyor.


Bu gelişmelerle tarım sektörünün GSYH'deki payı, bu yılın ilk altı ayı itibariyle yüzde 6'ya kadar indi. Buna göre son 12 yılda tarımın milli gelirdeki payı yarı yarıya azaldı. Tarımın 2002'de yüzde 12 dolayında bulunan milli gelirdeki payı, yıllar itibariyle sürekli geriliyor. Tarımdaki küçülmenin izleyen dönemde de devam etmesi durumunda bu payın çok daha aşağılara inme olasılığı bulunuyor."


PAMUĞA ÖZEL TEŞVİK


"Pamuk stratejik ürün olduğu için mutlaka özel olarak teşvik edilmelidir" diyen oran, "2013 de hazır giyim ihracatı 17.4 milyar dolar ve 1 milyon tonu ithal olmak üzere toplam 1.5 milyon ton kullanıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2023 hazır giyim ihracat hedefi 60 milyar dolar olduğu için en az 3-4 milyon ton pamuk kullanılması gerekecek, bunun ise en az 2-3 milyon tonunu Türk çiftçisi üretmeli" diye konuştu.


TARIMDA YAPILMASI GEREKEN REFORMLAR


CHP'li Oran, tarımda yapılması gereken reformları ise şöyle sıraladı:


*Tarım politikamız yapısal sorunları çözücü, yatırım eksikliğini giderici, maliyetleri düşürüp verimliliği artırarak sektörün rekabet gücünü geliştirici, doğayla dost, insan odaklı bir üretim temelinde gelişecektir.


*Bu amaçla 5'er yıllık dönemler halinde hazırlanacak tarım programları ülke ve dünya ölçeğindeki gelişmeleri kavrayıp en uygun çözümleri yaratıcı bir nitelikte oluşturulacaktır.


*Destekleme sistemi gıda egemenliği ve istikrarlı tarımsal gelir artışı için yeniden yapılandırılacak, desteklerin nitelik ve nicelikleri amaç ve stratejilere uygun biçimde düzenlenecektir.


*Arazi Edindirme Ofisi çalışmalarıyla topraksız ya da yeter toprağı bulunmayan köylüye toprak dağıtan yeni bir toprak reformu anlayışı hayata geçirilecektir.


*Tarım sektöründe üretken kamusal yatırımlar arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile başlatılacak, tarım arazilerinde ülkemiz koşulları ile uyumlu ve gerçekçi bir ölçek ekonomisi yaratılacaktır.


*Küçük işletmeler arasında işbirliği ve dayanışma sağlayan yeni bir örgütlenme anlayışı, bu yapının verimlilik istihdam - üretim yaratmasını sağlayacaktır.


*Ülkemizin teknik ve ekonomik ölçütlerle sulanabilir arazilerinin tümüne su götürecek bir sulama yatırımı seferberliği devreye sokulacaktır.


*Toprak ve su kaynaklarımızın korunarak geliştirilmesine özel bir önem verilecek, biyolojik çeşitliliğin, doğanın ve çevresel değerlerin gözetilmesi tüm tarım uygulamalarının ortak bileşeni olacaktır.


*Bilgi ve teknolojinin tarımda kullanımı özel bir önemle desteklenecek, tohum ve damızlık hayvan materyali geliştirme ve çoğaltma hizmetleri için yeterli ve sürekli kaynak tahsisi sağlanacak ve iş organizasyonu kurulacaktır. Bunun için kamu ve özel sektör ile üniversitelerin işbirliği olanakları artırılacaktır.


*Tarım ve gıda işletmelerinin modernizasyonu sağlanacaktır. Bu işletmelere yönelik kamusal denetim güçlendirilecek ve gıda güvenliği alanında yaşanan iç ve dış pazar sorunları ortadan kaldırılacaktır.


*Tarımsal girdi ve çıktı piyasalarındaki aksak yapılar üretici ve tüketici yararına yeniden düzenlenecek, tekelleşme önlenecektir.


*Tarımsal kamu örgütlenmesi çağdaş standartlara göre yeniden yapılandırılacaktır.


*Sağlıklı ve bol gıdanın tüketici sofrasına uygun fiyatla ve zamanında erişmesini sağlayıcı, örgütlü üretici ve tüketici kooperatifleri aracılığıyla işleyen, aracı mekanizmaları dışlayıcı yeni ve çağdaş bir pazarlama yapısı organize edilecektir.


*Kırsal kalkınma politikası uygulamalarıyla sadece tarım değil tüm sektörlerde gelişme hızlandırılacak, kırsal kesimin gelir düzeyi artırılacak ve böylece yoksulluk ve işsizlik azaltılarak göçe bağlı sorunlar hafifletilecektir. Kırsal kesimde orman vasfını yitirmiş 2B alanları tarım yapan orman köylüsüne verilecektir.


*GAP yatırımları özel bir önemle desteklenecek ve hızla tamamlanacaktır. Mayınlı araziler mayınlardan temizlenerek yöre çiftçilerinin tasarruf ve tarım amaçlı kullanımına açılacaktır.


*Tarım nüfusunun eğitilmesine özel önem verilecektir. Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi ve işletmelerde çalışanların mesleki ve teknik özelliklerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar desteklenecektir.

Taraf, 21.09.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.