Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: "Yıllarca musluk tamir ettim"

Demirtaş: "Yıllarca musluk tamir ettim"

HDP'nin Köşk adayı Selahattin Demirtaş, öğrencilik yıllarında babasının dükkanında muslukçu olarak çalıştığını anlattı. Demirtaş, 'Halen de tamirat yapıyorum" dedi.

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş meğer yıllarca muslukçuluk yapmış. Babasının dükkanında çalışırken mahallenin tüm musluk arızalarını Demirtaş tamir ediyormuş.
Eşi Başak Demirtaş ile birlikte Selahattin Demirtay Habertürk'te yayınlanan söyleşisinde hayatına dair bilinmeyenleri anlattı.
Annesinin dindar bir kadın olduğunu, beş vakit namazını kıldığını ifade eden Demirtaş, babasının da işçi emeklisi olduğunu söyledi. "Küçük bir su tesisat dükkânı var.Ben de yıllarca hem okudum hem de mahallede musluk tamir ettim. Çok iyi ustaydım!" diyen Demirtaş'in söyleşisinden dikkat çeken bölümler şöyle:
Selahattin Bey çok dikkatli, bir gaf yapılmasından korkuyor. Başak Hanım ise rahat ve samimi... Yine de arada bir Selahattin Bey’in gözlerine bakıp destek alıyor. Daha çocukken sevmişler birbirlerini, birlikte büyümüşler. Selahattin Bey’in şöhreti doğallıklarını gölgelememiş... Selahattin Demirtaş hep çok hırslı görünmüştür bana. Daha 41 yaşında ama siyaset kariyerinde en tepeye tırmandı. Biraz konuşunca anladım ki o kararlı görüntüsünün altında sıfırdan yükselen bir adamın zorlu hikâyesi var. “Hiç ağır geldiği oldu mu?” diye sordum, “Her zaman ...” dedi ve içini açtı:
“Gençlik yıllarımdan beri omuzlarımdaki yük sürekli arttı. Bazen taşıyabileceğimden çok daha fazla misyon yüklediler. “Ben o kişi değilim” deme fırsatı bulamadan gereğini yapmak zorunda kaldım. Milletvekili seçildiğim günden bugüne vekil olduğum için mutlu olduğum tek bir saati hatırlamıyorum...” Karşınızda tüm açıklığı ve masumiyetiyle Demirtaş Ailesi.

Anneniz nasıl bir kadın?
Dindar bir kadın, beş vakit namazını kılar ve beş vakit barış için dua eder.

Babanız?
İşçi emeklisi. Küçük bir su tesisat dükkânı var.

Siz de anlar mısınız tesisat işlerinden?
Evet, yıllarca hem okudum hem de mahallede musluk tamir ettim. Çok iyi ustaydım!

Evde bozulan muslukları tamir ediyor musunuz hâlâ?
Ne arızalansa tamir ederim. Hatta eşimle evlenmeden onların evinde musluk tamir etmişliğim de vardır! (Gülüyor...)

Öyle mi tanıştınız yoksa?
Hayır, komşuyduk zaten.

Hep böyle özgüvenli miydiniz?
Evet. Bazıları “Bu özgüven nereden geliyor?” diye şaşırıyor. Kaybedecek çok şeyim yok. Siyasete mevki makam sahibi olma hırsıyla girmedim.

Aksine çok hırslı görünüyorsunuz!
Temsil ettiğim mücadelenin başarısı için hırslıyım ama kişisel kariyer hırsım yok. Temsil kabiliyeti yükselince özgüven de yükseliyor haliyle. Özgüvenimin kaynağı savunduğum ilkelerin çok meşru olması... Asıl bu değerlere karşı saygısızca davranan siyasetçilerdeki özgüven şaşırtıyor beni. “Onlar bu kadar özgüvenliyse benim onlardan çok daha özgüvenli olmam lazım” diyorum!

Siyasette çok genç yaşta hızla yükselmenizi neye bağlıyorsunuz?
Sosyolojik yaşımın büyük olmasına... Normal bir çocuğun yaşadığının 3 kat hızlısını ve fazlasını yaşadım. Özellikle yurtdışı seyahatlerinde fark ettim ki 30 yaşına geldiğimde arkadaşlarımın dedelerinin yaşamı boyunca gördüğü şeylerin fazlasını yaşamışım. Politika bir yükselme aracından çok görevdi. Şevkle ve inanarak yaptığım için öne çıkmış olabilirim.

Tabandan başlayıp en yukarı kadar çıkmak nasıl bir duygu?
“Gurur duyuyorum, onur duyuyorum” gibi klişe laflar söylemek istemiyorum. Benim için ağır bir seyahat oldu bu. 25 yıldır siyasetin içindeyim. Gençlik yıllarımdan beri omuzlarımdaki yük sürekli arttı. Konumumun hızla öne çıkması bazen taşıyabileceğimden çok daha fazla sorumluluk ve misyon yükledi. “Ben o kişi değilim” deme fırsatı bulamadan gereğini yapmak zorunda kaldım.

Radikal, 20.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.