Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan İsrail'e 'soykırımcı' dediği için özür diler mi?

Erdoğan İsrail'e 'soykırımcı' dediği için özür diler mi?

Gazeteci Ömer Şahin, Başbakan Erdoğan'ın dün İsrail için 'soykırım yapıyor' demesine göndermede bulunarak, Ecevit'in 12 yıl önce aynı ifade nedeniyle başına gelenleri hatırlatıyor ve başlıktaki soruyu sorarak kendi yanıtını da veriyor...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , dün Cuma namazının ardından cami çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye karşı sürdürdüğü askeri operasyonları oldukça sert sözlerle eleştirmiş, İsrail’i Filistin halkına karşı soykırım yapmakla suçlamıştı. Gazeteci Ömer Şahin, internethaber.com portalındaki yazısında, Başbakan’ın bu sözlerine dikkat çekerek 12 yıl önce yaşanan bir olayı hatırlatıyor.

2002 yılında, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in, parlamentoda partisinin grup toplantısı sırasında, yine Filistin’e askeri operasyonlar düzenlemekte olan İsrail’i sert sözlerle eleştirmiş ve ‘soykırım’ yapmakla suçlamıştı. Ömer Şahin, bu sözlerin başta ABD olmak üzere batı dünyasında büyük tepkiyle karşılandığını ve ilk günlerde bu tepkilere direnç gösteren Ecevit’in art arda 4 kez özür dilemek ve ‘pişmanım’ demek zorunda kaldığını hatırlatıyor. Şahin, siyasi kulislerde “Ecevit’in siyasi düşüşünün o sözlerden sonra başladığı”na dair yorumlar da yapıldığını ekliyor ve sonra o kritik soruyu soruyor:

“Ecevit ‘soykırım’la suçladığı İsrail’den ‘özür’ dilemişti. Erdoğan da ‘pişmanım’ der mi?”

Ömer Şahin bu sorunun yanıtının her koşulda “Hayır” olduğunu da gerekçeleriyle anlatıyor.

Ömer Şahin’in bugünkü yazısının ilgili bölümü şöyle:

İsrail, kutsal bir ayda çocuk, kadın demeden öldürüyor. Türkiye ’de belki de İsrail nefreti hiç bu kadar zirve yapmamıştı. Başbakan Erdoğan öfkesini yükseltti. Söylenebilecek en ağır sözü söyledi. Daha önce “etnik temizlik” yapmakla suçlamıştı.

Şimdi ise İsrail’in açıkça “soykırım” yaptığını söyledi.

Bu söz kolayca söylenebilecek söz değil.

Türkiye ve dünyada “maliyet”li cümle olarak bilinir.

Hatırlayalım... Bundan 12 yıl önce. Yıl, 2002.

Dönemin Başbakanı merhum Ecevit partisini grup kürsüsündeydi...

İsrail yine Filistin’e saldırmıştı. Ecevit'in ağzından şu sözler döküldü:

"Filistin halkına karşı, dünyanın gözleri önünde soykırım uygulanmaktadır. "

Bu söz anında ABD’de, Tel Aviv’de yankılandı. “Flash” haber oldu.

Ecevit, tepkilere karşı ilk günler direniyor göründü.

Sonrası malum: 15 gün içerisinde tam 4 kez “özür” diledi.

Ecevit, temiz Türkçesi olan, sözünü tartarak konuşan bir liderdi.

Sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi ve “pişmanım” dedi.

İsrail’in lobi, medya gücünü bilmeyen yoktur.

Ecevit’in siyasi düşüşünün o sözlerden sonra başladığı bile söylendi.

Komplo teorilerine itibar edenler Ecevit’in “maliyet” ödediğini anlattı.

Hükümet, Mavi Marmara ile kopan İsrail’le ilişkileri onarmaya sıcak bakıyordu.

3 şarttan 2’sini İsrail karşılamış gibiydi. İsrail’in son vahşeti ipleri bir kez daha kopardı. Ecevit “soykırım”la suçladığı İsrail’den “özür” dilemişti.

Erdoğan’da “pişmanım” der mi?

Bunu bekleyenler fena halde yanılır.

Erdoğan, siyasi hayatının biteceğini bilse bile asla “özür” dilemez.

“Pişmanım” derse zaten Erdoğan biter!

BAK ŞU EKMEL BEY'İN YAPTIĞINA!!!

İstediğimiz kadar şansının olmadığını haykıralım,

Kendisini “proje” olarak görelim.

Başbakan Erdoğan’ın “karizma”sı karşısında sönük kaldığını söyleyelim.

Ama bir şeyi atlamayalım...

O burun kıvrılan “Ekmel Bey” siyasetin ayarlarını fena halde bozdu.

Siyaset hayatımıza gireli daha 1 ay bile olmadı 2 partinin “çatı”sından girdi,bakın hangi temelleri sarstı,ezberleri bozdu?

