Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Kukla Başbakan dönemi açılmıştır

Kukla Başbakan dönemi açılmıştır

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti Genel Başkanı ve başbakan adayı olmasını, "Kukla Başbakan dönemi açılmıştır" sözleriyle yorumladı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Today’s Zaman ve T 24 yazarı Murak Aksoy’un sorularını şöyle yanıtladı. Kılıçdaroğlu Ahmet Davutoğlu'nun başbakan adayı olarak açıklanmasıyla ilgili, "AKP vesayeti ve AKP devleti dönemi başladı. AKP derin devletiyle karşı karşıyayız" dedi.

Muharrem İnce'nin kendisini 'diktatörlük'le eleştirmesine cevap veren Kılıçdaroğlu, "Diktatörlük suçlamasına girmek istemiyorum. Ciddiye de almıyorum. Sonuçta kendisi son iki-üç yıldır Grup Başkan vekilimizdi. Ama şunu ifade edebilirim; İnce’nin aday olması, başka adayların çıkabilecek olması CHP’deki demokrasinin işlediğini göstermek açısından önemlidir. Bu parti iç dinamiklerin çalıştığını anlamına gelir. Benim için önemli olan partinin demokratik işleyişidir. Geçmişte aday olmak zordu, bunu kolaylaştırdık; kurultaya ne kadar çok aday çıkarsa parti o kadar güçlenerek çıkar" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Kurultay mesajınız ne olacak" sorusuna şöyle cevap verdi:

"Türkiye’nin sorunlarına çözüm projeleri sunan, toplumsal talepleri dikkate alan, yeni bir umut yaratacak, içinde olduğumuz karanlığı aşacak bir umut mesajı olacak. Ve kurultayda değişim olacak. Topluma, “CHP değişiyor, proje üretiyor, umut veriyor” dedirteceğiz. Hem programımızla, hem de kadrolarımızla."

Erdoğan’ın Başbakan ve Genel Başkanlığının sürmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Tablo şu. 12 Eylül 1980 darbesinin ertesi gününe bakalım; Yargı çalışmıyor, yasama yok, yürütme tamamen durmuş durumda. Bugüne bakalım; yargı çalışmıyor, yasama kapalı, yürütme zaten durmuş durumda. 13 Eylül ile 11 Ağustos arasında fark yok. İlkinde apoletli Evren vardı, bugün apoletsiz Erdoğan var. O zamanda Anayasa tümüyle rafa kalkmıştı, bugünde.

Yüksek Seçim Kurulu karar veriyor, kararı yolluyor, hükümet kararı bilinçli olarak Resmi Gazete’de yayınlatmıyor. Yani Resmi Gazete’deki bürokratlar görevini yapmıyor. Neden, talimat aldıkları için. Görevi ihmal, ağır bir suçtur. Yargı belki bugün çalışmıyor ama yarın çalışacak, bütün bunlar bir gün tek tek yargılanacak. Türkiye adı konulmamış bir sivil darbeyi yaşıyor. Yeni bir vesayet rejimi ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

REHİNELERİ IŞİD'E SEN KENDİN TESLİM ETTİN

Ahmet Davutoğlu'nun Genel Başkan ve başbakan adayı olması ile ilgili ise Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Kukla Başbakan döneminin açıldığı anlamına geliyor. Onun dışında başka bir anlamı yok. Bakın Davutoğlu ve Erdoğan ikilisi, Cumhuriyet döneminde hiç karşılaşmadığımız bir süreci Türkiye’ye yaşattılar. Ve yaşamaya devam ediyoruz. Türkiye dünyada yalnızlaştı. Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da, Amerika’da, Avrupa’da. Davutoğlu için Türkiye’nin en çapsız bakanı dedim, hala aynı yerdeyim. Ve şimdi bu çapsızlık ödüllendiriliyor. Türkiye ilk kez böyle bir tablo ile karşılaşıyor. Bakın Güney’de neler oluyor? Sorumlusu kim?IŞİD’i, Suriye’de ve Irak’ta olanları. İki ayı geçti, üç aya yaklaşıyor. Nerede 49 rehinemiz? Unuttular. Aileleri ile görüşüyorlarmış. O rehineleri IŞID’a sen kendin teslim ettin. IŞİD’ı bu hale sen getirdin. Şimdi rehinler ellerinde diye hassasiyetimiz varmış. Türk Hava Yolları bile hükümetten daha basiretli davrandı.

THY, Musul’daki bürosunu IŞİD gelmeden bir gün önce kapattı, tam bir gün önce. Basiretli bir iş adamı gibi davrandı. Konsolosluğumuzun kapatılmasına hükümet izin vermedi. “Kapatmayın” dedi. IŞİD geldi, bastı, Erdoğan talimat verdi, “hiç silah atmayın, gidin teslim olun” dedi. Ve teslim oldular. Ve konsolosluğumuzun önündeki, yani bizim toprağımızdaki bayrağımız indirildi. 49 rehinemiz IŞİD’in elinde. IŞİD mi rehin aldı yoksa hükümet mi rehin verdi?

Hükümet’in IŞİD’la ilgisi mi var size göre?

IŞİD’e terör örgütü diyemeyen bir hükümetin ilişkisi nasıl olmaz. Bütün dünya terör örgütü diyor, biz diyemiyoruz. Diyemez, çünkü, hükümet IŞİD’e EL Kaide üzerinden silah gönderdi. Suriye’de kendi politikasını uygulamak üzere. Tırlarla yakalanan silahlar Türkmenlere değil IŞİD’e gidiyordu. Şimdi o terör geldi Türkiye’yi vurdu.

Sadece silah gitmedi, El Kaide militanları, IŞİD militanları hep Türkiye üzerinden gitti. Onları eğitmek için kamplar kuruldu. Tırlarla silah gönderildi. Esad’ı devirmek için. Esad yerinde duruyor, binlerce Müslüman öldürüldü, binlerce. Onun için Erdoğan’ın eli kanlıdır diyoruz."

Taraf, 22.08.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.