Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ekmeleddin İhsanoğlu: "Tepede kavga olursa sistem çöker"

Ekmeleddin İhsanoğlu: "Tepede kavga olursa sistem çöker"
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, 2001'de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakanı Bülent Ecevit arasında yaşanan "anayasa kitapçığı fırlatılması" olayını ve o gerilimle ilişkilendirilen ekonomik krizi hatırlattı. İhsanoğlu, "Tepede böyle bir kavga olursa sistem kaldırmaz, çöker. Türkiye'nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelmesini kimse istemez" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları kapsamında gittiği Erzurum'da iftar yemeğine katıldı. Palandöken ilçesinin Yıldızkent semtindeki bir düğün salonundaki iftarda konuşan İhsanoğlu, başkanlık sisteminin eğer millet istiyorsa, kabul ediyorsa bunun gereği olan altyapı, yani devletin yeniden dizayn edilmesi, valilerin seçimle gelmesi, her vilayetin kendisine göre yasama organlarının, kanunlarının olması noktasına geldikten sonra söz konusu sistemin üzerine bir başkanlık sistemi kurulabileceğini söyledi.

Sistemin ancak millet istedikten sonra yapılabileceğini anlatan İhsanoğlu, "Ben eminim ki millet bunu istemiyor. Türk milleti, parçalanma, bölünme istemiyor. Türk milleti, birlik ve beraberliğini istiyor. Herhalde bunu en iyi anlayacak insanların arasındayım. Tarih boyunca, Türkiye'nin Türklüğü, Türk milletinin birliği ve beraberliğinin en zor imtihanlarını veren bölgemiz, şehrimiz Erzurum'dur" şeklinde konuştu.

Hükümet değil cumhurbaşkanı seçiliyor

Yapılacak seçimin Cumhurbaşkanı seçimi olduğunu, bir hükümet seçilmeyeceğini hatırlatan İhsanoğlu, "Yine siz 2015'teki seçimlerde istediğiniz partiye oy veriniz, istediğiniz hükümete, 'bu hükümet hizmetler yapıyor, güzel şeyler yapıyor' diyorsanız, devam etsin diyorsanız... Ha başka bir şey istiyorsanız onu da yapabilirsiniz. Türkiye'nin istikrarı bu şekilde sağlanır. Eğer siz devlet başkanına, başkanlığına, kavgacı, ötekileyici, ülkeyi ayrıştıran veya birbirlerine farklı muamele yapan partilere, siyasi hareketlere, düşüncelere eşit mesafede olmayan birisini getirirseniz, tepede en ufak hata eğer olursa bu millete çok pahalıya mal olur" diye konuştu.

DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile dönemin Başbakanı Bülent Ecevit arasında "anayasa kitapçığı fırlatma" denilen olayı hatırlatan ve büyük krizler yaşandığını belirten İhsanoğlu, "O zamanın başbakanıyla cumhurbaşkanı arasında ufak, yanlış bir hareket Türkiye'de çok pahalıya mal oldu, çok büyük zararlar oldu. Ekonomi çöktü. İnsanlar paralarının yüzde 50'sinden fazlasını kaybetti. Biz bunun çok büyük acısını çektik" şeklinde konuştu.

"Tepede kavga olursa sistem çöker"

Türkiye'nin bir daha tepede sigortasının attırılmasına tahammülü olmadığını belirten İhsanoğlu, şöyle devam etti:

"Bu parlamento da olabilir, kavgalar oluyor, bilmem neler oluyor. Maalesef seyrediyoruz bunları ve üzülüyoruz ama sistem kaldırıyor. Fakat tepede böyle bir kavga olursa sistem kaldırmaz, çöker. Türkiye'nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelmesini kimse istemez. Hele bugünlerde etrafımızı ateş çemberleri sarmıştır. Suriye'deki durumu görüyorsunuz. Irak'taki durumu görüyoruz. Maalesef Filistin'deki İsrail'in bu gaddarca tecavüzlerini görüyoruz. Müslümanların, Arap kardeşlerimizin ve Filistinlilerin çaresizliğini görüyoruz. Bugün Irak'ta devlet üçe parçalanıyor. Bir devletle sınırdaşken, üç devletle sınırdaş olacağız. Aynı şey Suriye'de de oluyor. Suriye'nin kaça bölüneceğini bilmiyoruz. Bir kısmı bölündü zaten. Geri kalan kısımların nasıl olacağını bilmiyoruz. Binlerce, onbinlerce insan öldürüldü. Milyonlarca insan yurdundan oldu. Türkiye'de bir milyondan fazla insan var."

İhsanoğlu, Irak ve Suriye'deki savaşa da konuşmasında değinen ve Musul'da IŞİD tarafından kaçırılan konsolosluk görevlileri ve aileleri ile sonradan serbest bırakılan TIR şoförlerine değinerek, şunları söyledi:

"Aziz milletin, komşularımızın tarih birliği olan bize en yakın olan komşularımızın bu perişan halinden çok üzülüyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bu meselelerle yakından uğraştım. Gaziantep'te, Kilis'te bunlara psikolojik tedavi merkezleri, travma merkezleri açıldı. Ülkemizin böyle bir travma yaşamasını kim ister? Hiç kimse istemez. Evlatlarımızın, torunlarımızın daha huzurlu daha müreffeh bir Türkiye'de yaşamasını istiyoruz. Ülkemizin itibarlı bir dış politikası olmasını istiyoruz. Niye bizim pilotlarımız rehine alınıyor? Niye diplomatlarımız rehine alınıyor? Gariban tır şoförlerimiz, ekmek parasında koşan şoförlerimiz niye rehine alınıyor? Niye başka komşularımızın veya o bölgede yaşayan devletlerin insanları rehine alınmıyor da Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, diplomatları, bürokratları, pilotları rehine alınıyor? Bunun cevabını dinlemek istiyorum. Neden? Niye bize bu muamele yapılıyor? Biz değil miyiz ki bu memleketin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyen adam değil mi? Peki bu sulhu niye kaybediyoruz?"

cnnturk.com, 12.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.