AK Parti’nin “üslub” unu sarstı. Erdoğan kadar “dindar”, Davutoğlu kadar Ortadoğu’ya hakim

bir aday var karşımızda Rakip “alnı secdeli” olunca eleştirmek o kadar da kolay olmuyor. CHP’nin feleği şaştı.Mansur Yavaş “şok”u yaşayan “ulasalcı-kemalist” CHP’liler ikinci şoku yaşadı.

“Ekmel Bey” CHP’deki kurultay aşkını alevlendirdi. Sadece Deniz Baykal ve ekibi değil pusuda bekleyen...

CHP artı MHP toplam oyunun altında alırsa Ekmel Bey.. seyreyleyin CHP’deki gümbürtüyü.

Sandıktan çıkacak kötü sonuç MHP’de, “Meral Abla olsaydı böyle olmazdı” seslerini yükseltecektir.

“Muhsin Başkan”ın partisi BBP’de hareketlendi. BBP eski başkanı Başbakan Erdoğan’ın yanında saf tuttu.

BBP yönetimi AK Parti’den uzaklaşıyor. İhsanoğlu’na destek kararı MHP ile bir adım daha yakınlaştırdı.

Bu arada “Alperen Ocakları”nda isyan sesleri yükseldi. Genel Başkan Destici operasyonla olaya el koydu.

Saadet Partisi’nin durumu “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürse bıyık” misali.

Başbakan Erdoğan ne de olsa “Milli Görüş”te yetişti. O gömleği çıkardığını söylese de icraatlarıyla tabanda seviliyor.

Saadet yönetimi en başta Oğuzhan Asiltürk Erdoğan’a kızgın. Fatih Erbakan’ı Kamalak’a karşı aday çıkaran gücün Erdoğan olduğuna inanıyorlar.

Öyle görülüyor ki Saadet tabanından Erdoğan’a oy gidecek.

“Ekmel Bey” in adaylığı galiba en fazla Selahattin Demirtaş’ı mutlu etti.

Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Nişantaşı adayı gibi” demesi boşuna değil.

“Beyaz Türk”lerin yeni keşfi oldu.Sosyalistler, Aleviler…Ekmel Bey sayesinde ezberleri bozulacak.

En azından “ilk tur” da eli Ekmel Bey’e gitmediği için Demirtaş’a oy verecek insanlar var.

Daha adaylık aşamasında oldu bütün bunlar.Ekmelettin İhsanoğlu “kazanırsa”hepsi unutulur.

Kırgınlıklar rafa kalkar. Siyasette taşlar yerinden oynar.O zaman AK Parti düşünsün.

Ya “kaybederse”? Hele bir de CHP/MHP toplam oy oranını yakalayamazsa? Olabilecekleri bir düşünün…

Muhalefet liderleri bu ‘mübarek’ günlerde bolca dua etsin.

17 CHP'li Meclis'e "hapsedildi"

Ekmeleddin İhsanoğlu muhalefetin “çatı adayı” olarak gösterildiğinde 20 CHP milletvekili imza vermemişti.

Daha çok “ulusalcı” bilinen isimlerdi bunlar.Ekmel Bey’in muhafazakar kimliği başlıca rahatsızlık konusuydu. CHP yönetimi bu milletvekillerini “kontrol altında” tutabilmek için ilginç bir yöntem bulmuş.

CHP Grup yönetimi 3 isim dışındakileri “nöbet” listesine yazmış.

Meclis “torba yasa” yı görüşüyor ya, bu milletvekilleri Meclis’ten ayrılmayacak.

Hep gözönünde bulunacaklar. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarına katılmaları istenmiyor.

Ya birisi çıkar “Ekmel Bey”i eleştirirse “pişmiş aşa su katmış” olmaz mı? CHP ,yarışta son düzlüğe girilirken kontrol dışı eylem ve söylemden çekiniyor. Bu arada Meclis’teki “göz hapsi”nden muaf tutulan isimleri söyleyelim: Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner ve tabiki Deniz Baykal

Devlet ve Kemal Bey’ler Anadolu yollarında.

Başbakan Erdoğan öğleden sonra miting, akşam ise iftar programlarıyla kampanyayı yürütüyor.

Ekmeleddin Bey’in stratejisi farklı.

Miting yerine TV programlarını tercih ediyor.

Halkın arasına giriyor, STK ‘larına ziyaret yapıyor

Yanında CHP ve MHP’den isimler oluyor ama “partisiz kampanya” yürütüyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Devlet Bahçeli bu hafta harekete geçiyor.

İki lider seçim mitingleri yapacak. Nerdeyse tek parti gibi görev paylaşımı bile yapılmış.

Devlet Bey, İlçe ağırlık mitingler yapacak. Bir günde en az 5 Büyük İlçeye gidecek. Kemal Bey ise CHP’nin güçlü olduğu Büyükşehirlerde halka seslenecek.

Ekmel Bey için yeni slogan ve afişler hazırlanıyor.

“Ekmek için Ekmeleddin”den daha “yaratıcı” slogan aranıyor.

Ekmel Bey, TV programlarına çıkacak. İktidara yakın TV’lere çıkmaya da hazır.  (internethaber.com)

Ömer ŞAHİN

Radikal, 19.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.