Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > Genelkurmay’dan 3. ihbar mektubu

Genelkurmay’dan 3. ihbar mektubu

Ergenekon Savcısı’na mektubunda, Albay Çiçek imzalı plana ilişkin soruşturmada gerçeklerin üzerinin örtüldüğünü öne süren subay “Bu dosyaları siz inceleyin” dedi

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara üçüncü bir ihbar mektubu daha gitti. Üçüncü ihbar mektubunu daha önceki ihbar mektuplarını gönderen subay değil, onun çağrısına uyan başka bir subay gönderdi. Subay mektubun yanı sıra savcılara yüzlerce dosyadan oluşan bir de CD gönderdi. CD’nin içinde Genelkurmay Başkanlığı’nda hazırlanan İrticayla Mücadele Eylem Planı’na benzer yüzlerce dosya var. CD’nin yazılımına bakıldığında dosyaların Genelkurmay Başkanlığı’nın serverinden çıktığı görünüyor. CD’de 590 klasörden oluşan belgeler yer alıyor.

Birçok yere postalandı
Meçhul subay, ihbar mektubu ve belgelerinin Ergenekon Davası savcılarından Zekeriya Öz’ün yanı sıra Cumhurbaşkanı, Başbakan, muhalefet partileri, Adalet Bakanı, gazetecilerin Ankara temsilcileri ve bazı gazetecilere de gönderildiği öğrenildi. İşte siyasiler başta olmak üzere, gazetecilere gönderilen üçüncü ihbar mektubu:

“Sayın Zekeriya ÖZ,

Kur. Alb. Dursun Çiçek ile ilgili Askerî Savcılık’ta yürütülen soruşturma kapsamında Bilgi Destek Daire’nin bilgisayarlarını inceleyen ekipte görev alan birisi olarak incelemenin nasıl gerçekleştirildiğini, gerçeklerin nasıl üzerinin örtülmeye çalışıldığını sizinle paylaşmak istiyorum.

Önce temizlik sonra ‘inceleme’
Bilgi Destek Şubedeki bilgisayarlardan 14 adet hard disk sökülerek incelendi. Acele bir inceleme yaptırılarak bir gün sonra iade edilmesi istendi. 14 adet hard diskin sadece imajlarının alınması bile bu kadar kısa sürede mümkün değildi. Sadece hard disklerdeki dosyalarda kelime taraması yapılarak arama gerçekleştirildi. Bu şekilde yapılan arama ile ne silinmiş dosyalar ne de şifreli dosyalar incelenebildi. Şifreli dosyalar aranmadı ve şifre çözme işlemleri yapılamadı. Herhangi bir şifreli belgenin çözülmesi için bile zamana ihtiyaç vardır. İnceleme sırasında aynı dairede görevli olan Sedat ÖZÜER Albay görevlendirilerek inceleme işlemini gerçekleştiren ast rütbeli personel üzerinde psikolojik baskı oluşturuldu. Karargâh’ta resmi dosyalar genellikle ‘Ana Server’ denen dosya sunucuda tutuluyor. Bu dosya sunucudaki dosyaların olaydan 4-5 gün sonra incelendiğini öğrendim. Tabii ki gerekli temizlik yapıldıktan sonra. Karargâh’ta bu tür gizli çalışmalar en az albay düzeyinde personel tarafından kendilerine tahsis edilmiş özel dizüstü bilgisayarlarda (bunların bir kısmı parmak izi ile çalışmaktadır) yapılmaktadır. Bu bilgisayarlara MEBS Başkanlığı’nda görevli personel bile erişim sağlayama-maktadır. Dursun ÇİÇEK Albay’a ait dizüstü bilgisayar ise olaydan ancak 4-5 gün sonra incelene-bilmiştir. 5 gün içinde kayda değer bir şey kaldıysa tabii ki.

Geri getirilen dosyalar

Bu inceleme işlemleri sırasında bazı dosyalar çok dikkatimi çekti. Bu yüzden kendi olanaklarımla bazı hard disklerden silinmiş dosyaları geri getirmeye çalıştım. Bu şekilde dosya adlarından dikkatimi çekenleri kurtarmaya çalıştım. Kurtarabildiğim dosyaların kopyasını aldım. Geri getirmeye çalıştığım bazı dosyaları açamadım. Bu aramalar sırasında Dursun Çiçek Albayın belgesinin izine rastlamasam da aynı paralelde birçok çalışma yapıldığını gördüm. Benden sadece Dursun Albay ile ilgili belgeyi aramam istendiği için korkudan bulduğum diğer belgeler hakkında amirlerime herhangi bir şey bahsetmedim. Ancak lazım olabilir diye bunları sakladım. Ortaya çıkarırsam benim üzerime de gelirler diye bu konu hakkında şimdiye kadar kimseye bilgi vermedim. Ancak söz konusu belgenin gerçek olduğunun ortaya çıkarılma-sından sonra bu dosyaların sizin tarafınızdan incelenmesinin daha doğru olacağını düşünerek CD ortamında sizlere gönderiyorum.

Not: Sayın Savcım bu mektubu, kaybolabileceğini dikkate alarak Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, muhalefet liderlerine ve Adalet Bakanı’na da gönderdim.”


 

Taraf, 16.11.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.